Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, dinleme soruşturmasına ilişkin gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bozdağ, "Din hizmeti sunan kişilerin siyaset yapmasını ben hiçbir zaman doğru bulmadım. Her görüşe açığız kim olursa olsun. Bir parti veya Ama bir örgüt edası ile çalışmasını, açıklama yapmasını doğru görmüyorum. Bunu yapıyorlarsa o zaman bir parti kurmaları lazım" dedi.
"MONTAJ, KUMPAS İLE DEĞİL SÖYLEDİKLERİNİ İSPAT ETMESİ LAZIM"
Bazı illerde kasetlerle ilgili soruşturmaların devam etiğini belirten Bozdağ, "Ankara`da sayın Başbakanımızın konutunda vesaire yerlerde yapılan dinlemelerle ilgili de başlatılmış bir adli süreç var. Adana`da da casuslukla ilgili başlatılmış bir adli süreç var. Ben montaj olduğunu biliyorum. Bunlarla alakalı Türkiye`de bir gelenek oluştu; Birileri iftira ediyor veya yalan söylüyor. Sen şöyle bir adamsın diyor. Ben öyle biri değilim diyor. Öyleyse ispat et diyor. Temiz insanlara, dürüst insanalar siz kalkıp sen şusun. Öyle değilsen hadi bakalım ispat et. Ahlaken ve hukuken doğru değil. Söylediklerini ispat etmesi lazım. Öyle montaj, kumpas ile değil, cumhuriyet savcılarımız var. Elinde bir belge olan varsa, Getirecek savcılara verecek. Adli süreç işleyecek. Böyle bir şeye siz muhatap olsanız. İspat et denilecek. Böyle bir şey kabul edilebilir değil. Temiz insanlara ispat külfeti yüklüyorlar" diye konuştu.
"SAVCILARIN İDDİANAME DÜZENLEME YETKİSİ YOK"
Fezlekelerin Meclis`te görüşülecek olmasına ilişkin Bozdağ şöyle konuştu: "Bakanların, hükümet politikaları ile ve bakanlık görevleri ile ilgili konuda, savcıların iddianame düzenleme yetkisi yok. Doğrudan çalışma yetkisi doğrudan Türkiye Büyük Millet Meclisi`ne aittir. Soruşturma gizlidir. Bu konudaki süreç, bana göre de adli bir süreçtir. Bu nedenle TBMM`deki çalışmalar gizlidir. Ancak, TBMM herhangi bir bakan hakkında soruşturma komisyonu kurması halinde, komisyon üyeleri soruşturmanın gizliliğine riayet etmek kaydıyla ne yapabilirler? Bu dosyadaki bütün evrakı inceleyebilirler. Savcı yetkisi ile donatılmış olarak bunu yaparlar. Meclis`te şu anda binin üzerinde milletvekilleriyle ilgili dokunulmazlık dosyası var. Bu dosyalar Anayasa Komisyonu`nda duruyor. Mesela ben gitsem herhangi bir milletvekiliyle ilgili dokunulmazlık dosyasını inceleyeceğim desem, bana Meclis izin vermiyor. Sen inceleyemezsin diyor."
"DÜNYANIN GÖZÜ ÖNÜNDE SURİYE`DE CİNAYETLER İŞLENİYOR"
Suriye`deki gelişmelere BM ve dünya kamuoyunun duyarsız olduğunu söyleyen Bozdağ, "Suriye`de büyük bir vahşet yaşanıyor. Dünyanın gözü önünde cinayetler işleniyor. 160 bin civarında insanın hayatını kaybettiğini Birleşmiş Milletler söylüyor. 3 milyon civarında Suriyelinin başka ülkeler gittiğini biliyoruz. Suriye`deki bu dram maalesef BM`nin gözetim ve denetimi altında yaşanıyor. BM ve dünya kamuoyu, Suriye`de olanlara herkes değişik bir siyasi hesapla yaklaşıyor. Önce bu yangının söndürülmesi daha sonra diğer çalışmaların yapılması gerekir. Türkiye bu kapsamda üzerine düşeni yapmıştır. Yapmaya da devam edecektir. Umarız dünya da bu duyarsızlığından vaz geçer" ifadelerine yer verdi.