Adalet Vural / Nisanur Dergisi:
İslami eğitim anlayışında eğitimin yaşı ve sınırlaması yoktur. İnsanoğlunun eğitimi, anne rahmine düştüğü andan itibaren hatta anne-baba adaylarının eş tercihlerinden itibaren başlar. Bundan dolayıdır ki Resulullah (AS) evlenecek gençlere eş seçimlerinde dikkat etmeleri gereken ilk özellik olarak dini inançlarına bakmalarını tavsiye etmiştir. Zira temiz ve ahlaklı anne-babadan doğacak çocukla, temiz olmayan ve ahlaksız anne-babadan doğacak çocuğun eğitimi arasında fark vardır.
“Maddi yaratılış gereği çocuk anne-babadan renk, sima vs. vasıflar alırken manevi olarak da anne-babanın sahip olduğu temiz seciye, izzet, şeref, iyi ahlak ve tabiat yahut bunların aksi olan çirkin huy ve davranışları veraset yoluyla alır” der İsfahani. Bu yüzden Müslüman gençlerin evleneceği kişiyi seçerken bunu göz önünde bulundurup doğru bir tercih yapması gerekir.
Eş seçimi, çocuk eğitiminin temelinin iyi oluşması için bir hazırlık devresidir, olumsuz bir eğitimin oluşmasına karşı bir tedbirdir. Temellerinin iyi oturtulması için ikinci tedbir, ikinci hazırlık ise gebelik dönemidir. Bu dönemde eşler arası diyalog, aile içi huzur, anne adayının rahmindeki çocukla diyaloğu, ibadetlerin aksatılmaması ve duanın çocuğun sonraki eğitim devrelerine etkisi son derece önemlidir.
Anne-baba adaylarının bu dönemde aile içi huzura daha fazla önem vermeleri ve bu huzuru sağlamaları gerekmektedir. Aksi halde aile içinde yaşanan bir şiddet ortamı, doğacak çocuklarının bütün geleceğini olumsuz yönde etkileyebilir. Özellikle aile içi şiddete, kötü muameleye maruz kalan, huzursuz bir ev ortamında yetişen çocuk ileriki dönemlerde utangaç, hüzünlü, içine kapanık, korku ve olumsuz duygular içerisinde olacaktır.
İnsanoğlunun eğitiminin temellerinin atıldığı asıl dönem gebelik sonrası ilk dört-beş yıldır. İnsanoğlu için yaşamın ilk yıllarından gelişim ve öğreniminin çok hızlı olduğu ve bu dönemde elde edilen kazanımların ileriki yılların eğitimine temel olduğu ve insanoğlunun kişilik gelişmesine büyük katkılar sağladığı herkesçe bilinen bir gerçektir.
Bu dönemin ilk bir-iki yaşında çocuk beyninin sağ yarı küresi sözel olmayan iletişim sinyallerini algılamada ve işlemede baskın olarak aktiftir. Beynin sol yarı küresi ise daha çok sözel ve mantıksal sinyalleri algılayıp işlediğinden bu dönemde pasiftir. Bu nedenle anne-babalar kendi beyinlerinin sağ yarısını kullanmada ne kadar başarılı olurlarsa bir-iki yaşlarındaki çocuklarıyla aralarındaki iletişim o derece başarılı olur. Çünkü sağ yarı küre kişilik algısında, gelişiminde ve empatide rol oynar.
Dolayısıyla anne-babanın bu dönemde sevecen, sıcak, güven verici, alçak bir ses tonuyla ve gözlerine bakarak çocukla diyaloğa girmeleri elzemdir. Bu, çocukta büyük bir özgüven ve güvenlik oluşmasını, anne-babaya sevgi ve muhabbet beslemesini sağlar.
Çocuğun konuşmaya başladığı yıllarda anne-babanın dikkat etmesi gereken noktalar diyalog esnasında konuşmanın içeriğinin ve...
“Maddi yaratılış gereği çocuk anne-babadan renk, sima vs. vasıflar alırken manevi olarak da anne-babanın sahip olduğu temiz seciye, izzet, şeref, iyi ahlak ve tabiat yahut bunların aksi olan çirkin huy ve davranışları veraset yoluyla alır” der İsfahani. Bu yüzden Müslüman gençlerin evleneceği kişiyi seçerken bunu göz önünde bulundurup doğru bir tercih yapması gerekir.
Eş seçimi, çocuk eğitiminin temelinin iyi oluşması için bir hazırlık devresidir, olumsuz bir eğitimin oluşmasına karşı bir tedbirdir. Temellerinin iyi oturtulması için ikinci tedbir, ikinci hazırlık ise gebelik dönemidir. Bu dönemde eşler arası diyalog, aile içi huzur, anne adayının rahmindeki çocukla diyaloğu, ibadetlerin aksatılmaması ve duanın çocuğun sonraki eğitim devrelerine etkisi son derece önemlidir.
Anne-baba adaylarının bu dönemde aile içi huzura daha fazla önem vermeleri ve bu huzuru sağlamaları gerekmektedir. Aksi halde aile içinde yaşanan bir şiddet ortamı, doğacak çocuklarının bütün geleceğini olumsuz yönde etkileyebilir. Özellikle aile içi şiddete, kötü muameleye maruz kalan, huzursuz bir ev ortamında yetişen çocuk ileriki dönemlerde utangaç, hüzünlü, içine kapanık, korku ve olumsuz duygular içerisinde olacaktır.
İnsanoğlunun eğitiminin temellerinin atıldığı asıl dönem gebelik sonrası ilk dört-beş yıldır. İnsanoğlu için yaşamın ilk yıllarından gelişim ve öğreniminin çok hızlı olduğu ve bu dönemde elde edilen kazanımların ileriki yılların eğitimine temel olduğu ve insanoğlunun kişilik gelişmesine büyük katkılar sağladığı herkesçe bilinen bir gerçektir.
Bu dönemin ilk bir-iki yaşında çocuk beyninin sağ yarı küresi sözel olmayan iletişim sinyallerini algılamada ve işlemede baskın olarak aktiftir. Beynin sol yarı küresi ise daha çok sözel ve mantıksal sinyalleri algılayıp işlediğinden bu dönemde pasiftir. Bu nedenle anne-babalar kendi beyinlerinin sağ yarısını kullanmada ne kadar başarılı olurlarsa bir-iki yaşlarındaki çocuklarıyla aralarındaki iletişim o derece başarılı olur. Çünkü sağ yarı küre kişilik algısında, gelişiminde ve empatide rol oynar.
Dolayısıyla anne-babanın bu dönemde sevecen, sıcak, güven verici, alçak bir ses tonuyla ve gözlerine bakarak çocukla diyaloğa girmeleri elzemdir. Bu, çocukta büyük bir özgüven ve güvenlik oluşmasını, anne-babaya sevgi ve muhabbet beslemesini sağlar.
Çocuğun konuşmaya başladığı yıllarda anne-babanın dikkat etmesi gereken noktalar diyalog esnasında konuşmanın içeriğinin ve...