Arınç, yabancı bir haber ajansının kendisine atfen yaptığı, "Üç dönem kuralı değişebilir" yönündeki haberin anımsatılması üzerine, şöyle konuştu:

"Üç dönem kuralı değişecek mi? Aslında yaptığımız görüşmede basın mensupları bu konuyu sordular, `değişecek` şeklinde bir şey söylemedim. Şunu söyledim, biz Türkiye`de yeni bir partiyken, 15 aylık bir partiyken iktidara geldik. Gelirken de bazı prensipler koyduk. Bu kanun maddesi değil, anayasa maddesi değil. Kendi iç tüzüğümüze koyduğumuz prensipler. Gençlere daha çok yol açılması ve kadınların daha çok siyasetle ilgilenmesini temin etmek için bir milletvekili seçilebilirse, en fazla üç dönem milletvekili olmalıdır. Ondan sonra ara vermelidir.` Belediye başkanları için de bu kuralı kabul ettik ve bugüne kadar uyguladık. Şimdi geldiğimiz noktada Başbakanımızın da ve benim de içinde bulunduğum 80`e yakın milletvekili 3 dönem yasağı sebebiyle bir yıl sonraki seçimlerde aday olmayacak. Ne var bunda kötü? Hayır, hiç bir şey kötü değil. Bence bu prensip çok faydalı ve çok zaruri. Bunu uygulamakta da kararlıyız.”

"BİZ, TÜRKİYE`NİN BİR ORTALAMASIYIZ"

"Siyasi İslam" nitelemesiyle ilgili bir soru üzerine de Arınç, söz konusu nitelendirmeyi hükümet ve AK Parti için kabul etmediklerini belirtti. Dini kurallara uygun bir siyasetin ve laiklik anlayışının Türkiye`de mümkün olmadığını dile getiren Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Anayasanın temel ilkelerine samimiyetle bağlı olduğumuza göre, bir `dinci parti` veya `dinci hükümet` yaftasını kesinlikle kabul etmeyiz, reddederiz. Biz, Türkiye`de İslam`ı bilen, inanan, yaşayan insanlarız, özel hayatımızı buna göre tanzim ederiz. Ama dini kuralları meclisinden geçirerek, anayasa kuralı haline getirmek iddiası hiç olmadı. Bunu başkaları yapıyor olabilir. Buna dünyada siyasal İslam deniyorsa, bunu konuşabilirsiniz.”