Gülen Cemaati`nin bireylerden ve işadamlarından topladığı paralarla bu seviyeye geldiği herkesin malumudur. Cemaat ile hükümetin arası açıldığından ve operasyonlar başladığından, bu operasyonların mali boyutu ile ilgili ciddi sorular ve sorunlar gündeme gelmeye başladı.

Bireyler ve zengin işadamlarından toplanan ve himmet olarak isimlendirilen paralarla alınan gayrimenkuller, yapılan binalar, kurulan şirketler ve şahıslar üzerine kayıtlı banka, sigorta şirketi ve medyadaki dev yatırımların sorun olacağı anlaşılmaktadır.

Resmiyette bu kuurmların sahipleir gözüken kişilerin ciddi bir sıkıntı durumunda, halkın parasıyla yapılmış olan bu kuurmları kime, nasıl devredeceği, devretmemeleri durumunda; amacına uygun kullanıp kullanamayacakları, hükümetin nasıl bir mali operasyon düşündüğü, hukukun buna ne diyeceği gibi bir çok soru cevapsız kalmaktadır.

Toplumun her kesiminden alınan paralarla yapılan okulları Türk Okulları olarak isimlendiren cemaatin, özellikle Kürt tabanının eleştirisine maruz kaldığı bilinmektedir. Bu nedenle cemaatin ikircikli bir dil kulandığı, devlet ve Türk milliyetçilerine bu okulların Türk Okulları olarak, Kürt tabanına ise hizmetin okulları dediği görülmektedir.

Aynı ikircikli tavır çözüm sürecine bakışta da görülmektedir. Cemaat medyası ve bazı yazarların yazılarında hükümetin PKK`ye ve dolayısıyla Kürtlere özerklik vereceği söylenerek korku uyandırma operasyonu yapılırken, diğer taraftan Kürtlere yönelik olarak çözüm sürecinin desteklendiği iddia edilmektedir.

Hükümetin başlatmış olduğu operasyonların mali boyutu netleşince, cemaat mallarına ilişikin tutum da netleşir. Lakin Erdoğan, dün yaptığı konuşmada bu konuya dikkat çekti ve mali operasyonların yapılacağını açıkça söyledi. Bakalım görelim.

Ali GÜLSOY / HABER DİYARBAKIR