Yenişafak`ta çıkan haber şu şekilde:

Anayasa Mahkemesi`nin `İdari işlem hakkında bireysel başvuru` yapılamaz hükmüne rağmen twitter ile ilgili karar vermesinin anayasa ve hukuka aykırı olduğu ortaya çıktı. Yüksek Mahkeme, `mavi kuşa özgürlük` diyerek başka idari işlemlere de başvuru yapılabilmesinin önünü açmış oldu. Bu kararla birlikte kesin kararı yargı denetimine kapalı olan YSK kararlarının da bireysel başvuru konusu yapılabilmesinin için bir işaret fişeği yakıldı. Öte yandan Anayasa Mahkemesi`nin twitter yasağını kaldıran kararının toplantı yapmadan rapörtörün elden dolaştırdığı metnin üyelerce imzalanarak alındığı ortaya çıktı. İç hukuk yolları tüketilmediği halde verilen karar AİHM`in Güneydoğu Anadolu ile ilgili bir kararı ilgisi olmadığı halde emsal alınması da dikkat çekti.

FARKLI AMAÇLARA KAPI ARALAR

Anayasa Mahkemesi`nin twitter kararı hukuk sistemini alt üst edecek bir karar niteliği taşıyor. AYM`nin bu kararı ile YSK kararını beklemeden açıkça AYM`ye başvurabilmesinin yolu açıldı. Anayasa Mahkemesi bireysel başvurularla ilgili olarak `İdari işlem aleyhine` olmamasını kanun altına aldı. Anayasa`nın yargı denetimi dışında bıraktığı işlemlerde Anayasa Mahkemesi`ne bireysel başvuru konusu olayacağı belirtiliyor. Yüksek Mahkemenin bu kararı kararları yargı denetimine kapalı olan Yüksek Seçim Kurulu`nun kararlarının bile Anayasa Mahkemesine taşınmasına imkan veriyor. Anayasa`nın 79. maddesinin 2. fıkrasında `YSK kararları aleyhine başka bir merciiye başvurulamaz` hükmü YSK`nın kararlarının Anayasa Mahkemesine bile götürülemeyeceğine işaret ediyor. AYM Anayasa`nın açık bir hükmününe aykırı olarak twitter ile ilgili bir konu üzerinden bazı adımların atılmasının önünü de açtı.

BAKANLIK CEVABI BEKLENMEDİ

Başbakan Erdoğan`ın `Kararı uygularız ama bu karara saygı duymamız anlamına gelmez` ifadesi gözleri Anayasa Mahkemesi`nin twitter kararını nasıl aldığına çevirdi. Yüksek mahkemenin `Kişisel hak ve özgürlükler` kapsamında değerlendirerek aldığı kararın teammüllere aykırı bir şekilde alındığı ortaya çıktı. Anayasa`nın 26. maddesindeki `İfade özgürlüğüne` aykırı olduğu gerekçesiyle twitter`a erişimin sağlanmasına hükmeden AYM üyelerinin bu kararı toplantı bile yapmadan aldığı tespit edildi. twitter ile ilgili düzenleme Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü`nün 71. maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca başvurular hakkında ivedilikle karar verilmesini gerekli görerek Bakanlık cevabı beklenilmeden başvuru kabul edilebilirlik ve esas bakımından değerlendirildi.

KARAR ELDEN DOLAŞTIRILDI

2010 yılı referandumu ile `İnsan hakları ihlalleri` konusunda bireysel başvuruları da kabul etmeye başlayan yüksek mahkeme, bu yöndeki talepleri 7`şer üyeden oluşan 2 bölüm tarafından karara bağlıyor. twitter yasağı ile ilgili konuyu da Alparslan Altan`ın başkan olduğu bölüm tarafından karara bağlandı. Ancak bu karara bağlanma toplantı yapılmadan gerçekleşti. Başkan Alparslan Altan tarafından yapılan değerlendirme karar şeklinde hazırlandı ve üyelere bir raportör aracılığıyla ulaştırıldı. Oybirliği ile alınan kararın toplantı yapılmaksızın elden dolaştırılarak imzalatılması bu durumun hukuki olup olmadığına tartışmalarına neden oldu.

İç hukuka by pass

Anayasa Mahkemesi`nin bireysel başvuruları değerlendirebilmesi için tüm iç hukuk yollarının bitmiş olması gerekiyor. Twitter içeriğinin engellenmesi ile ilgili Ankara 15. İdare Mahkemesince 25 Mart 2014 tarihli idarenin yürütmesinin durmasına ilişkin bir kararı bulunuyor. Türkiye Barolar Birliğince yürütmeyi durdurma istemli olarak açılan iptal davasında Ankara 15. İdare Mahkemesince 25/3/2014 tarihinde anılan işlemin yürütmesinin durdurulmasına karar verilmişti. Bu karar doğrultusunda TİB, 30 günlük sürede twitter yasağı ile ilgili bir adım atmadan Yüksek Mahkeme`nin kararı geldi. İç hukuk yolları tüketilmediği ve İdare mahkemesinin kararının uygulanması için gerekli süre dolmadan AYM`nin böyle bir karar alması da dikkatlerden kaçmadı. Yüksek mahkeme, iç hukuk yollarının tamamlanmadan aldığı karara gerekçe olarak, `Olağan kanun yolunun etkili olmaması` olarak gösterildi. Olağan kanun yolunun etkin uygulanmamış olması da kamuoyunda tepki çekti.

İVEDİ İŞLERİ KARIŞTIRDI

AYM`nin kararı beraberinde birçok soru işaretini de getirirken, TBB`nin başvurusunu `İvedi` işlerden sayması dikkat çekti. Yüksek Mahkeme kendi İçtüzüğü`nün 71. maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca başvurular hakkında ivedilikle karar verilmesini gerekli görerek Bakanlık cevabı beklenilmeden başvuruyu kabul edilebilirlik ve esas bakımından değerlendirdi. Yüksek Mahkeme, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi`nin (AİHM) 1990 yılların başlarında fazlasıyla yapılan başvurular ile ilgili kararını göstermesi dikkat çekti. Ancak AİHM Türkiye`den yapılan terör mağdurlarının başvurularını önce iç hukuk yolları tüketilmediği için kabul etmiyor. Ancak iç hukuk yollarının uzun sürmesi ve aynı kararların çıkması üzerine yüzlerce davayı inceledikten sonra karar veriyor. AYM`nin olağan kanun yolları tüketilmediği halde yapılan başvuruyu kabul etmesinin birçok sorunu da beraberinde getireceği ifade ediliyor.

Yeni vesayet oluşturabilir

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Anayasa Hukukçusu Mustafa Şentop Anayasa Mahkemesi kararının açıkça hukuka ve Anayasa`ya aykırı olduğunu vurguladı. Şentop, `twitter meselesinin çok dışında bir olaydır. AYM bireysel yargı ile bütün yargının işleyişini etkisiz kılabilir. Olağan kanun yollarının tüketilmesi gereklidir ama ben bunu gerekli görmüyorum diyebilir. Bunu da bütün yargı kurumları üzerinde bir vesayet oluşturabilecek hale geliyor. Çok ciddi hukuka aykırılık var, Anayasa aykırı bir karar. Bu kararla her konuda gidip bireysel başvuru yolunu açıyor. İdare mahkemesinin kararı olup olmamasına bakmadan her türlü yetkiyi kendisinde görüyor` şeklinde değerlendirdi. Öte yandan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, başka ülkelerin mahkeme kararlarını uygulayan twitter`ın Türkiye`ninkileri uygulamadığını söyledi. Arınç, gizli kalması gereken konuları deşifre eden ve bunu twitter yoluyla yapanların bir şekilde engellenmesi gerektiğini söyledi.

Siyasi yönü ağır basıyor

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, `Anayasa Mahkemesi`nin aldığı karar bağlayıcı bir karar. Elbette uyulması ve uygulanması gerekiyor. Ama bu karar hukuki yönünden ziyade siyasi yönü de ağır basan bir karardır. Zira hukuken sakat bir karar` dedi. Bozdağ, `Anayasa Mahkemesi, Anayasa`ya aykırılık denetimi yapan bir yerdir. Bireysel başvurularda ise yargı yolu tüketildikten sonra müracaat edilen bir yerdir. Burada da hak ihlalini tespit eder ve ona göre karar verir. Ama, kendini Yargıtay, Danıştay, ilk derece mahkemesi yerine koyarak Anayasa Mahkemesi karar vermeye başlarsa, o zaman Türkiye`de büyük bir hukuksal kargaşa da ortaya çıkar` dedi. Bozdağ, mahkemenin ön inceleme sırasında bu başvuruyu kabul edilmezlik nedeniyle daha işin başında reddetmesi gerektiğini söyledi.

yanişafak