DİYARBAKIR- Peygamber Sevdalılar Platformu’nun Diyarbakır’ın Bismil ilçesinde düzenlediği kutlu doğum etkinliği büyük bir coşkuya sahne oldu. Hüznün ve sevincin bir arada yaşandığı etkinlikte konuşmacılar, Peygamber Efendimizin hayatından kesitler sundu.
Bismil Nevroz alanında düzenlenen Kutlu Doğum etkinliği Saat 13.00’da başladı. Halk, etkinliğin yapılacağı alana saatler öncesinden akın etti. Etkinlik alanında kurulan stantta katılımcılara İslami dergiler takdim edildi.
Çevre ilçe ve köylerden de katılımın olduğu etkinlikte kadınların yoğun katılımı dikkatlerden kaçmadı. Küçük çocukların başlarına bağladığı Kelime-i tevhid bandajları güzel görüntüler oluştururken, alanda sadece tevhid bayrakları açıldı.
Program, Şerif Yalçın Hoca’nın okudu Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başladı. Ardından Bismil Vefa-Der Mevlithan grubunun okuduğu Kürtçe Mevlid-i Şerifle, katılımcılar duygulu anlar yaşadı. Mevlid okunması sırasında bazı vatandaşların gözyaşlarına hakim olamadığı görüldü.
Ardından sahneye çıkan Ergani Grup Mizgin ve Özcan Güner’in seslendirdikleri ilahi ve ezgilerle katılımcılar coşku dolu anlar yaşadı. Okunan ezgi ve ilahilere halk hep bir ağızdan eşlik ederken, bazı vatandaşların halay çekmesi ise dikkatlerden kaçmadı.
Programda bir konuşma yapan Peygamber Sevdalıları Platformu dönem sözcüsü Yahya Oğraş Hoca, Kur’an ve Sünnet’in önemini anlattı.
“Bu ayı ne kadar heyecanla beklesek haklıyız”
Aylar içinde Nisan ayının önemli bir yerinin olduğunu belirten Oğraş hoca, bu ayı çiftçilerin dört gözle beklediğini belirterek, “Biliyorsunuz Peygamber efendimiz Hz. Muhammed (sav) Nisan ayının 20’sinde dünyaya teşrif etti. Bu ayı ne kadar heyecanla beklesek haklıyız. Aşk kayıtsız şartsız itaat gerektirir. Onun getirdiği kutsal mesajı yaşatmalıyız. Kur’an hidayet yoludur. Kuran bizi dosdoğru yola iletiyor. Kur’an Allah’ın mesajını bizlere Hz. Muhammed ile ulaştırıyordu. Bu yıl kutlu doğum ikliminde Kur’an ve Sünneti anlama yılı olarak konumuzu belirledik. Biz Kur’an’ı ne kadar okuyoruz. Biz Kur’an’ı ne kadar yaşıyoruz. Kur’an iklimine ne kadar muhtacız?” diye sordu.
“Gelin hep beraber Kur’an’ın gölgesinde buluşalım”
Oğraş Hoca konuşmasının devamında, “Beşeri bütün medeniyetlerin hepsi tarihin müzelerine karıştı. Ama bir medeniyet var ki eskimiyor. O da Ku’ran medeniyetidir. Bu mesaja hepimiz muhtacız. Onun için Ku’ran’ı iyi okuyalım. Beşeri medeniyetin ömrü kısadır. Gelin hep beraber Kur’an’ın gölgesinde buluşalım. Evlerimizi aydınlatalım, Bismil’imizi Kur’an’ın ışığı, nuru ile dolduralım” dedi.
“Hakk’ın karşısında duran güçler yok olmaya mahkum olmuştur”
Oğraş hoca konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bizler 24 saatte Kur’an’ı hatmetme yarışına giriyoruz. Yarışa girelim ama Kur’an’ı anlama yarışına girelim. Kur’an’ı anlayalım ve yaşayalım. Kur’an bize diyor ki, ‘Birbirininiz ayıplarını araştırmayınız. Birbirinize gıybet etmeyiniz.’ Bizler bu emirlere kulak verirken hala birbirimizin ayıbını araştırıyor muyuz? Gıybet ediyor muyuz etmiyor muyuz? Buna dikkat etmemiz lazım. Gelin bu yıl kendimize Kur’an’ın belli mesajlarını alalım, kendimizi ödevlendirelim. ‘Kimsenin ayıbını araştırmayacağım, kimsenin gıybetini yapmayacağım’ diyelim. İzzet ve onur haktadır. Çoğunlukta değildir. Hak her zaman izzetlidir. Hak her zaman onurludur. Hakk’ın karşısında duran güçler yok olmaya mahkum olmuştur. Biz Kur’an’la sünnetle hayatımızı pratize etmeliyiz. Bizim için önemli olan azınlık veya sayının az olması değildir. Bizim için Kur’an’ın, sünnetin mesajını yaşamaktır, tek başımıza dahi olsak bile.”
“Bizim için tek model var o da Hz Muhammed’dir”
Oğraş Hoca son olarak,“Bizler de dua edeceğiz ; ‘şu anda Hak’tan yüz çeviren, Kur’an’dan yüz çevirenleri hidayete erdir Allah’ım’ diyeceğiz. Bizim sevdamız uzundur. Bizim sevdamız iki dünyayı birleştiriyor. O yüzden biz kısa vadeli hesap peşinde değiliz. Biz kulluk görevimizi yerine getirmeliyiz. Bize düşen gayrettir, muvaffakiyet ve galibiyet ise Allah’tandır. Kur’an ve sünnet ayrılmaz bir bütünün parçalarıdır. Bizim için model çağdaş Firavunlar değil, …izmler değil. Bizim için tek model var, o da Hz Muhammed’dir.” Sözleriyle konuşmasını bitirdi.
Oğraş hocanın konuşmasının ardından Grup Mizgin ve Özcan Güner yine birbirinden güzel ezgi ve ilahiler seslendirdi.
Etkinlikte Araştırmacı-Yazar Vedat Turgut da Kürtçe bir konuşma yaptı.
“Bismil halkı da Medine devri gibi Hz. Muhammed’i karşılıyorlar”
Konuşmasına Salat ve Selam ile başlayan Turgut gördüğü manzara karşısında Medine-i Münevvere’yi hatırladığını söyledi. Turgut, “Nasıl ki Peygamber aleyhisselam Mekke’yi terk ederek Medine’ye yönelmişti. Yolun kenarında kadınlar ve erkekler saf saf dizilmişti. ‘Talael Bedrularla, ‘Hoşamedi’lerle Hz. Muhammed’i karşılıyorlardı. Bismil halkı da Medine devri gibi, Hz. Muhammed’i karşılıyorlar. Hz. Muhammed nasıl ki şu an Medine-i Münevvere’de metfunsa, aynı şekilde inanıyoruz ki şu an ruhen aramızdadır. Kim bilir belki şimdi bir gölgede bir çocuğun başını okşuyordur. Büyük bir muhabbetle bizi izliyordur” ifadelerini kullandı.
“Nisan ayı Hz. Muhammed’e aşık olanların ayıdır”
Nisan ayını Hz. Muhammed’e aşık olanların ayı olarak tarif eden Turgut, “Nasıl ki Şubat ayına şahadet ayı dediysek bir çok İslam şehidini andık. Ardından Mart ayına girdik. Mart ayına da Muztazaflar ayı dedik. Bu ay da Halepçe’nin feryad-u figanı, Zilan halkının feryadı, dört bir taraftaki Müslümanların feryadı Allaha ulaştı. Bu aydan sonra Nisan ayı geldi. Bahar geldi, İslam’ın baharı geldi. Hz. Muhammed’in baharı geldi. Nisan ayından köylerimiz ve şehirlerimiz, dağlarımız ve ovalarımız Hz Muhammed ile ayağa kalkıyor. Salavatlarla ayağa kalkıyorlar. Artık Kürdistan toprakları Hz. Muhammed’e olan sevgi ile tanınır hale geldi.” dedi.
Konuşmasında asrı saadetteki Müslümanların Peygamber efendimize duyduklarını aşk ve muhabbetten kesitler sunan Turgut, Peygamberimize ilk iman edenin bir kadın olduğuna dikkat çekti. Turgut, “Nasıl ki Hz Muhammed’e iman edenlerin ilki kadındı, aynı şekilde şu an bakıyoruz bacılarımız kardeşlerimizi geçmiş. Kim bilir belki kadınlar erkeklerden önce cennete girecek. Dedik Peygambere ilk iman eden kadındı. Kadın deyince Hz. Sümeyra aklımıza geliyor. Uhut savaşı Hz Sümeyra’yı, Hz. Sümeyra da Uhut savaşını hatırımıza getiriyor.” İfadelerini kullandı.
“Hz Muhammed’e olan sevgimiz bütün sevgilerin üstünde olmalıdır”
Turgut son olarak, “Hz Muhammed’e olan sevgimiz bütün sevgilerin üstünde olmalıdır. Ancak Hz Muhammed’e olan sevgimizi ancak onun yolunda yürüyerek gösterebiliriz. Onun hayatını kendi hayatımıza ve ailemizin hayatına tatbik etmeliyiz. Bundan sonra hayatımız, yürüyüşümüz, sözlerimiz, fikrimiz ve ahlakımız inşallah Hz. Muhammed’in ahlakı gibi olur.” Sözleriyle konuşmasını bitirdi.
Programın sonunda Bismil halkının okuduğu Salavatlar ve Hatimler teslim edildikten sonra, Molla Sabri Ortaç hocanı okuduğu dua ile son buldu.
(Hasan Gündüz/Fırat Arslan- İLKHA)