DİYARBAKIR – Geçtiğimiz pazartesi günü mahkeme kararıyla haklarında tahliye kararları çıkarılan Ergenekon sanıklarının serbest bırakılmalarına Diyarbakırlı vatandaşlardan tepki geldi.
Mahkemelerin verdiği kararları ikiyüzlülük olarak değerlendiren Diyarbakır halkı, alınan bu kararlarla Türkiye’de yargının içine düştüğü çifte standardın bir göstergesinin olduğunu ve bu kararlarla yargıya karşı duyulan güvenin çöktüğünü söylediler.
“Bu durum hem Türk yargısının, hem de yönetimin yüz karasıdır”
İlke Haber Ajansına açıklamalarda bulunan Yılmaz A. Adlı vatandaş, Ergenekoncuların bırakılmasının hukuka yapılmış bir darbe olduğunu belirterek “Bu bırakılmaların ortaya koyduğu bir diğer gerçek de Türkiye’de yaşanan çifte standardın gözler önüne serilmesidir. Camide Kur’an dersi verdikleri için cezaevinde olan yüzlerce Müslüman, bu güne kadar görmezlikten gelindi. Bunlar bir tarafa, bu gün ceza evinde olup ta kanserli olan ve neredeyse cezaevi ortamında yaşamalarına imkân olmayan Müslüman tutsaklar bile, ölüme terk edilmiş bir vaziyette kaderlerine terk edilmiş durumdadır. Bu durum hem Türk yargısının, hem de yönetimin yüz karasıdır. Hastaların şuan cezaevinde tutulmalarına mukabil, suçları neredeyse sabit görülmüş hatta suçunu kabul etmiş olanların serbest bırakılmış olmaları bir insanlık suçudur. Maalesef ortaya çıkan durum şu: Bu ülkede darbe yapmak isteyenler dışarı çıkarılırken, camide Kuran dersi verenler, onlarca yıl mahkûm edilmişlerdir. Hakikat budur.” diyerek yapılan çifte standarda tepki gösterdi.
“Mahkemelerin bunu yapması bir haksızlıktır”
Ergenekon sanıklarının bırakılmasını çifte standart olarak değerlendiren Mehmet B. “Yargı resmen zulmediyor. Bir tarafta darbe girişiminde bulunanlar serbest bırakılıyor, diğer tarafta ise tek suçları Kur’an dersi vermek olan insanlar ise ömür boyu cezaevlerinde tutuluyor. Mahkemelerin bunu yapması bir haksızlıktır. Bir vatandaş olarak bunu kınıyorum. “dedi.
“Yaşanan bu olaya baktığımız zaman yargının çöktüğünü görüyoruz”
Suçluların bırakılıp mazlumların ise cezaevlerinde tutulduğunu belirten Abdulsamet A. “Burası Türkiye. Gerçekten suçlu olanlar bırakılıp mazlum olanların ise mahkûm edildiği, cezaevlerinde çürütüldüğü bir ülke. Yaşanan bu olaya baktığımız zaman yargının çöktüğünü görüyoruz. Ergenekon sanıklarının hepsinin müebbet yemesine rağmen, cezaları dikkate alınmadan serbest bırakıldı. Hatta tetikçi olanları bile bırakıldı. Ama 90’lı yıllarda camilerde çocuklara Kur’an-ı Kerim dersi veren dindar mahkûmlar veya dindar olmayan mahkûmlar, sağ sol fark etmez hepsi ceza evlerinde şu an çürüyorlar. Bu mahkûmların sahipleri olmadığı için, yasa onlara işlemiyor. Fakat biraz kuvvetli olan kaba tabirle “dayısı” olan insanlar ise, maalesef gördüğünüz gibi hepsi birer birer bırakılıyorlar. Asıl zalim olanlar serbest bırakılıyor, mazlum olanlar ise içerde. Tek gerçek bu işte.” ifadelerini kullandı.
“Bunların Türkiye’nin karanlık günlerinin mimarları olduğunu bilmeyen mi var?”
Tahliye olanların ülkede kargaşa çıkaran insanlar olduğunu belirten Yunus M. İse “bırakılan Ergenekon sanıklarının Türkiye’nin karanlık günlerinin mimarları olduğunu bilmeyen mi var? Bu insanları ülkeyi 50-100 yıl geri götüren ve bu bölge insanının emdiği sütü burnundan fitil fitil getiren insanlardır. Bu sanıkların hepsinin bırakılmasına taraftar değiliz. Bu insanlar ülkede özellikle bu bölgemizde kaos çıkarıp, insanları birbirine vurdurtan insanlardır. Bu insanların bırakılmasını kınıyorum. ”dedi. ( Ali Gültekin / Davut Ergin - İLKHA)