Sigaranın sağlığa verdiği zarar, aile bütçelerine getirdiği yük ve birçok yönden olumsuzluğu bakımından toplumda oluşan ortak görüşün yanı sıra, Uzmznlar, günümüzde sigaranın erkek ve kadınlar için sadece fiziksel değil, aynı zamanda ruhsal ve sosyal yönüyle de bağımlılık yaptığını ortaya koydular.
Kişisel Gelişim Uzmanı Süleyman Akay bu konuda yaptığı açıklamada, “Sigara kullanımı, diğer bağımlılıklar gibi bir “zayıflık” ve toplum olarak günlük hayatımızda yaşadıklarımıza sigara kullanımıyla birtakım anlamlar yüklüyoruz.” dedi.
Çalışan kadınlarda sigara kullanımı artıyor
Akay açıklamasının devamında, “Kalkınma Bakanlığı kaynaklı haberlere göre 2011 yılında sigara satışları 4.5 milyar paketten, 2012 yılında 4.9 milyar pakete yükselmiş durumdaydı. Geride bıraktığımız yıl da ülkemizde benzer oranlarda bir tüketim oranı görüyoruz. Geçmiş yıllarda erkekler sigara kullanım oranında yüzde olarak önde yer alırken, günümüzde kadınların da sigara tüketimini artırdığına tanık oluyoruz. Özellikle çalışan kadınlarda sigara kullanımı yüksek oranda.” ifadelerini kullandı.
“Sigara bağımlılığı, fiziksel bir bağımlıktan öte bir zayıflıktır”
“Rakamlara ve çevremizde baktığımızda, sigara kullanımının sadece fiziksel değil, ruhsal ve sosyal yönüyle de bağımlılık yarattığını görüyoruz.” diyen Akay, “Türk halkı olarak, günlük hayatımızda yaşadıklarımıza sigara kullanımıyla ilgili birtakım anlamlar yüklüyoruz, ve bu anlamlara kolay kolay hayır diyemiyoruz. Kimimiz sigara için yalnızlığına dost der, kimisi yorgunluktan, kimisi stresten içtiğini söyler. Ya da iş hayatında sigarayı, mola için bir araç olarak görüyoruz. Bu yüzden sigara bağımlılığı, fiziksel bir bağımlıktan öte bir zayıflıktır. İş yoğunluğu, stresli ortamlar ve beklentiler yalnızlaşmamızı, asosyalleşmemizi sağlıyor. Eskisi kadar sosyal değiliz. Sosyalliği sosyal medyada arıyoruz. Mevcut asosyallik bizi sigaraya saldırır hale getiriyor. Sigara içmek istiyoruz çünkü yalnızız. Bilinçaltımız sigara içmek için sebepler arıyor. Yüklediğimiz anlamlarla ve sebeplerle sigara içmeyi sürdürürken, vücudumuzda ise sigara bağımlılığının devamı için zamanla nikotin ihtiyacı doğuyor.” görüşlerini dile getirdi.
Herkes sigara içmeyi bırakabilir mi?
Sigara kullanımını azaltarak sahip olunan bağımlılığın ya da diğer bir deyişle zayıflığın azaltmış olamayacağını belirten Akay, “Kendimizi oyalıyoruz. Önemli olan, kişinin bırakma iradesini gösterip, tamamen ‘Hayır!’ diyebilme becerisini göstermesidir. Dolayısıyla eğer istiyorsa, herkes sigara içmeyi bırakabilir. Bilinçaltımızla sürekli kavga eder dururuz. Sigara içme konusunda da bilinçaltı bizi köstekler. Bizi engeller, sınırlar koyar. Bilinçaltının nasıl hareket edeceğini, bizi nasıl ileriye taşıyacağını öğrettiğimiz zaman bizi ileriye götürür. Birey sadece sigarayı bırakmakla kalmaz, hayatındaki birçok şeyi de değiştirmeye başlar. Eğer kişi kendi iradesi ile sigarayı bırakamıyorsa, profesyonel destek almasını öneriyoruz. Hem fiziksel hem de ruhsal ve sosyal yönüyle bireyin yaşamını olumlu yönde etkileyecek bir süreci başlatmasını tavsiye ediyoruz. Kişisel gelişim yöntemleriyle bilinçaltındaki engelleri kaldırıp avantaja dönüştürüyoruz. Uyguladığımız yöntemlerle maksimum 2-3 seansta bireyin sigaradan tamamen kurtulmasını sağlıyoruz.” dedi.
Sigarayı bıraktıktan sonraki hayat…Akay son olarak, “Birey, ‘Sigarayı bıraktıysam, yarım bıraktığım her şeyi tamamlarım’ psikolojisi ile hareket etmeye başlıyor. Daha önce cesaret edemediği işlere ve hobilere yöneliyor. ‘Sigaraya ‘Hayır!’ dediysem yapmak istediğim, ama ertelediğim birçok şeye, ‘Evet!’ diyebilirim’ şeklinde düşünmeye başlıyor. Buna göre sigara kullanımını diğer bağımlılıklar gibi bir “zayıflık” ve toplum olarak günlük hayatımızda, yaşadıklarımıza sigara kullanımıyla ilgili birtakım anlamlar yüklüyoruz.” sözlerine yer verdi. (İLKHA)