BİNGÖLBingöl’ün Solhan ilçesinde hayırlı hizmetlerde bulunan Solhan Eğitim Kültür Sağlık Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (Çağrı-Der) tarafından düzenlenen ‘Şehadet bir çağrıdır tüm nesillere ve çağlara‘ adlı program, yoğun katılımla dernek binasında gerçekleşti.
Molla Halis Erce’nin okuduğu Kuranı Kerim ile başlayan program, Araştırmacı Yazar Özkan Yaman`ın sohbeti ile devam etti.
Yaman hoca yaptığı konuşmada, “Ölüm bizim düşünmek istemediğimiz, kaçtığımız bir gerçektir. Aklımıza getirmek istemiyoruz. Ağzımızın tadı kaçmasın, hâlbuki bilim adamları diyor ki, ‘İnsan öldüğü zaman hücrelerinde lizozom diye bir parça var. Küçücük bir kese. İnsan öldüğü zaman, otomatik olarak patlıyor. İnsanda yüz trilyon hücre var. O yüz trilyon lizozom parçaları patlıyor, koku veriyor. Toprakta olan gözle görülmeyen etrafta kokuyu alan bakteriler var. O bakteriler o kokuyu alıyor, geliyor insanları yemeye başlıyor, yiyorlar ve beden çürüyor. Çürümek dediğimiz budur. Şimdi şahadet konusuna gelirsek, şehitlerin Allah’u Teâlâ`nın seçtiği kişilerdir. Peygamberimiz dönemine baktığımızda bazen bir köle, bazen bir çocuk ve bazen de gözleri görmeyen yaşlı bir insana nasip oluyor şehadet. Çünkü bunlar şehadeti en çok isteyenlerdi. Şahadet bizim gibi insanlara biraz ağır gelir çünkü. Şahadet bir aşktır, gönülden gelen bir şeydir, beyinden gelen değil, kalpten gelen bir aşktır. Şehit ve şahadet birbirlerine aşıktır ve birbirlerine muhtaçtırlar. Şehid Abdulkadir Molla, ‘Bize kulluk edin dediler. bende asın dedim.’ diye haykırdı. Şehid Şeyh Said, ‘Değersiz dallarda asılamama bir pervam yoktur, mücadelem din ve Allah içindir.’ diye haykırdı. Günümüz şehitleri işkencelerden geçirilirken, hakkı haykırıyorlardı. İşte şahadet böyle gelip şehidini buluyor.” dedi.
Yaman Hoca konuşmasının sonunda, “Şehitler tertemiz ve pak bir biçimde Allah’u Teâlâ’ya yani Rablerine kavuşuyorlar. Ne büyük nimettir. Şehidi ve şehadeti anlamak için cihadı anlamak lazım. Çünkü şehid, cihad edendir. Ceht edendir, gayret edendir. Şehit emri bil maruf, nehyi anil münker vazifesini yerine getirendir. Davet edendir. Hayatının her anını davetle, öğütle, nasihatle geçirendir. Biz oturduğumuz yerde cihat etmez isek, Allah için yürümez isek, adım atmaz isek, şahadet gelip bizi bulmaz. Allah’u Teâlâ bize vermez, nasip etmez. O yüzden ben, Allah için ne yapabilirim, ne edebilirim endişesini taşırsak, şahadet gelip bizi bulabilir.” dedi.
Özkan Yaman Hoca’nın konuşmasının ardından, derneğin müdavimlerinden İdris Çalıkan’ın yaptığı kapanış duasından sonra, yapılan ikramla program son buldu. (Behçet Aslan-İLKHA)