Adalet Vural / Nisanur Dergisi
 
Batılılaşma adına, çağdaşlık adına dünden bugüne neler değişti hayatımızda, daha doğrusu neler akıp-gitti hayatımızdan? Özgürlüğümüz, inancımız, değerlerimiz, geçmişten kalma mirasımız ve dahası… Ama en önemlisi hepsinin temelinde yatan eğitim sistemimiz. O gidince kendimizi tanımaz hale geldik, o gidince başkasını da tanımaz olduk. Dostu düşmanı ayırt edemez olduk. Bir taklidin pençesine düştük, bir o yana bir bu yana savrulup durduk.

Şimdi bir bakalım durumumuza ve kendimizi tanımaya çalışalım...

Halimiz temelleri sağlam atılmış, yeşillik alanlarıyla dünyaya nam salmış güzel bir şehrin bazı kişiler tarafından bilinçli bir şekilde harabeye dönüştürülmüş haline benzer.

Şöyle ki; bizim tarihimiz ilk insan ve aynı zamanda ilk peygamber Hz. Âdem (AS)’le başlar. Dolayısıyla eğitim tarihimizde o dönemden başlar. Çünkü İslam eğitim tarihi vahiyle başlar ve İslam okulunun ilk öğretmenleri de şüphesiz ki peygamberlerdir. Her peygamber kendi çağının öğretmeni, rehberi olduğu gibi son peygamber Hz. Muhammed (SAV) de kendi çağının ve kendisinden sonra gelen çağların öğretmenidir.

Hira Mağarası’nda inen ilk vahiyle başladık eğitime ve vahiy devam ettikçe daha da netleşti eğitim sistemimiz. Kur’an ve sünnet hayattaki asıl kaynaklarımız oldu. İlkokulumuz Darul Erkam’dan başlayıp suffe, küttaplar, camiler derken medrese tarzına dönüştü. Birçok İslam ülkesi, eğitim kurumu olarak medreseleri tercih etti; burada âlimler tarafından verilen eğitimle değerler korunup diğer ülkelere üstünlük sağlandı. Osmanlı İmparatorluğu bunlardan sadece biridir.

Medreseler, Osmanlı gibi asırlık bir imparatorluğa hemen hemen kuruluşundan itibaren ‘eğitim kurumu’ olmuş, Osmanlı Beyliği’ni beylikten çıkarıp imparatorluğa yükselten en önemli etkenler arasında yer almıştır. Medreselerin müfredatı, işleyişi ve hatta bina yapıları bile diğer ülkelere örneklik teşkil etmiştir. Batının ilk üniversitesi olan Oxford Üniversitesi’nin ilk binası, hemen hemen Endülüs medreselerinin kopyası niteliğindedir.

Ancak zamanla bu durum birilerinin çıkarlarına ters düşmeye, hedef ve amaçlarını altüst etmeye başlayınca durum değişti. Kendilerini rahatsız eden her şeyi bertaraf edip, kendi çıkarlarına uygun alternatiflerle İslam toplumunu değerlerinden soyutlamaya karar verdiler. Ve kendilerine hedef koydular. Bunların başında İslam toplumunu şekillendiren eğitim kurumları yani medrese ve...
 
MAKALENİN TÜMÜNÜ OKUMAK İÇİN TIKLAYIN!