GAZİANTEP- Mısır cunta yönetiminin kukla mahkemelerinin 529 kişi hakkında verdiği idam cezasını kınamak amacıyla Gaziantep’te İslami Sivil Toplum Kuruluşları bir araya gelerek, kitlesel basın açıklaması düzenledi.
Basın açıklamasına Gaziantep Peygamber Sevdalıları Platformuna üye Mustazaflar Cemiyeti Gaziantep Şubesi, Umut Der, İhlas Der, Rahmet Der, İlim Der, Rehber Der ile, Enerji Bir Sen, İnsani Yardım Vakfı (İHH), Şuurlu Öğretmenler Derneği, Abi-Der, Gaziantep Medya Mensupları Derneği ve birçok Sivil Toplum Kuruluşu katıldı.
Platform adına basın açıklamasını Rehber Der Başkanı Mustafa Kaya okudu.
Kaya okuduğu basın açıklamasında, Sisi önderliğindeki cunta yönetiminin 17 Haziran 2012 tarihinde yapılan seçimlerde halkın iradesi ile iktidara gelen meşru yönetim, zamanın firavunları tarafından 3 Temmuz 2013 tarihinden itibaren batı emperyalistlerinin de desteği ile darbe yapılarak meşru yönetimi iktidardan düşürdüklerini, o tarihten bu güne kadar cunta yönetimi tarafından yapılan bunca katliam yetmezmiş gibi, zulümlerine bir yenisini daha ekleyerek Mısır’ın meşru yönetimi olan ve aralarında İhvan-ı Müslim’in cemaati liderinin de bulunduğu 529 kişiye verilen idam cezasını kınamak amacı ile bir araya geldiklerini ifade etti.
Kaya, “Halkın yüzde 52`sinin oyunu alarak seçilen ve Mısır`ın seçimle iktidara gelen tek meşru Cumhurbaşkanı olan Dr. Muhammed Mursi 3 Temmuz 2013`te darbe ile görevinden alınmış, askeri cunta, yönetimi ele geçirdiğini açıklamıştı. Hemen ardından Mursi askeri güçler tarafından tutuklanmıştı. İradesine sahip çıkmak için meydanlara inen Mısır halkı darbeciler tarafından kurşunlandı ve binlerce kardeşimiz şehit edildi. Yetmedi İhvan-ı Müslimin`in faaliyetleri yasaklandı ve yasa dışı ilan edildi. Darbecilikten yargılanması gerekenler ve katiller değil, darbeye karşı çıkanlar yargılandı ve geçtiğimiz günlerde Mısır’da 529 kardeşimize darbe karşıtı oldukları için idam cezası verildi.” dedi.
İhvan bütün İslami hareketlere örnek olmuş bir harekettir
Kaya açıklamasına devamla, “Darbe karşıtlarına idam cezası verildiği gün, adaletin ve insanlığın ayaklar altına alındığı gündü. İhvan-i Müslim’in üyesi 529 kişi hakkında Mısır mahkemeleri ve kiralık hâkimleri tarafından komik ve düzmece gerekçeler ileri sürülerek bu utanç verici kararı aldılar. Ayrıca şunu da belirtelim ki, başta Suudi Arabistan olmak üzere aile saltanatlarının hâkim olduğu körfez ülkelerinin zalim yönetimleri, bu komplonun ve idam kararlarının ortağıdırlar. Bu karar emperyalist güçlerin ve körfez ülkelerindeki işbirlikçilerinin İslam’a ve Müslümanlara karşı olan düşman ve tahammülsüzlüklerini ortaya koymaktadır. İhvan, bütün İslami hareketlere örnek olmuş bir harekettir ve bu yüzden İhvan, bunlar için büyük bir tehlike arz etmektedir. Şimdi bunlar kendilerince İhvan’a büyük bir darbe vurup bütün İslami hareketi ümitsizliğe düşürmeye çalışıyorlar. İhvan’a yapılan darbeden bu yana işin bu noktaya geleceğini tahmin ediyorduk, o yüzden bu bizim için sürpriz bir karar olmadı. Aslında bu karar bütün dünya Müslümanlarına bir gözdağıdır. İşin ilginç yanı, her yerde demokrasi havariliği ve insan haklarını savunuculuğu yapanların, bu günde nedense çıtları çıkmıyor. Aslında bu büyük bir olaydır. Ortada da bir hareket var. Bu hareket hiçbir şekilde şiddete bulaşmayıp kendisi şiddete maruz kalmış, kendilerine yapılan saldırılarda binlerce şehit vermesine rağmen aldıkları karar neticesinde hiçbir şiddet olayına karışmamıştır. Gayet insancıl ve barışçıl tavırlarla gasp edilen haklarını arıyorlar. Ancak Mısır cuntası, İhvan’a yapılan katliamları, sanki İhvan yapmış gibi göstererek bu kadar suçsuz insana idam cezası verilmesi, sözün ve insanlığın bittiği yerdir. Bu bir Avrupa ve Amerika vahşetidir. Bu karar Avrupa ve Amerika’nın gerçek yüzünü göstermesi açısından ibretlik bir olaydır. Bu karar aslında Mısır yönetiminin vermiş olduğu bir karar değildir. Bu Avrupa ve Amerika’nın, kendisi için tehlike gördüğü insanları ve hareketleri terör örgütü ilan edip, onları yok etme girişimidir.” İfadelerine yer verdi.
Kaya son olarak , “Müslümanlar olarak İhvan’a karşı gerçekleştirilen bu haksız, hukuksuz ve alçakça saldırıları, verilen idam kararlarını ve cunta yönetiminin baskılarını şiddetle kınıyor ve lanetliyoruz. Yapılan katliamlarda şehit düşen kardeşlerimizin şehadetlerinin Allah katında kabul edilmesini bir kez daha diliyoruz. Mahkeme salonlarında bembeyaz kefenleriyle darbe mahkemelerine başkaldıran, şehadeti esarete tercih ederek ve asla zillete boyun eğmeyeceklerini haykıran kardeşlerimizi selamlıyoruz. Kardeşlerimizin bu onurlu direnişi sayesinde zalimlerin, insaf sahibi herkesin vicdanında ve dünyanın huzurunda yargılanacağına inanıyoruz. Mısırlı Müslüman kardeşlerimizin mücadelesi ile dayanışma içinde olduğumuzu, zalimlere karşı bugüne kadar ortaya koydukları direnişle iftihar ettiğimizi duyuruyor ve dünyadaki tüm kardeşlerimizi yapılan bu zulme sessiz kalmamalarını istiyoruz.” sözleriyle konuşmasını bitirdi.
Basın açıklaması, Mustafa Karakurt`un Kur`an-ı Kerim tilavetiyle ile son buldu. Basın açıklaması sırasında, sık sık tekbirler getirip slogan atan topluluk, basın açıklamasının ardından sessiz bir şekilde dağıldı. (Ökkeş Korkmaz-İLKHA)