BURSA – Eğitimci Yazar Sait Çamlıca, aile içerisinde yaşanan iletişim kopukluğundan dolayı, çocukların aile dışı unsurların etkisi altına girdiğini belirterek demokratik bir ebeveyn modeline işaret etti. 

Eğitimci Yazar Sait Çamlıca, Tüm Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜMSİAD) Bursa Şubesi tarafından organize edilen seminerde katılımcılara, çocuk eğitimi, veli ve öğretmen sorumluluğu konularında bilgi verdi. 

Çocuk eğitimi başta olmak üzere farklı birkaç konu üzerinde kitapları bulunan Eğitimci-Yazar Çamlıca, “Bu dünyada bana bir “melek” gösterin deseler, bir çocuğun yüzüne bakın derim. O saf, o masum, o günahsız yüz, melekten başka neye benzetilebilir ki? Tüm bedenleriyle güler çocuklar. Ağlarken de bütün bedenleriyle ağlarlar. Yerleri tekmeleyerek, kendisini yerden yere atarak ağlayan ve gülen çocuklar henüz ikiyüzlülüğün ne demek olduğunu bilmiyorlar” dedi. 

Eğitimde Rehberimiz Kur’an olmalıdır

Çamlıca konuşmasında,  anne ve baba olmanın, bir çocuğu doğurmak veya doyurmak olmadığını belirterek, “Çocuklar emekle büyür, ekmekle doyar, sevgi ile yaşar. Bu noktada aile içi iletişimin önemi çok büyüktür. Anne babalar çocuklarına sahip çıkmalı ve onları bir sarraf gibi işlemelidir. Zira anne babalar çocuklarına sahip çıkmazsa başkaları sahip çıkar ve onları yanlış yollara sürükler. Çocuklarımızı eğitmede rehberimiz Kur’an olmalıdır. Çünkü Kur’an bizim hayat kitabımızdır” şeklinde konuştu. 

Sait Çamlıca sözlerini şöyle sürdürdü: “4 yaşındaki bir kız çocuğu annesinin dizinin dibinden ayrılmazken, aynı kız çocuğu 14 yaşına geldiği zaman annesinin yanından niçin uzaklaşıyor? O 10 yıl içerisinde anne kızı arasında yıkılan iletişim köprülerinin sebepleri nelerdir? Bunu hiç düşündünüz mü? 5 yaşındaki bir erkek çocuğu babası kapıdan içeri girer girmez, “Babam geldi!” diyerek babasının bacaklarına sarılırken, aynı erkek çocuğu 15 yaşına geldiği zaman babası kapıdan içeri girer girmez niçin kendi odasına kaçıyor? O 10 yıl içerisinde baba ile oğul arasında yıkılan iletişim köprülerinin sebepleri nelerdir? Bunu hiç düşündünüz mü? 6 yaşında bir merhamet abidesi olan bir çocuk, 16 yaşına geldiği zaman nasıl katil olabiliyor? O 10 yıl içerisinde çocuğun merhamet duygularının canavarlaşmasının suçlusu kim?  Bunu hiç düşündünüz mü? Bu soruların cevapları üzerine birlikte düşünelim ve cevapları birlikte bulalım.” Şeklinde konuştu. (Veysi Siyah - İLKHA)