Hasan Yılmaz / Doğruhaber / Rehberlik
Kâinatı yaratan sonsuz kudret sahibi, kutsal kitabımız Kuran-ı Kerim’de yaratma amacını da izah etmiştir.
‘’Hanginizin daha güzel ameller yapacağını sınamak için ölümü ve hayatı yaratandır.’’ Bu sınavın mahiyetine baktığımızda yüce ALLAH ilk önce kendi kontrolündeki peygamberlerini sınava tabi tutmuş, bütün peygamberlerini vahiyle desteklemiştir.
Bütünsel mesaja baktığımızda insanların kula kulluktan kurtulup yalnızca Allah’a kul olmaları istenmiştir. İnsanların bütün sıkıntılarında Rahman-ı Rahim’e iltica etmelerini kendi pratiklerinden hareketle örneklendirmişlerdir.
Sınav dönemlerinde çekilen sıkıntı ve hastalıkların mağfiret vesilesi olduğunu düşünmeliyiz.
Hayatımızın bütün sınavlarındaki öncüller zor ve meşakkatlidir. Unutmayalım ki zorluklar ne denli büyük olursa zafer de o denli büyük olur. “Hiçbir zafere çiçekli yollardan gidilmez.’’
Rabbimiz bizlere yapacağı sınavın öncüllerini kur’ an-ı Kerim’de belirtmiştir: ‘’Ve sizi mutlaka korku ve açlıktan ve mal, can ve ürün eksikliğinden imtihan ederiz. Ve sabredenleri müjdele.’’
Sabır bütün sınavların anahtarıdır. Şüphesiz Kâinatın Efendisi de çok sabırlıydı. İnandıklarından vaz -geçmesi için bütün teklifler sunulmuş kendisi ise şöyle cevap vermişti. Güneşi bir elime, ayı bir elime verseniz yine inandıklarımdan vazgeçmem. Tüm dünya ‘’vazgeç’’ dediğinde umut fısıldar; ‘’bir kez daha dene!’’ inancını taşıyordu.
Kendi sınavında hayata dair tüm acıları yaşamış; çektiği acılarla, acı çekenlere en güzel örnek olmuştur. Yetim olarak dünyaya gelmiş öksüz kalmış, evlat acısı çekmiş kızı Fatma hariç bütün çocukları kendisinden önce vefat etmiş. Zülüm, baskı ve eziyetler edilerek yurdundan çıkarılmış; tüm sıkıntılara sabrıyla göğüs gererek, güzel örnek olmuştur.
Sınavlar yaklaştıkça görülen olumsuz rüyaların, kâbusların artması bu dönemde insanların çaresizliklerini ağaçlara bezler bağlayarak, pirinç okutarak; gereksiz korkularını batıl inançlarla temin etmeye çalışmaları, yanlış olduğu gibi sınavın ruhuna da aykırıdır.
Korkuların ve yardım istemelerin normal olduğunu fakat doğru yöntemlerle istenmesinin gerektiğini söyleyebiliriz. Peki, doğru yöntem nedir?
Doğru yöntemi doğru yerde aramak gerekir. Bütün doğruların kaynağı şüphesiz kutsal kitabımızdır. Her gün okuduğumuz Fatiha’da : ‘’ Yalnız sana ibadet eder, yalnız senden yardım dileriz.’’ Deyip yardımı yaratandan ziyade yaratılanlardan dilemek, büyük çelişki değil midir? Farkında olmadan büyük yanlışlıklar içerisinde olduğumuzu unutmayalım.
Korkularımızdan kurtulmanın yolu yine korkmaktan geçer. Allah’tan gereği gibi korkarsak bu korkunun rahmete dönüşeceğini söyleyebiliriz. En zor durumlarda sadece yaratandan yardım dilemek sorunların çözümünü kolaylaştırır. Rivayetlere göre Hz. Peygamber (sav )Hz. Ebubekir’le hicret ederlerken düşmanlardan gizlenmek için Sevr mağarasına girmişlerdi. Düşmanların kendilerini bulmalarından endişe eden Hz. Ebubekir’e Allah’ın Resulü endişelenme Allah bizimle beraberdir, buyurmuştu.
Bu imanın neticesinde gördük ki mağaranın girişine örümcekler ağ ördü, kuşlar yuva yaptı. Akıllı geçinenler kendilerini bulamadığı gibi, akılları da iflas etti. Yeter ki biz inanalım biz bildiklerimizi yapalım. Bizler bildiklerimizi yaparsak, Allah bizlere yardım edip bilmediklerimizi öğretir.
Selam ve dua ile…