Hamas hareketinin Mısır’da yasaklanması temelde casusluk suçlamasıyla alakalı değildir. Çünkü bu suçlama boş, anlamsız ve temelsizdir. Kararın asıl amacı Filistin’in kurtuluşu için cihad ve direnişe öncülük eden ve Müslüman Kardeşler`in özünü oluşturduğu İslamî hareketi kuşatmak, sindirmek ve kökünden kazımaktır.

Hamas’ı yasaklamadan önce Müslüman Kardeşler`i yasakladılar. Müslüman Kardeşler`in iktidardaki Cumhurbaşkanı olan Muhammed Mursi’ye darbe yaptılar ve vahşice yaptıkları katliamların ardından hareketin lider ve mensuplarından yirmi bin kişiyi zindanlara doldurdular. Bunlara paralel olarak hareketi kendi vatanında yok etmek için medya yoluyla büyük bir kampanya başlattılar. Bütün bunları seçimlerden İhvan’ın büyük bir zaferle çıkması ve cumhurbaşkanlığı koltuğuna kendi mensubu birini yollamasından sonra yaptılar.

Şunu açıkça söylemek istiyorum: Mısır cuntası bunları ülke için tehlike oluşturdukları için yok etmiyor, aksine Siyonistlerin hatırı ve rızası için yapıyor. Seçimler halkın büyük çoğunluğunun bu insanları sevdiğini gösterdiği gibi, tarih onların Mısır için yaptıkları fedakârlıklara şahittir.

Şu anda İhvan’a karşı yapılanın bir benzeri 66 yıl önce de, İhvan mensupları Filistin topraklarında büyük zaferler elde edip Siyonistlerin güvenlik teorisini ve efsanesini yıktıktan sonra En-Nakraşi hükümeti tarafından (29 Kasım 1948) yapıldı. İhvan liderleri zindanlara doldurulurken, hareketin kurucusu Şeyh Hasan El-Benna 12 Şubat 1949 yılında şehit edildi. 1948 yılında İhvan’a yapılan saldırı ve baskılarla, 2013-2014 yıllarında yapılan baskı, zulüm ve saldırıları kıyaslarsak, ikisinde de bu akımın hedef alınarak yok edilmek istendiğini ve yapılan zulüm ve saldırılarda Mısır yönetiminin aktör, asıl istifade eden tarafın ise Siyonist işgal rejimi olduğunu görebiliriz.

Hamas hareketiyle savaşmak için bugün getirilen yasak, Şeyh İzzeddin El-Kassam’ın eliyle 1935 yılında ateşi yakılan cihad akımını yok etme girişiminin bir devamıdır. Şeyh Kassam Cenin-Nablus-Tulkerem üçgeninde direniş ve cihad ateşini yakmış, buradan bütün Filistin’e cihad ve direniş ruhu yayılmıştı. İngilizlerle Siyonist çeteler bu meşaleyi söndürmek için yoğun çaba harcadılar ve Cenin’in Yabed beldesi ormanlarında onu ve beraberindeki mücahit kardeşlerini kuşatıp şehit ettiler (25 Kasım 1935). Ancak onun şehadeti 1936 devrimini ateşledi. Daha sonra 1987 yılında Şehid İzzeddin El-Kassam Tugayları ismiyle, güç ve korkudan başka bir dilden anlamayan düşmanla korku ve güç dengesini sağlayan yeni bir hareketin oluşmasını sağladı. Onun için düşman Hamas gibi onu da yok etmek istiyor.

Tarih, Siyonist çetelerin kurduğu varlığın Filistin topraklarında yer bulmasında Arap rejimlerinin önemli rol oynadıklarına şahittir. Bugün de bu rejimlerin bu varlığın “Büyük İsrail” projesi için aynı rolü oynaklarını görüyoruz.

Ancak Rabbin gözetlemektedir!..

 

Şaban Abdurrahman/Filistinhaebr