ADANA - Asımın Nesli Kültür ve Sanat Derneği’nin her yıl Şubat ayında düzenlediği ve artık geleneksel hale gelen “Şehadet Gecesi” etkinliğinde bu yıl İskilipli Atıf Hoca anıldı.
Başkanlığını Av. Hüseyin Turgut Bahar’ın yaptığı Asımın Nesli Kültür ve Sanat Derneği bu yılki programında İskilipli Atıf Hoca’yı öne çıkardı. Seyhan Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen etkinliğe Adana Valisi Hüseyin Avni Coş, tebrik mesajı gönderirken Seyhan Kaymakamı Ahmet Okur başta olmak üzere sivil toplum kuruluşu temsilcileri ile çok sayıda vatandaş iştirak etti.
Eski Hatay Milletvekili ve Yazar Mehmet Sılay’ın İskilipli Atıf Hoca’yı anlattığı Şehadet gecesinde sevilen Sanatçı Erdoğan Akın da ezgileri ile sahne aldı. Akın’ın İskilipli Atıf Hoca için bestelediği eser, salondan büyük beğeni topladı.
Sunuculuğunu dernek yönetim kurulu üyesi Hacı Ali Doğan’ın yaptığı Şehadet Gecesi, Mustafa Gök tarafından okunan Kur’an-ı Kerim Tilaveti ile başladı. “Şahidlik ve Şehadet bilinci” konulu sineviyon gösteriminin akabinde Dernek Başkanı Hüseyin Turgut Bahar konuşmasını yapmak üzere kürsüye davet edildi.
"Amacımız Asım bin Sabit gibi gençler yetiştirebilmek"
Bahar konuşmasında derneği kurarken hangi amaçla yola çıktıklarından bahsederek, "Amacımız Asım bin Sabit gibi gençler yetiştirebilmek" dedi. "Gençlerimizle ilgilenmek, onlara şehitlerimizi anlatmak için bu tür organizasyonlar düzenliyoruz. Yaptığımız bu tarz organizasyonlar için bize "Böyle programlara gelecek kimse kaldı mı?" diyenler oldu.” Şeklinde sitem eden Bahar “Ancak biz geçmişi ile barışık olmayan bir neslin tehlike olduğunun bilincindeyiz. Büyüklerini unutan neslin akıbetinden korkulur, diye düşünüyoruz. Bu nedenle neslimize şehidlerimizi hatırlatmayı bir görev biliyoruz ve bu anlamdaki çabalarımızı arttırarak sürdüreceğiz. Büyük bir memnuniyetle görüyoruz ki yaklaşık altı yıldır gerçekleştirdiğimiz Şehadet Geceleri, diğer derneklerimiz tarafından yapılır hale geldi. Adana’da böylesine hayırlı bir çığır açtığımız için mutluyuz. Birtakım olumsuz propagandalara rağmen hamdolsun Şehadet Gecelerine yoğun ilgi devam ediyor." dedi.
“Sizi İskilipli gibi asacağız” sözü çok ağırımıza gitti.
Sanal ortamda İskilipli Atıf Hoca ile ilgili çirkin sözlere de değinen Bahar, "Atıf Hoca hakkında düzeysiz yazılan yazıları ve özellikle Adana kamuoyunu yakından ilgilendiren bir nümayişte devlet erkânına sarf edilen “Sizi İskilipli Atıf gibi, Şeyh Said gibi asacağız” diye tehditler savuranları okuyunca, İskilipli Atıf Hoca’yı anmanın, hatırlatmanın doğru olacağına karar vererek bu etkinliği gerçekleştirdik. Birazdan değerli üstadımız Mehmet Sılay’ın da anlatacağı üzere İskilipli Atıf Efendi adeta bir hukuk cinayetine kurban gitmiştir. Atıf Efendi asla vatan haini değil, bilakis milli mücadelede büyük emekleri olan değerli bir âlimdir. Bunun yeni nesil tarafından bilinmesi lazım" dedi.
Erdoğan Akın ve ekibinin seslendirdiği birbirinden güzel eserlerin ardından konuşmasını yapmak üzere Eski Hatay Milletvekili Araştırmacı yazar Mehmet Sılay kürsüye davet edildi.
Sılay konuşmasına “Müstesna bir ilim adamı olan İskilipli Atıf Hoca ümmetin gençlerine bir kul hakkı bıraktı ve gitti. Bize düşen ona layık olmak ve onun hatırasını canlı tutmaktır” diyerek başladı.
Şehitlerin aynı zamanda şefaat ehli olduğunu belirten Sılay, “Bizim kültürümüzde şehidin kanı Âlimin mürekkebi ile ölçülür. Âlimin mürekkebi Allah katında Şehit kanından daha makbuldür. Şu halde karşımızda bir Âlim var ve bir de Şehid var. İskilipli Atıf Hoca’nın idam sebebi, ‘Frenk mukallidi ve Şapka’ adlı şu kitaptan ibarettir. Bu kitap suç aleti görülmüştür. Elimizde 12 eseri bulunan bu ilim adamı, Muhammed Atıf Hoca bunu yazarken de ‘Kim bir kavme benzerse ondan olur’ hadisinden yola çıktım der. Atıf efendi kitabın ortasından konuşan biri. ‘Halika isyan hususunda mahlûka itaat olmaz’ der. Atıf hoca bu kitabı 12 Temmuz 1924’te yazdı. O zaman böyle bir kanun yoktu. 18 ay sonra, yani 25 Kasım 1925’de ‘herkes şapka giyecek’ diye bir kanun çıktı. Arkadaşlar şuan bu kanun yürürlükte. Ama fiilen yok. Ne Cumhurbaşkanı ne Başbakan ve nede herhangi bir yetkili şapka giymemektedir. Şuan şapka giymiyoruz. Ama bir dönem Türkiye’de bir ev ödevi yapılmıştır.”dedi.
Ülkenin çeşitli yerlerine kurulan ve heyetinin içerisinde hukukçu dahi bulunmayan istiklal mahkemelerinin engizisyon mahkemelerine benzediğini ifade eden Sılay konuşmasının sonunda İskilipli Atıf Efendi’nin Sebilurreşad dergisinde birlikte çalıştıkları, birlikte yazdıkları Mehmet Akif yanında da oldukça değerli olduğunu ifade ederek, ”Dergi ile ilgili bir iddianamede Mehmet Akif İskilipli Atıf’ı alnından öperek biraderim diyerek uğurlamıştı.” dedi. (İLKHA)