ORMAN ve Su İşleri Bakanlığı tarafından yayınlanan yönetmelikle sulak alanlar “ulusal önemdeki sulak alanlar” ve “mahalli önemdeki sulak alanlar” olarak ikiye ayrıldı.

Yapılan düzenlemeyle Türkiye genelindeki tüm sulak alanların yapılaşmaya açılabileceğini savunan çevreciler hükümetin bu düzenlemeyi İstanbul’a yapılacak Üçüncü Havaalanı’nın yapılacağı alanı imara açabilmek için yaptığını ileri sürüyor.

TAŞRA ONAYI YETERLİ

Dünkü Resmi Gazete’de yayınlanan Sulak Alanlar Yönetmeliği önemli değişiklikler içeriyor.

Düzenlemeyle koruma bölgeleri içerisinden tabii sulak alanların ekolojik karakterini ve fonksiyonlarını olumsuz yönde etkileyecek ölçüde yerüstü ve yeraltı suyu alınamayacak.

Sistemi besleyen akarsularla diğer yüzey sularının yönleri izinsiz değiştirilemeyecek ve sistemde su depolanamayacak.

Sulak alanlardaki su rejimini etkileyebilecek her türlü faaliyet için planlama aşamasında ulusal öneme haiz sulak alanlar ve Ramsar alanlarında Genel Müdürlüğün, mahalli öneme haiz sulak alanlarda ise Bölge Müdürlüğü’nün uygun görüşü alınacak.

Bir alanın mahalli öneme haiz sulak alan olarak belirlenmesi için alanın bulunduğu mülki sınırlar dikkate alınarak, bakanlık taşra teşkilatı tarafından hazırlanan rapor, mahalli komisyonda görüşülerek Genel Müdürlüğün onayına sunulacak.

Alanın mahalli öneme haiz bir sulak alan olarak değerlendirilmesi halinde, alanın sınırları tespit edilerek alana ilişkin koruma ve kullanma esasları belirlenecek.

Alan ve çevresinde yürütülecek faaliyetler, belirlenen koruma kullanma esasları çerçevesinde bakanlık taşra teşkilatı tarafından değerlendirilerek sonuçlandırılacak.

Bu alanların izlenmesi yapılarak yılda bir kez mahalli komisyona rapor verilecek.

Yönetmeliğin yayınından önce bakanlıkça onaylanarak yürürlüğe giren Sulak Alan Koruma Bölgesi sınırları, yönetmeliğe uygun olarak revize edilene kadar mevcut haliyle geçerli olacak.

Üçüncü havaalanı için değiştirdiler

ÇEVRE Mühendisleri Odası Başkanı Baran Bozoğlu, yönetmelikteki değişikliklerle ilgili olarak, “Rantın, talanın hukuki zemini tamamlandı” dedi. Bozoğlu, şöyle konuştu: “Bundan önce bütün sulak alanlar birdi, tek sulak alan mantığı vardı. Sulak alanın ulusalı, mahallisi olmaz. Sulak alanlar sadece su biriknitisi değildir, sazlıklarla ağaçlarla bağlantılı bir bütündür. Bu yönetmelikle ikiye bölüyorlar. Birisine ‘ulusal’ diğerine ‘mahalli’ öneme sahip deniliyor. Bu çok tehlikeli ve sakat bir şey. Üçüncü Havalimanı’nın da en yumuşak karnı sulak alanlardır. Burada yapılacak proje için uluslararası kredi kuruluşlarından para alınacak. Bu kuruluşlar sulak alan durumuna dikkat edeceği için bakanlık sulak alanları niteliksizleştirmeye çalışıyor.” (Hürriyet)