VAN- Serhad FM’de yayınlanan ‘Gündem Özel’ programına telefon bağlantısı ile katılan Bölgenin kanaat önderlerinden Âlimler Birliği Cemiyeti Başkanı Molla Enver Kılıçaslan ile Doğruhaber Gazetesi yazarlarından Abdulkadir Turan, Newroz ve benzeri kutlamalarla dindar Kürt halkının yozlaştırılmak istendiğine dikkat çektiler.

Sunuculuğunu Abdulvahap Akkay’ın yaptığı ‘Gündem Özel’ programında bu hafta ‘Newroz’ konusu masaya yatırıldı. Peki, Newroz nedir? Ne zaman ve nasıl ortaya çıktı, gerçekten ulusal bir Kürt bayramı mıdır? Yoksa Müslüman Kürt halkını yozlaştırmak isteyenlerin bir oyunu mudur? En önemlisi de Newroz’un Kürt halkının geleneğinde ve kültüründe yeri var mıdır? Tüm bu konuların konuşulduğu ‘Gündem Özel’ programını sizlerle paylaşıyoruz.

Newroz’un Müslüman Kürt halkının geleneğinde olmayan cahili bir adet olduğunu belirten Âlimler Birliği Cemiyeti Başkanı ve Bölgenin kanaat önderlerinden Molla Enver Kılıçaslan, Newroz’un cahili adetlerden biri olduğuna dikkat çekerek, İslam dışı adetlerin geleneklerin cahili adetler olduğunu vurguladı.

“Newroz cahili bir adettir”

İslam tarihinde ve İslam âlimlerinin Newroz’dan cahili bir adet olarak Bahsettiğini belirten Molla Enver Kılıçaslan, “Newroz cahili bir adettir. Ateşperestlerin âdetidir. Zerdüştlerin âdetindedir. Farklı âlimlerimiz bundan bahsetmektedir. İran’da ateşperestler vardı. Bu onların geleneklerinden bir tanesidir. İşin doğrusu Kürtlerle de çok alakası yok. Burada bir de Mihrican dedikleri başka bir bayramları da vardır. Bunlar şu iki günü kutlamaktadırlar. O gün işte gece gündüz de işittir. Havalar ne soğuk ne de sıcaktır gibi şeyler vardır. Cahili adetlere sahip çıkan kimi insanlar da bunları kendilerine bayram olarak kabul etmiş ve kutlamaktadırlar. Allah Resulü (sav) bu halklara bu sorduğunda onlar; ‘İslam öncesinde kendilerinin kutladıkları cahili günler olduğunu ifade etmektedirler’ Allah Resulü ise ‘Allah sizleri bu iki bayramdan nehyetmiştir’ buyurmaktadır.”  dedi.

“Kim bir kavme benzemeye çalışırsa onlardan olur”

Bu noktada çok sayıda Hadis-i Şerifler olduğuna da dikkat çeken Molla Kılıçaslan şu önemli mesajları verdi:

“ Bu Hadis-i Şeriflerden bazılarını zikredecek olursak; ‘Kim bir kavme benzemeye çalışırsa onlardan olur.’ Burada yine Abdullah bin Ömer (ra) şöyle rivayet etmektedir: “Kim ki müşriklerin Newroz’unu ve Mihrican’ı kutlayıp tövbe etmezse ateşperestler ve müşriklerle bizlikte cehenneme gider’ buyurmaktadır”  şeklinde Müslümanlara ikazlarında bulundu.

“Amaç Müslümanları Allah’ın dininden vazgeçirmektir”

Bölgemizde Newroz kutlayanların amaçlarının Newroz  ya da Mihrican olmadığını, bunların davalarının Kürt Halkını öz değerlerinden vazgeçirerek, yozlaştırmak olduğuna dikkat çeken Kılıçaslan, “Cumhuriyet 80 yıl bu halkla mücadele etti. Bu halkın âlimleri ve şeyhlerini astı. Yine de bu halk İslam’dan kopmadı. Kendi kültüründen, babadan, dededen gelen İslam kimliğinden vazgeçmedi. İnşallah terk etmeyecektir. Bu Yahudilerin bir oyunudur. Bunlar, Kominizmi Kürdistan’da hâkim kılmaya çalışmakta. Bunlar kominizmi eşcinselliği travestilik davası güderek, lezbiyenlerle Türklerin bu ucubeleriyle ittifak ederek, bu Müslüman Kürt halkını Allah’tan ve Allah’ın dininden uzaklaştırmaya çalışmaktadırlar” diye konuştu.

“Newroz’un Kürtlerle hiçbir alakası yoktur”

Kürt halkının Üstad Bediüzzaman, Mevlana Xalid-i Kürdi, Selahaddin-i Eyyubi ve Şeyh Said-i Paluvi gibi binlerce âlimle övündüğünün altını çizen Kılıçaslan, “Bunlar Kürtlerin içinden çıkmış İslam davası Allahın dini için çalışmışlardır. Allah’ın hükmüyle hükmetmiş ve aziz olmuşlardır. Onun için Bu Newroz’un Kürtlerle hiçbir alakası yoktur. Ne Kürtlerin değeridir, ne Kürtlerin bayramıdır, ne de Kürtlerin geleneğidir. Ateşperest ve müşriklerin bayramıdır.” ifadelerini kullandı.

Kürt halkına da çağrıda bulunan Kılıçaslan, Şerefli, İmanlı ve İnançlı olan Kürt halkının çocuklarını, bu tür cahili adetlerden uzak tutmaları çağrısında bulundu.

“Kürt halkı Cuma saatinde dükkânını bile açmaz”

Olayı farklı bir açıdan değerlendiren Doğruhaber Gazetesi Yazarlarından Abdulkadir Turan ise, bunun bir Kürt bayramı olmadığını ifade ederek, “Bunun en büyük delili Cuma saatine konmuş olmasıdır. Kürt bayramı olsaydı. Nasıl olur da yüz binlerce kişi meydanlarda boş yere dolaşır, camiyi boş bırakır meydanı doldurur. Kürt halkı Cuma saatinde dükkânını bile açmaz. Burada böyle bir gerçek vardır. Bütün İslami literatüre karşı bir alternatif üretilmeye çalışılıyor. Bütün İslami varlığa, inanca, varlığa, amellere, şiara karşı. Ne varsa onların karşısına yeni bir şeyle bırakılıyor. Bayrama karşı başka bir bayram, inancın karşısına başka bir inanç, tümüyle İslam’a karşı bir alternatif üretiliyor. Bundan zerre miktarı şüphem yok. Bu pratik olarak böyle. Ama teorik olarak da Newroz’un Kürtlere has bir bayram olmasıyla bir ilgisi yoktur. Newroz İslam öncesinde bütün doğu toplumlarında var olduğu iddia edilen bir etkinliktir. Orta Asya’nın bütün ülkelerinde kutlanıyor, madem kütlerin milli bayramıdır. Nasıl oluyor da Kırgızistan’da, Kazakistan’da, Arnavut’larda kutlanıyor? Nasıl oluyor da başkaları da kutluyor? Bu özgün bir milli bayram değil, öyle bir şey söz konusu değil. Çünkü özgün milli bayram demek bir millete has olmak demektir. O milletin şiarı olmak demektir. Nasıl ki kurban bayramı denilince akla İslam ümmeti geliyorsa, eğer Newroz denilince akla sadece Kürtler anılsaydı, biz diyecektik ki bu Kürtlerde var olan bir bayramdır” diye konuştu.

“Kürtler Müslümanlaştıkça yükseldiler. İslam’dan uzaklaştıkça ateşe yaklaştılar”

Müslüman Kürt halkı başta olmak üzere tüm Müslümanları bu tehlikeye karşı uyaran Turan, “Bize düşen kendi ailemizden başlayarak bütün çevreye bunu bir putperestlik olduğunu, bunun nasıl Kürtlük kalıbı içerisine sığdırılmış Kürtlükle hiçbir ilgisi olmayan bir uydurma olduğunu, bunun Kürtlüğe hakaret olduğunu anlatmak gerekir. Nasıl olur da bir Müslümanın karısı kızı gider ateş etrafında dolanır, ateşperest olur. Bütün geleneklerimiz ayaklar altına alınıyor. İnancımız ayaklar altına alınıyor. İnsanımızı bu geri kalmışlıktan kurtarmamız gerekiyor. İnsanımız halinin farkına varırsa, kendi kendine güler. Kürtlük adı altında bir oyun oynanıyor.  Bu oyunun dışına çıkmamız lazım. Kürtler Müslümanlaştıkça yükseldiler. İslama sarıldıkça yüceldiler. Yüce şahsiyetler yetiştirdiler. Yüce makamlara çıktılar. İslam’dan uzaklaştıkça dünyada ateşe, ahirette de ateş çukuruna yaklaştılar. Bunun farkına varmamız lazım. Kurtuluş yükseliş İslam’dadır” hatırlatmasında bulundu. (Murat Dalgın-İLKHA)