Doruhaber/Haber Merkezi
ŞEHİD SEYYİD HALEF

1929 yılında Midyat’ın Kefseng köyünde dünyaya gelen Seyid Halef daha sonra Mardin’in Nusaybin ilçesine Bağlı Duruca beldesine yerleşti. Evli ve 5 çocuk babası olan Seyid Halef Aslan, Becirman seyidlerindendir.

BİR YAKINININ DİLİNDEN ŞEHİD HALEF

Şehid Halef İslam’ı çok seviyor sürekli İslam’a hizmet ediyordu.
Dindar ve fedakar bir yapıya sahip olan şehid, sert ve cesur bir insandı. Haksızlığı asla kabul etmez, vaktinin büyük bir bölümünü camide geçirirdi. İbadetler söz konusu olduğu zaman hiç taviz vermezdi. Çocuklarını da İslami bir terbiye ile büyüterek İmam Hatip okuluna kayıt ettirdi. Şehid sürekli PKK’lilerden tehdit alıyordu. Ama o bir an olsun davasından geri durmadı ve İslami hizmetlerine devam etti.

14 Mart 1992 gecesi dağdan gelen PKK’liler ve köydeki iş birlikçileri şehidin evine giderek onu kaçırmaya çalıştılar. O gitmeyi kabul etmeyince de ona işkence yaptılar. Ellerini ve ayaklarını bağlayıp onu sürükleyerek köyün dışına kadar götürdüler. Ona öylesine işkence yaptılar ki ellerini, kaburgalarını kırarak, silahlarla taradılar. Hunharca şehid edilen Halef geride dul bir eş ve 5 yetim çocuk bıraktı.

ŞEHİD MUHAMMED DAL

Sürekli muhacerat hayatı yaşayan Şehid Muhammed Dal ile ilgili çok fazla bilgi olmamasına rağmen kendisiyle aynı evde kalan arkadaşı Nihat Canpolat şehidin kişiliğini ve yaşantısını Doğruhaber’e anlattı.

NİHAT CANPOLAT’IN DİLİNDEN ŞEHİD MUHAMMED

Muhammed Dal Silvan doğumludur. İlk ve orta öğrenimini orda okudu. Lise öğrenimine ise 1. Sınıftan sonra bazı nedenlerden dolayı taşındıkları Diyarbakır’da devam etti. Ardından ailece Batman’a yerleşirler. Şehid okul hayatından sonra kendini tamamıyla İslam davasına adadı ve tüm mesaisini bu uğurda harcadı. Aynı zamanda bazen elektrik işleri yapıyor ve bu şekilde geçimini sağlıyordu. Maddi olarak durumları pek iyi değildi. Aza kanaat getiriyordu. Zaten kendisi de hep “Öbür dünyanın yolcusuyuz” derdi. Yapı olarak yumuşak huylu olduğu için genel olarak ben ve onun diğer arkadaşları ahlakından memnun idik. Henüz lise yıllarında muhaceratla tanıştı. Ailesinin baskısı yüzünden evden ayrılarak öğrenci evinde kaldı. Okulda 15 dakikalık teneffüslerde sürekli İslam’ı tebliğ ediyordu. Şehid Muhammed’in en büyük özelliği Müslüman kardeşlerini sahiplenmesi, onları birleştirmek, onlara ön ayak olmasıydı. Bunun dışında kültürel birikimi çok güzeldi. Cesaretiyle meşhur idi. Özellikle namazlardan sonra şehid olabilmek için çok uzun bir süre dua ederdi. Müslüman kardeşlerinin acılarını hatırlarken ağlıyordu. Ben onunla beraber kaldığım süre içinde sürekli abdestli olduğuna şahidim. Kendisi şehit olmadan bir ay önce içinde, ruhunda bir sıkılganlık vardı. Bazen görüştüğümüzde içinde hep sıkıntı olduğunu söylüyordu. Bu şekilde bir ay geçmişti ki 17 Mart 1998’de şehadet haberini aldık.

Adeta şok olduk arkadaşlarımızla beraber. Kendisi evliydi. Zümer ve Hüseyin isminde iki çocuğu vardı.