Doğruhaber
“Ey iman edenler sakınasınız diye sizden öncekilere farz kılındığı gibi size de oruç farz kılındı.” (Bakara Süresi 183) ayeti kerimesini hatırlatan Şimşek, “Ayeti kerimeden anlaşıldığı gibi Ramazan ayı orucunun farz kılınmasının hikmet ve gayesi kötülüklerden korunmak ve Allah’a layık bir kul olmaktır. Demek ki Ramazanın amacı nefsi eğitip terbiye etmektir. Bizler de bir ay boyunca bütün organlarımıza oruç tutturduk ve nefsimizi bütün kötü arzularından men ettik. Allah’ın rızasına nail olmak için oruç tuttuk. Dolayısıyla bir ay boyunca çok sıkı bir eğitimden geçtik. Yani kendimizi hayırlı amellere alıştırdık ve kötü amellerden uzaklaştık” dedi.
İBADETLER RAMAZAN’DAN RAMAZAN’A OLMAMALI
Hiçbir eğitimin belirli bir vakit için alınmadığını, dolayısıyla sadece Ramazan için böyle bir zahmete katlanılmadığını söyleyen Şimşek, “Aksine aldığımız bir aylık eğitim bütün hayatımız boyunca nefsimizde tatbik etmek üzere alınmış olunması gerekir. Aksi takdirde Ramazan boyunca alınan bu eğitim, amacına ulaşmamış olur. Yüce Rabbimiz, ‘Sana ölüm gelinceye kadar Rabbine ibadet et’ diye buyuruyor. Dolayısıyla kulluğumuz da Ramazandan Ramazana değil, beşikten mezara kadar devam etmelidir. Bunun sebebi de Allah’ın nimetlerinden sürekli yararlanıyor olmamızdır.” dedi.
İBADETLER MÜMİNİN SİLAHI VE TEÇHİZATIDIR
Şeytanın insanlarla sürekli mücadele ettiğini, ölüm vaktinin gizli tutulmasının hikmetlerinden birinin insanların sürekli ibadet etmeleri için olduğunu söyleyen Şimşek, “Aynı şekilde Ramazan’da ihya ettiğimiz Kadir Gecesi’nin gizli olması da insanların ibadetlerini belirli bir vakte has kılmayıp sürekli ibadet etsinler diyedir. Yine aynı şekilde ibadetler müminin silahı ve teçhizatıdır. Şeytanın ve nefsin saldırılarından korunmak için sürekli teçhizatlı olmak gerekir. Peygamber Efendimiz (s.a.v) de böyle yapıyordu. Yani her anı ibadetle geçiyordu. İbn-i Mesud (r.a) buyuruyor, Hazreti Aişe validemize sordum. `Resulullah’ın belirli günlere has bir ibadeti var mıydı? (kulluğunu belirli günlere has kılıyor muydu?)` Hazreti Ayşe; `Hayır, onun ameli devamlı olan yağmur gibiydi` dedi.
EN HAYIRLI AMEL AZ DA OLSA DEVAMLI OLANDIR
Sistemli ve devamlı olan işlerin güzel neticeler verdiğini söyleyen Şimşek, “Bir hadisi şeriflerinde Peygamberimiz, ‘İşlerin ve amellerin en hayırlısı az da olsa devamlı olanıdır’ diyerek sistemli ve devamlı olan hayırlı amelleri övmüştür. Zira sistemli ve devamlı olan işler güzel neticeler verir. Büyük göllerin küçük damlacıklardan oluştuğunu unutmayalım” diye konuştu.
GÜZEL ALIŞKANLIKLARI RAMAZAN BİTTİ DİYE TERK ETMEYELİM
“Ramazan sona erdi diye kendimizi nefsimizin ve şeytanın kollarına bırakmayalım. Bir ay boyunca yazın sıcaklığına, açlığa, susuzluğa katlanarak nefsimize kazandırdığımız bu güzel alışkanlıklarımızı Ramazan bitti diye terk etmeyelim.” diyen Şimşek Kur’an, zikir, tesbih ve dualara alıştırılan dillerin bir daha kötü sözlerle kirletilmemesi gerektiğini ifade etti. Şimşek, “Haramdan sakındırdığımız gözümüzü kulağımızı, elimizi ve ayağımızı Ramazan bitti diye tekrar günahlarla kirletmeyelim. Ramazan sona erdi ama Ramazanla beraber hiçbir şey bitmedi. Hayat devam ediyor. Nefsanî arzularımız yine harekete geçiyor. Zincirlenmiş olan şeytanlar pusuda dört gözle bizleri bekliyor. Ramazan ayı boyunca iftar yemekleriyle zekât ve sadakalarla yüzünü güldürdüğümüz fakirler, düşkünler, yetimler yine gözleri bizlerde, yapılan yardımların devamını bekliyorlar. Teravih namazlarıyla, Kur`an mukabeleleriyle, vakit namazlarıyla şenlendirdiğimiz camilerimizin ihyasını Ramazan bitti diye birkaç yaşlının omuzlarına yüklemeyelim. Dizimizden indirmediğimiz, gün boyunca okuduğumuz Kur’an-ı Kerim’i Ramazandan sonra raflarda tozlandırmayalım” şeklinde konuştu.
GÜZELHASLETLERİMİZ DEVAM ETMELİ
Ramazan’da elde edilen güzel hasletlerin Ramazan sonrasında da devam etmesi gerektiğini vurgulayan Şimşek, “Oruç tutularak türlü türlü hayır ve hasenatlarla muti bir hale getirdiğimiz azgın ve serkeş nefsimizi Ramazan bitti diye dizginlerini tekrar onun eline vermeyelim. Bin bir zahmetle kazandığımız güzel alışkanlıklarımızı bütün ömrümüz boyunca devam ettirerek Allah’ın razı olduğu bir kul olmaya devam edelim. Ramazan münasebeti ile toplumumuzla aramızda kurduğumuz kardeşlik köprüsünü bundan sonra da daha güzel bir şekilde sağlamlaştıralım” dedi.
HAYATIMIZIN HER ÂNI RAMAZANDAKİ GİBİ OLSUN
Şimşek sözlerine şöyle devam etti: “Sözün özü Ramazandan sonra kendi kendimizle bir muhasebe yapalım. Kazandığımız güzel alışkanlarımızı bundan sonra nasıl koruyup devam ettirmeliyim. Yapmam gerektiği halde yapmadıklarım nelerdir.” diye bir muhasebe içerisine girelim. Netice itibariyle Resülullah (s.av)in “İşlerin en hayırlısı az da olsa devamlı olanıdır.” prensibine riayet edelim. Hayatımızın her anını mübarek Ramazan ayında elde ettiğimiz güzelliklerle donatmayı sürdürelim. En büyük düşmanımız olan, nefsimiz ve şeytanın bizden hiç gafil kalmadığını unutmayalım. Rabbim cümlemize salih amellerle dolu, her türlü kötülüklerden uzak bir hayat nasip eylesin”
Mübarek Ramazan ayı içerisinde meleke haline gelen güzel amellerin Ramazan sonrası devam ettirilmesi çağrısında bulunan Mehmet Beşir Şimşek Hoca, ibadetlerin Ramazandan Ramazana olmaması gerektiğini söyledi