Her müminin duası, arzusu ve hayalinde yer edinir şehadete ulaşmak ve bu kervanda yol almak. Bu arzumuz ve hayalimizi süsleyen şehitlik için neler yapabiliriz ve nelerden vazgeçebiliriz? Dünya hayatında nasıl şehid olabiliriz?

Yaşarken şehid olmak ebedi hayatta şehitlerle beraber olmak, onların mükafatı ile mükafatlanmak… Aslında bütün bunları hep ister ve dururuz. Ah şehadet! Deriz bazen kendimize ah şehadet! Ama bunları isterken hep bir şeyleri arka planlara atarız. Hiç düşünmeyiz şehitliğin ne olduğunu. Nasıl? Bu rütbeye yetişebileceğimizi.

Şehitlerin hayat kesitine baktığımızda hep en önde o olmuştur. Yaşayış tarzları İslam adabı ve sözleri… birer kahraman olmasaydılar, herşeye şahit olmasaydılar, dünya hayatının odak noktasına Rab’lerini koymasaydılar ve verdikleri sözü tutmayıp anlaşmaya sadık kalmasaydılar, ibadetlerini layıkıyla yapmasaydılar, namazı dostdoğru kılmasaydılar, herşeylerini feda etmeseydiler, şehitliği hak edermiydiler? Onlar ebedi hayata şehid (şahit) oldular. Ya ebedi hayattan önce dünya hayatları ve burada yaşayan şehid ünvanlarını almaları. İşte asıl kendimizi sorgulamamız gereken yer bu nokta ve bıraktıkları emanetler ve örnekleri değilmi?

Şehit demek; nefsini Allah’a satıp Allah yolunda savaşıp ölen veya galip gelen demektir. Şahit olan demektir. Allah (c.c.) tarafından en özel makama çıkarılan demektir. O’nun katında kadir ve kıymetleri pek yücedir. Allah (c.c.) Kuran-ı Kerim de şehitler için:

“O halde dünya hayatını ahiret hayatı karşılığında satanlar, Allah yolunda çarpışanlar; kim Allah yolunda çarpışır sonra öldürülür veya galip gelirse o’na büyük bir ecir vereceğiz.” (Nisa/74) Diye buyurmaktadır.

Yaşarken şehid olmak! Layık olmak, layıkıyla yaşamak. Şehitlerin hayatını örnek almak, Allah uğrunda şehitlik merdiveninden adım adım çıkmaktır. Şehitler kendilerini Allah’a o kadar adadılar ki, o kadar samimi çalıştılar ki! En sonunda da kanlarıyla galip geldiler. Yani anlaşılacağı gibi şehid olmadan önce şahit olmak gereklidir.

Şehitlere ölüm ebedi hayata geçiş yapan bir köprüdür. Onlar şerefli ölümü tercih edip Allah ve Resulunun dinini yayma gayretindeydiler. Gayeleri hep İslam üzere olmuştur. Hayatları örnek alınacak bu şehitlerin her birinin şehadeti destan niteliğinde olmuştur.

Selam olsun, yaşarken şehid olanlara.

Selam olsun, Şehitler Şahı

Hz. Hüseyine ve beraberindekilere.

Selam olsun, şubat ayının tüm Şehitlerine.

Selam olsun, doğruluk üzere ümmeti uyandıran kahramanca can veren Şehid Rehber’e.

Selam olsun, ahde vefanın timsali Şehid Ahmet’e.

Selam olsun, Şehid Abdusselam’a, Şehit Aziz’e.

Selam olsun, Bosna yiğidi

Şehid Selami Yurdan’a.

Selam olsun, cesareti ve kahramanlığı övgü dolu olan Şehid Ata’ya ve Şehid Haci’ye, Şehid Selçuk’a.

Selam olsun, daha 17’sinde

Baba mermisi yiyen Şehit küçük Ali’ye.

Selam olsun kanıyla destan yazan, kutlu davanın öncüsü gönlümüzde taht kuran ismini yazamadığım tüm Şehid’lere.

Ya RAB onları rahmetinle sevindirdiğin gibi bizleri de sevindir. Bizlere de onların yaşadığı gibi bir hayat bahşet. Ayaklarımızı bu uğurda sabit kıl. Bizi bu dua, arzu ve hayalimizle ebedi saadete ulaştır. (Amin)

Rıfat Arık / Diyarbakır – Yaş: 25