aşbakan Yardımcısı Bülent Arınç Bakanlar Kurulu toplantısı sonrası açıklamalarda bulundu.
Bülent Arınç`ın açıklamalarından satırbaşları:

TELEKULAK SKANDALI
- Bakanlar Kurulu`nda konu üzerine görüşme yapıldı. Adalet Bakanımız bilgi verdi. Üzücü bir olay. Türkiye kamuoyu son derece duyarlı. İki savcının ismi geçiyor; Adem Özcan ve Adnan Çimen. Yetkili savcılardır. Hayali ihber üzerine soruşturma başlatarak bazı dinlemeler yapmışlardır. Dosya ellerinden alındıktan sonra yerlerine gelen savcılar tarafından ortaya çıkarılmış. Böyle bir terör örgütü olmadığı görülmesine rağmen 3 yıl içinde bir çok kişinin takip edilmesiyle bu soruşturma her yönüyle dikkat çekmiş.

2287 KİŞİ DİNLENDİ
Şu anda inceleme konusu yapılan 107 klasör var 2287 kişinin dinlendiği anlaşılıyor. Bunların ihbar mektubuna bağlı olarak herkesi dinledikleri ortaya çıkmış. AA`nın telefon santralinin de dinlediği bir gerçek. Adalet Bakanımızın yapacağı geniş bir açıklama ile daha geniş bir biçimde kamuoyuna açıklayabileceğiz.
SAYI ARTABİLİR!
Soruşturmadan başsavcıların da haberi yok. Dosyada ismi bulunanların sayısı daha da artabilir. Bunlar tamamen kanunsuz dinleme kararlarıdır. Dinlenen her şahıstan özür dilenmelidir.

KILIÇDAROĞLU`NA CEVAP
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu`nun "Bunlar dinlenirken hükümet neredeydi " açıklamasına, "Hükümet buradaydı ama bu dinlemeyi talep eden savcı ve dinleme kararını veren hakime bizim herhangi bir etki yapmamız, bunlardan haberli olmamız mümkün değil. Yasama, yürütme, yargı birbirlerinden bağımsız hareket eder" karşılığını verdi.

BAŞBAKAN ERDOĞAN- OBAMA GÖRÜŞMESİ
Sayın Başbakan elbette bu konuyla ilgili konuştu. Türkiye ile ABD arasındaki ilişkiler hep düzeyli ve iyi ilişkilere dayanan bir gelişmeyi gösterdi. Ancak son dönemde Sayın Başbakan ve Obama arasındaki ilişkilerin soğuduğu iddia edildi. 20 Şubat`ta bu görüşme oldu. Konuşulan konu Kıbrıs`ta görüşmelerin başlaması, Suriye, Mısır ve Ukrayna ilgili gelişmelerdir. Şu Ukrayna`nın haline bakın... Sayın Başkan Obama bu konuda Türkiye`ye güvendiklerini ifade etmişlerdir. Olumlu bir görüşmedir.

17 ARALIK BİR DARBE GİRİŞİMİDİR
17 Aralık öncesi ve sonrasında yaşananların sivil hükümetlere, seçilmiş hükümetlere AK Parti hükümetine karşı bir darbe olduğunu Sayın Başbakan ifade ediyor. Burada yapılan işin bir darbe girişimi olup olmadığını elbette yargı bilir. Ancak şu haliyle bile bu izinsiz dinlemelerin ilgili ilgisiz herkes hakkında özel hayatıyla ilgili konuşmaların bile takibe alınması, bunların mutlaka birilerine karşı kullanılabileceğini ortaya koymaktadır. Suç vasfını mahkemeler tayin eder. Eğer bir tahkikat açılıp da iddianame tanzim edilecekse savcıların bu konuda nasıl bir soruşturma yaptıklarını hep beraber göreceğiz.

YASAL İŞLEM YAPILACAK
Yasadışılıklar tespit edilirse o kişilerle ilgili olarak da yasal işlem yapılacaktır. Her iki savcının bunu reddetmesini olumlu görmek lazım. Ama onların reddetmesinin, böyle ifşa edilen bir suçlama karşısında savunmaya yönelik olduğunu da düşünebiliriz.

ÇÖZÜM SÜRECİ
Çözüm süreci için öngördüğümüz şartlar bellidir. Onların söyledikleri de kendi kitlelerine veya bir başka yerlere mesaj vermek noktasında belki onların bir çabası olarak görülebilir.

Ancak Demirtaş veya bir başkası bu sözleriyle, bu hareketleriyle, bu fiilleriyle şu anda mevcut yasalarda herhangi bir suçu önümüze getiriyorsa Türkiye`nin yargıçları bu konuda harekete geçebilirler. Ama biliyorsunuz Terörle Mücadele Kanunu`nda propaganda maddesinde bir iyileştirme yaptık. Şiddete yönelecek herhangi bir çağrı yoksa propaganda konusunda bir özgürlük esastır.