Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) 1 Ocak 1984’te çıkan yasayla yönetilmekten 30 yıl sonra kurtuluyor. İnternet çağına ‘yönetmeliklerle’ ayak uydurmaya çalışan kurum, siber casuslukla mücadele yeteneğine sahip olacak.

MİT yasasının yenilenmesinin en önemli gerekçesi, iletişim ve bilişim teknolojisi ile internetle ilgili gelişmelere ayak uydurmak; bu alandaki gelişmelerin yabancı istihbarat birimlerinin faaliyetleri ve casusluk için yarattığı imkanlara karşı koyabilmek.

Yeni yasa neler getiriyor

- MİT’in görev alanı netleştiriliyor ve ağırlıkla dış istihbarat, savunma, terör ve casusluk alanlarına yönlendiriliyor.

- MİT’in bilişim teknolojilerine dayalı altyapısı güçlendiriliyor; özellikle iletişim teknolojisi ve internetin sağladığı imkanlar üzerinden yapılacak ‘siber casusluk’a karşı faaliyetlerin yasal altyapısı oluşturuluyor.

- 30 yıldır dünyadaki ve Türkiye’deki değişikliklere ‘yönetmeliklerle’ uyum sağlamaya çalışan kurum, dünyadaki güçlü istihbarat kurumlarıyla aynı teknik imkanlar ve yasal atyapıya kavuşturuluyor.

- Daha önce gizli yönetmeliklerle yürütülen faaliyetler açık ve şeffaf olarak yasaya alınıyor.

- Devlet güvenliği ile ilgili konularda yetki Bakanlar Kurulu’na verilebilecek.

- Milli İstihbarat Koordinasyon Kurulu da, artık MİT müsteşarı tarafından değil Başbakan veya atayacağı bir bakan tarafından yönetilecek.

- Böylece, Batı’daki örneklerine uygun olarak, siyasi otorite MİT bürokrasisinin üzerine çıkıyor, bürokratik yapının milli siyasete uygun olarak şekillendirilmesi sağlanacak.

- Teknik istihbarat da bu kapsamda yasaya giriyor. Siber saldırı ve siber casusluk girişimlerine karşı ‘siber savunma’ da MİT’in alanları arasına alınıyor. Böylece izinsiz dinlemeler, yabancı istihbarat faaliyetlerinin önlenmesi amaçlanıyor.

- Halen Emniyet ve Jandarma İstihbarat’ın sahip olduğu yasal izin ve imkanlar MİT’e de sağlanıyor.

- MİT’in siber teknolojisi yabancı ülkelerdeki muadilleriyle eşit düzeye çıkarılıyor ve yasal altyapıya kavuşturuluyor.

‘Paralel istihbarat’a takip

Öte yandan, dünyada ve Türkiye’de ‘bilişim şirketi’ veya ‘güvenlik şirketi’ adı altında siber operasyonlar yapma; ev, işyeri veya kamu kurumlarındaki bilgisayarlara erişerek onların kamera ve mikrofonları üzerinden yasadışı dinleme, izleme ve kayıt yapma faaliyeti yapıldığı biliniyor. Bu şirketler, hem yabancı istihbaratlar hem de ülke içindeki yasadışı oluşumlar tarafından kullanılabiliyor. Bilişim teknolojisinin verdiği imkanlarla bu tür yasadışı faaliyetler yapılmasına karşı MİT hem teknik hem de yasal olarak altyapıya kavuşturuluyor.

ABD, SİBER KUVVET KOMUTANLIĞI KURDU

ABD’nin siber saldırı ve casusluğa karşı kurduğu United States Cyber Command (USCC) ‘kuvvet komutanlığı’ düzeyinde bir savunma kolu. Bu kurumun başına da General Keith B. Alexander getirildi. Alexander, aynı zamanda Ulusal Güvenlik Ajansı (NSA) ve Merkezi Güvenlik Servisi’nin (CSS) de başında bulunuyor. Ayrıca, bu birimin kurulmasından bir süre sonra, CBS kanalında ‘Intelligence’ adlı bir dizi başlatıldı. Kısa sürede büyük ilgi gören dizinin başrol oyuncusu bir USCC ajanı. Dizinin ‘kahramanı’ üzerinden aslında USCC’nin imaj kampanyasının yapıldığı belirtiliyor.