İSTANBUL - Rusya`nın Müslümanlara uyguladığı baskıcı tutumu düzenlenen basın toplantısı ile kamuoyu ile paylaşıldı.

 Fatih Belediyesi Nikah Salonu`nda düzenlenen basın toplantısına, İstanbul Şube Başkanı Cüneyt Sarıyaşar, Rusya`da faaliyet gösteren Memorial İnsan Hakları Merkezi Orta Asya Programı Direktörü Vitaly Ponomarev ve STK temsilcileri katıldı.

 Basın toplantısında konuşan Cüneyt Sarıyaşar, Rusya`da Ortodoks olmayan Hristiyan gruplara, bilhassa da İslami gruplara ve bunların mensuplarına karşı çeşitli devlet birimleri ve gizli servis tarafından ciddi baskı uygulandığına dikkat çekti. 

 Müslümanlara `terörist` yaftası

Müslümanların barışçıl tavrına rağmen terörist gösterilmeye çalışıldığını kaydeden Sarıyaşar, "Kendi ülkelerinde tamamen barışçıl yaşamlarıyla, sadece dini tebliğ ve kitap yayın faaliyeti ile örgütlenme özgürlüğünü kullanan Rus Müslümanlar, en temel haklardan bile mahrum bırakılarak hukuksuz yöntemlerle üzerlerine atılan terör yaftası ve hapislerle ülkelerini terke zorlanmaktadırlar. Rus Müslümanlar, SSCB sonrasındaki hızlı çoğalmalarına karşı Rusya Federasyonu devletinin son zamanlarda yoğunlaşan politikalarıyla yok oluş sürecine sürüklenmekte olduklarını ve bunun bir soykırım niteliği taşıdığını söylemektedirler. Yine Rusya`da faaliyet gösteren Risale-i Nur talebeleri, Hizb-ut Tahrir ve Tebliğ cemaati üyeleri de en ağır şekilde baskı altında tutulmaktadırlar. Ayrıca etnik azınlık gruplara mensup Müslümanların `terörist` yaftasıyla, uğradıkları ağır işkence altındaki sorgu süreçlerinin yanı sıra suikastlere kurban gittikleri de kaydedilmektedir." dedi.

 Rusya Federasyonu, saldırgan politikalarından derhal vazgeçmeli

Rusya`da fıkıh, hadis kitaplarının dahi terör örgütü üyeliğinin kanıtı gibi sunulduğunu kaydeden Sarıyaşar, sözlerini şöyle tamamladı: “Rusya`nın azınlık grupların geneline uyguladığı baskıcı tutumu, özellikle Müslümanlara yönelik asimilasyonu ve Rus Müslümanlara yönelik soykırım politikalarını hiçbir surette kabul edilemez buluyor, sorumluları insanlığa karşı bu zalimane tutumundan dolayı kınıyoruz. Rusya Federasyonu, `insanlığa karşı suç` niteliği taşıyan bu saldırgan politikalarından derhal vazgeçmeliBM Güvenlik Konseyi`nin daimi üyesi sıfatıyla sorumlu olduğu tüm evrensel ilkeler ve insan hakları sözleşmelerince, gerek vatandaşlarının gerekse azınlık haklarının temel hak ve özgürlüklerini güvence altına alan, koruyan devlet sınırlarına çekilmelidir. Rusya devletince, İslam`a ve Müslümanların dini özgürlüklerine, azınlık veya değil, bir tehdit algısı ile ötekileştirildiği kendi vatandaşlarına yönelik temel hak ve hürriyetlere karşı yürütülmekte olan bu politikada, Türkiye ve dünyada kendisi hak savunucusu olarak gören herkesi bu adalet ve özgürlük talebine duyarlı olmaya ve zalim Rusya Federasyonu devletine tepki vermeye çağırıyoruz." şeklinde konuştu.

 "Kur`an-ı Kerim meali bile yasaklanmıştı" 

Rusya`da faaliyet gösteren Memorial İnsan Hakları Merkezi Orta Asya Programı Direktörü Vitaly Ponomarev ise Rusya`da Müslümanlar`ın haksız ve delilsiz şekilde "irticai faaliyetlere katıldıkları" bahanesi ile gözaltına alınıp tutuklanabildiğini söyledi. 

Terör eyleminde bulunmadığı halde bazı İslami grupların "terör örgütü", mensuplarının ise "terörist" olarak nitelendirilebildiğini kaydeden Ponomarev, "Yasaya `irticaya gizli davet` şeklinde ekledikleri bir maddeyle, irticaya davet eden bir ifade olmadan dahi insanlar suçlu ilan edilebiliyor. Kitaplar hakkında çıkan kararlar, uzman olmayan kişilerce alınıyor. 20 dakikalık bir mahkemede 64 kitap yasaklandı. Bunun içinde fıkıh, hadis kitapları da yer aldı. Bunun içinde teröre davet yok ama `bunlar teröre davete zemin hazırlıyor` şeklinde bir suçlama yapılıyor. Rusça`ya tercüme edilmiş Kur`an-ı Kerim dahi yasaklandı. Ancak yapılan çalışmalarla bu yasak kaldırıldı. Sakalla gezmek dahi irticaya davet gibi bir suçla insanı yargı karşısına çıkarabiliyor. Bunun gibi temelsiz ve delilsiz olaylara çok sayıda örnek var" diyerek sözlerini noktaladı. (Erkan Yavuz-İLKHA)