Siyonist işgal rejimi israil zindanlarında geçirdiği esaretin ardından özgürlüğe kavuşan Hamas mensubu milletvekili Hasan Yusuf, Hamas hareketinin önce Suriye’den çıkması, oradaki ofisinin kapatılması ve ağır baskıya uğraması, Mısır’ın Gazze’ye karşı sürdürdüğü düşmanca tutum ve İran ile olan ilişkilerin zayıflaması gibi hadiseler çerçevesinde yaşanan gelişmelerin Hamas`ın kimsenin güdümünde olmadığını, aksine bağımsız bir hareket olduğunu ortaya koyduğunu söyledi.
 
Hasan Yusuf, Filistin Enformasyon Merkezi`nin kendisiyle yaptığı röportajda, bugün birçok ülkede meydana gelen olayların Hamas’ın İran, Suriye veya başka çevrelere bağlı bir hareket olduğunu iddia edenlere önemli bir mesaj verdiğini ifade etti.
 
Hamas bağlı olduğu ilkelerin taraftarıdır
 
Milletvekili Hasan Yusuf, Hamas`ın ilkesel duruşuna değinerek şu tespitleri paylaştı:
 
“Hamas kurulduğu ilk günden beri kimsenin, özellikle de Mısır’ın içişlerine karışmamayı ilke edinmiştir. Mısır rejimine meydan okuyoruz. Mısır’da meydana gelen olaylarda hayatını kaybeden, yaralanan veya tutuklanan bir tek Hamas mensubunun ismini versin. Güdümlü Mısır basını durmadan direnişe karşı orduyu kışkırtmak için yanıltıcı, yalan ve uydurma bilgiler servis etmeye devam ediyor.”
 
“Herhangi bir Arap ülkesinde Hamas’a yapılan baskı aslında sadece bu harekete zarar vermiyor, bunun yanında genel manada Filistin davasına da zarar veriyor. Çünkü Hamas gücünü bazı ülkelerdeki merkezlerden almıyor. Batı Yaka ve Gazze’deki halktan alıyor. Asıl gücü işgal altındaki Filistin topraklarındadır.”
 
“Hamas kurulduğu zaman hiçbir ülkede herhangi bir varlığı yoktu. Bizler Filistinliliği, Araplığı ve İslamiliği açısından Filistin davasının itibarını üç ana boyutuyla geri getirmek istiyoruz. Arap ve İslam ülkeleriyle geniş bir ilişki oluşmasını içten arzuluyoruz. Çünkü böyle bir ilişki Filistin halkı, davası, hak ve hukukunun maslahatınadır.”
 
Sadece Hamas`ın değil bütün bölgenin şu anda kriz yaşadığını, kendilerinin de bölgenin ve dolayısıyla yaşanan krizin bir parçası olduklarına, buna rağmen önlerinde duran birçok seçenek nedeniyle doğru olanı pratiğe yansıtmalarının mümkün olduğuna dikkat çeken Hamas lideri Yusuf sözlerini şöyle sürdürdü:
 
“Hamas’ın elinde başkasının sahip olmadığı baskı kartları var. Özellikle Filistin yönetimi bu kartlardan mahrumdur. Elinde düşmana karşı kullanacağı tek bir kart yok. Tersine Amerika’nın limitsiz desteğini arkasına alan işgalci İsrail Filistin yönetimine karşı baskı kurabilecek kart ve dosyalara sahiptir.”


Sendeleyen uzlaşı
 
Filistin uzlaşısının şu anki durumunu değerlendiren Hamas lideri Şeyh Yusuf bu konuda şunları paylaştı:
 
“İç bölünmeyi sonlandırmak ve uzlaşıyı sağlamak için Gazze’deki meşru Filistin hükümeti birçok olumlu adım attı. Gergin havayı yumuşatmak amacıyla hükümet Fetih mensubu bazı tutukluları serbest bıraktı, daha önce bölgeden kaçan bazı Fetih liderlerinin geri gelmesine izin verdi ve daha da önemlisi Fetih’in kuruluş yıldönümü için Gazze’de meşale yakmasına müsaade etti.”
 
“Tabi iç bölünmenin sonlandırılması ve halkın birbirine daha fazla yaklaşması için Fetih ve Ramallah yönetiminin de benzer adımları atması gerekir.”
 
Filistin Yönetiminin Batı Yaka`daki tutumunu eleştiren Şeyh Yusuf şunları söyledi:
 
“Üzülerek belirteyim ki Gazze’de atılan adımların benzerlerini Batı Yaka’da beklerken, tam aksine atılan bu adımların burada olumsuz yankı yaptığını görüyoruz. Hamas mensuplarına yönelik ifadeye çağırmalar ve tutuklamalar bütün hızıyla devam ediyor. Bütün bunlar var olan bölünmüşlüğü daha da derinleştirmekte, iç bölünmeyi sonlandırmak isteyen kişi ve çevrelerin önünü kesmektedir.”
 
Filistin Yönetimi`ndeki liderlerle ona bağlı güçlerin başında bulunan komutanlara seslenen Hamas lideri, Filistin halkının birliğini sağlamaya katkı sağlamayan, aksine Filistin`deki toplumsal dokuyu tehdit eden çabalara son vermelerini istedi.


Kerry’nin projesi zemin bulmayacak
 
İşgal rejimi israil ile Filistin Yönetimi arasında devam eden müzakerelere de değinen Milletvekili
Yusuf şunları paylaştı:
 
“İşgal rejimiyle masaya oturan Filistinli görüşmeci heyetin müzakerelerden derhal çekilmesi gerekir. Çünkü bu süreç Filistin halkına hiçbir şey kazandırmadı. Sadece zarar verdi. Zira barış görüşmeleri adı altında işgal rejimi İsrail daha çok toprak yutarak, yerleşim birimlerini genişleterek, Kudüs ve diğer kutsal mekânları Yahudileştirerek işgali meşrulaştırdı. İster bir anlaşmaya varsınlar, ister varmasınlar. Varılan anlaşma ister aşamalı ister çerçeve anlaşma olsun, Filistin halkının hak ve hukukunu azaltan veya yok sayan anlaşma olduğundan asla kabul görmeyecektir. Biz böyle bir anlaşmayı asla kabul etmeyeceğiz.”
 
Esirler acı çekiyor
 
Yıllarca işgal rejimi israil zindanlarında kalan ve oralarda neler olup bittiğini iyi bilen Şeyh Hasan Yusuf, şu anda zindanlarda bulunan esirlerin durumuna ilişkin de şu değerlendirmelerde bulundu:
 
“Siyonist işgal rejiminin zindanlarında bulunan Filistinli esirler cezaevi idaresinin ağır baskısı altında yaşıyorlar. Şu anda esirleri en fazla sıkıntıya sokan kendilerine uygulanan tıbbi ihmal politikasıdır. Biz zindandan çıkarken aracılığımızla dışarıya mesaj gönderen esirler, ailelerinin arasına dönme arzusu içinde olduklarını, bütün Filistin halkından kendileriyle dayanışma beklediklerini, salıverilmeleri için başta Filistin Yönetimi olmak üzere bütün hareket ve örgütlerden çaba beklediklerini ifade ettiler. Filistin halkına gönderdikleri mesajda, kendilerini işgalcinin insafına terk etmemelerini, cezaevi idaresinin insanlığına terk edilmeleri durumunda kendilerine her gün yeni sıkıntılar tattıracaklarını söylediler.”
 
Şu anda esirleri en fazla rahatsız eden hususun sağlık sorunu olduğuna dikkat çeken Hamas lideri Şeyh Yusuf, bu sorunun çözümü için dışarıdan ciddi bir desteğin sunulmasının şart olduğunu belirterek, esir hareketinin de şu anda esirlere yönelik sağlık hizmetlerini iyileştirmesi, uzman doktorların gözetiminde gereken muayene ve tedavilerin yapılması, teşhisten sonra gereken ilaçların esirlere verilmesi, hastalıkların ta baştan takip edilip önlenmesi için gereken takibin yapılması için cezaevi yönetimine baskı kurmak amacıyla bir dizi eyleme hazırlandığını söyledi.
 
Filistin Yönetimi`ne çağrıda bulunan Şeyh Yusuf, başta Sınır Tanımayan Doktorlar ve Dünya Sağlık Örgütü olmak üzere uluslararası kurum ve kuruluşla görüşerek esirleri muayene etmek, hastalıklarını teşhis etmek ve ağır hastalık geçirenlere gereken tedaviyi sunmak amacıyla işgal rejiminin izin vermesi için girişim başlatmalarını gerektiğini ifade etti. 
 
Filistin Enformasyon Merkezi