Yaşa ve cinsiyete bakmadan herkesin vücudunda oluşabilen ödem, hastalıklar sonucunda vücut sıvısının dokular arasında artmasıyla ortaya çıkıyor. Anadolu Sağlık Merkezi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Sibel Güney; yüz, göz, el ve ayaklar dahil vücudun birçok yerinde ortaya çıkan şişkinliklerin çeşitli hastalıkları işaret edebileceğini belirtti. 

Zaman zaman herkes vücudunda bir şişkinlik olduğundan bahsederken aslında ödeme işaret eden bu şikayetler yaş ve cinsiyet ayırmadan herkeste görülebiliyor. Kalp, karaciğer ve böbrek yetmezliği sorunlarında sıkça rastlanan ödem sorunu ayrıca bazı ilaçların etkisi ve gebelik dönemi ile de artış gösterebiliyor. 

Ödem oluşumuna neden olan birçok etken olduğunu anlatan İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Sibel Güney, “Dokular arası sıvı akışının dengesini bozan durumlar, kılcal damar hasarı, virüs ile bakteriyel ajanlar, toplardamar tıkanıklığı, atardamar kan hacminin azalması, kalp atım hacminin azalması, protein kaybına yol açan hastalıklar ve aşırı tuz alımı ödem oluşumuna yol açıyor. Bu durumların birçoğunda etkin kan dolaşımı azalıyor. Bu durumda ise böbrekler su ve tuz tutuyor.” dedi. 

Ödemin bulunduğu bölgelere göre türleri olduğunu söyleyen Dr. Güney, “Yaygın ödem; yüz, özellikle de göz çevresinde görülen şişkinlik ile tanınıyor. Şişmiş bölgeye parmakla bastırınca çukurluk oluşuyor. Baskıyı kaldırınca çukurluk durumu devam edebiliyor. Daha çok kol ve bacakları etkileyen ödemlerde ise baskıyı kaldırınca çukurluk kalmıyor. Bölgesel sıcaklık artışı ve duyarlılık ise, iltihaplanmaya bağlı ödemi akla getirebiliyor.” diye konuştu. 

Bilinçsizce uygulanan yöntemlere dikkat!

Kadınların adet ve menopoz öncesi belli bir nedeni olmadan da vücutlarında ödem oluşabildiğini anlatan Dr. Güney; “Kadınlarda aşırı östrojen uyarılması nedeniyle sodyum ve su tutulumuna bağlı adet öncesi dönemde de ödem görülebiliyor.” dedi. 

Ödemin bir neden değil sonuç olduğu için, ödeme yol açan durumun saptanması gerektiğine değinen Dr. Güney, bilinçsizce kullanılan ilaçların ve uygulanan tedavi yöntemlerinin vücuttaki başka organlara zararı olabildiğine dikkat çekti. Dr. Güney, “Altta yatan hastalığın tedavi edilmesinin yanı sıra, özellikle nedeni bilinmeyen periyodik ödemde tuzun azaltılması önem taşıyor.” şeklinde konuştu. Dr. Güney, “Her gün birkaç saat sırtüstü pozisyonda istirahat edilmesi, sabah yataktan kalkmadan önce önerilen elastik çorapların giyilmesi ile aşırı ve bilinçsiz ödem çözücü ilaç kullanımından kaçınılması gerekiyor. İdrar söktürücü adı altında satılan birtakım bitkisellerin kullanımı da böbreklere zarar verebiliyor.” dedi. 

Ödemin oluştuğu nokta hastalığı ele veriyor                                 

Ödemin hastalığın tedavi edilmesinde önemli rolü olduğunun altını çizen Dr. Güney “Ödemli bölgenin görünümü, derinin kalınlığı, rengi ve duyarlılığı da tanıda önem taşıyor. Ödemin meydana geldiği yerler, buna yol açan nedenlere veya hastalıklara bağlı olarak çeşitlilik gösteriyor. Bacakta ya da kolda görülen ödem, genellikle damar ya da lenflerdeki tıkanmanın sonucu oluşuyor. Kalp yetmezliği ile ilgili ödem daha çok bacaklarda meydana geliyor ve akşam saatlerinde belirginleşme eğilimi gösteriyor. Özellikle yüz ve göz kapaklarında, daha çok sabah saatlerinde şişkinlik belirginleşiyorsa bu durum protein eksikliğinden kaynaklanan ödemi düşündürüyor.” şeklinde açıklamalarda bulundu. (İLKHA)