BATMAN – 28 Şubat 1997 yılında ülkede yapılan postmodern darbenin yıldönümü nedeniyle açıklamada bulunan İnsani Hak ve Hürriyetler Derneği (HÜR DER) Batman Şube Başkanı Faysal Yaman, darbenin asıl hedefinin İslam’ı ve İslami düşünceyi ortadan kaldırmak olduğunu vurguladı.

28 Şubat sürecinin 1. Dünya Savaşı’nda beri Ortadoğu’da emperyalist güçlerin hakimiyeti için vermiş oldukları bir mücadelenin devamı olduğunu söyleyen Yaman, “Bu mücadele zaman zaman ülke içerisinde değişik darbelerle ortaya çıkmıştır. Şeyh Said’in idam edilmesi ve hakim olan İslam sahasının kapanması ve günümüze kadar bir süreç devam etmiştir. Müslümanların tekrar kendilerini toparlayıp bir güç haline geldikleri bir dönemde Müslümanların yok edilmesi için Ortadoğu’da emperyalist güçler tarafından atılan adımlardan bir tanesidir. 28 Şubat posmodern darbesi de emperyalist güçlerin desteğiyle ülkemizde İslam’a karşı yapılan darbelerden bir tanedir.” dedi. 

“Asıl hedef İslami iktidarı yok etmekti”

28 Şubat darbesindeki asıl amacın İslam’ı ve İslami düşünceyi yok etmek olduğunu belirten Yaman, “Darbedeki amaç, Müslümanların İslam ülkelerindeki hakimiyetini ortadan kaldırmaktır. İslam’ın örnek bir yönetim olarak var olmasını ortadan kaldırmaktır. Müslüman ülkelerin emperyalist güçlerin hakimiyeti altında onların siyaseti, onların teorileri, onların çizmiş olduğu sınırlar içerisinde yaşantılarını devam etmelerini sağlamaktır. Yani köle olarak Müslümanların emperyalistlerin kölesi olarak yaşam mücadelelerinin sürdürülmesi için atılan bir adımdır. Bu süreçte tüm Müslümanlar zarar görmüş ve asıl hedef İslami iktidarı yok etmekti.” ifadelerini kullandı. 

“Müslümanlar ülke içerisinde pasif hale getirildi”

Ülkede yaşayan tüm Müslümanların 28 Şubat darbesinden dolayı mağdur olduklarını ifade eden Yaman, “Başörtülüler görevlerinden atıldı, namaz kılan Müslümanlar bulundukları yerden sürüldüler ve Müslümanlar ülke içerisinde pasif hale getirilmişlerdir. Bazı kesimler daha büyük darbelerle karşı karşıya gelmişlerdir. Bu alanda en büyük zararı da Kürdistan bölgesinde bulunan ve İslami yaşam sürdürmek için diğer güçlere karşıda var olma mücadelesi veren Müslümanlar görmüşlerdir. Müslümanım diyen her insan işkencelerden geçmiştir. Bu süreçte onbinlerce aile perişan olmuş, binlerce insan cezaevine girmiş, onbinlerce insan sürgünlerle karşılaşmış ve yüzbinler diyebileceğimiz insanlar da sıkıntı, baskı, eziyet, yokluk, işkence altında kalmışlardır.” diye konuştu. 

“Batıya gelen haklar bize gelmiş değildir”

Müslümanlar için halen 28 Şubat’ın devam ettiğine dikkat çeken Yaman, şunları kaydetti: “Bir çok insanımız halen daha görevlerine dönebilmiş değillerdir. Sosyal hakları devlet tarafından verilmiş ama sosyal haklarını kullanamamaktadırlar. Cezaevinde bulunan tutuklularımız için devletin vermiş olduğu haklar uygulanmamaktadır. Cezaevinde bulunan bazı kesimlere hasta ya da ölüm için izin verilirken aynı durumda olan insanlara halen annelerinin, babalarının, birinci derecedeki yakın akrabalarının vefatları esnasında cenazelerine gidememişlerdir. Bir Fatiha okuma özgürlüğü dahi ihlal edilmiştir. 28 Şubat süreci belki birçok yerde sona ermiş olabilir ama maalesef Kürdistan bölgesinde Kürdistan’da yaşayan Müslüman Kürtler için bu süreç devam etmektedir. Aynı şey telefon dinlemeleridir, buradaki yaşam tarzıdır, buradaki hukuksal uygulamalardır. Batıya gelen haklar bize gelmiş değildir.”(M.Fatih Akgül-İLKHA)