Hseyin Kaya / Doğruhaber / Yorum

Bir montaj furyasıdır gidiyor.

Çok sayıda montaj görüşme servis edildi internete.

Birileri “işte montaj böyle yapılır” demek istedi herhalde.

Bir de şantajcıların kol gezdiği büyük bir sektör var. Şantajcılar, dinliyor, kaydediyor ve tehdit ediyor.

Şantaj dosyalarından dolayı hiç konuşamayanlardan da, durmadan konuşmak zorunda olanlardan da geçilmiyor. Çok sayıda milletvekili ve bürokrat hakkında şantaj dosyaları bulunduğundan söz ediliyor.

Hatta kimi iş adamlarına dinleme kayıtlarından yola çıkılarak şantaj yapıldığı iddiaları var. Daha vahimi de şantajcıların fuhuş şebekelerini bu amaçla kullandığı iddiası…

Bir garip ortam vesselam.

En son Erdoğan ile oğlu arasında bir görüşme üzerinden ortam gerildi.

Hükümet çevreleri görüşmenin montaj olduğunu ısrarla belirtiyor ve buna deliller sıralıyor.

Gülen medyası ise A. Şener gibilerinden bile faydalanarak görüşmenin montaj olmadığını ispatlamaya çalışıyor. Kılıçdaroğlu, ses kaydını mecliste dinletti.

Bir de BDP çevresi daldı meseleye. Demirtaş, “Montaj iddialarıyla bu işi örtemezsin” demiş.

“Montaj değil” demek istiyor.

Aynı Demirtaş bir hafta önce Ulusal Kanal, Öcalan ile ilgili kayıtları yayınladığında küplere biniyordu.

Oysa o kayıttaki görüşlerin çoğunu Öcalan zaten avukatları aracılığıyla söylemişti.

Daha ilk yakalandığı günlerde uçakta “Ben size hizmet edeceğim” diyen bir adamdır Öcalan.

Ama Demirtaş öyle düşünmüyor.

Gülen grubunun hocalarına kutsiyet atfettiği gibi Demirtaş gibiler de Öcalan’a kutsiyet atfediyorlar.

Bazıları birbirlerine dublaj yapma yoluna bile gidiyorlar. Bazen görüntü BDP ses Kemalist olabiliyor mesela. Ya da kimi siyasetçiler sosyalist pozisyonunda Hitler sesi çıkarabiliyor.

Montaj kadar dublaj teknikleri de gelişmiş.