BURSA- Sigaranın her yıl dünyada yaklaşık 6 milyon insanın beklenenden önce ölümüne yol açtığını söyleyen Uzm. Dr. Seyhan Dülger, bu ölümlerin yaklaşık 600 bininin pasif sigara içiciliğine bağlı olduğunu söyledi.

 

Dülger, bugün başlıca tetikleyicisi sigara kullanımı olan kanserden ölen kişi sayısının yılda 7 milyon, yeni vaka sayısının 11 milyon olduğunu belirterek,  “25 milyon insan ise kanserle yaşamaktadır. Eğer bu konuda yeterli önlemler alınmazsa 2030 yılında sigaranın 8 milyon insanı öldüreceği ve bu ölümlerin yüzde 80’inin düşük ve orta gelirli ülkelerde olacağı tahmin edilmektedir” dedi.

 

Hastalıklardan ölüm riski içmeyenlere göre 40 kat fazla
Sigara tüketiminin ve sigara dumanına maruz kalmanın; ölümlere, hastalıklara ve sakatlıklara neden olduğunu vurgulayan Dülger, yüksek düzeyde bağımlılık yapan tütün ürünlerinin farmakolojik olarak aktif, zehirli ve kanserojen olduğu bilimsel bir gerçek olduğunu ifade etti.


Akciğer kanserlerinin birincil nedeninin sigara olduğunu ifade eden Dülger, “Sigara içenlerdeki akciğer kanseri riski içmeyenlere göre 20 kat daha fazladır. Pasif içicilerin ise içmeyenlere göre riski 1,2 kat daha fazladır. Akciğer kanserinin yanı sıra, larinks, pankreas, böbrek, mesane, özefagus ve ağız içi kanserlerinde de çok önemli rol oynamaktadır. Sigara içenlerde mesane kanseri riski 3-5 kat, özefagus kanseri riski 10 kat, larinks kanseri riski 16 kat artmaktadır. Sigara KOAH’ın en önemli sebebidir. Bu hastalıklardan ölüm riski içmeyenlere göre 40 kat fazladır. Sigara kalp krizi riskini 10 kat artırır. Kan dolaşımı ve damar yapısını bozduğundan felç ve beyin damar hastalıkları riski artar. Bacaklarda gangrene sebep olur. Sigara içen kadınlarda düşük yapma, erken doğum, düşük doğum ağırlıklı bebek doğurma, kısırlık, doğum kontrol hapı kullananlarda kalp krizi ve akciğer embolisi riski artar. Erkeklerde kısırlık ve iktidarsızlığa neden olur. Ülser riski artar, iyileşme gecikir. Ciltte kuruma, erken yaşlanma meydana gelir. Sedef hastalığının ortaya çıkması kolaylaşır. Gözde katarakt oluşumu, makula dejenerasyonu riski artar. Kemik erimesi sigara içenlerde daha çabuk olur” diyerek artan hastalık riskine vurgu yaptı.

Çocuklar için büyük tehlike
Her yıl sigara içmediği halde pasif sigara içiciliği nedeniyle hayatını kaybeden kişi sayısının 1 milyon olduğunu ifade eden Dülger açıklamasının devamında, “Sigara özellikle bebek ve çocukları çok olumsuz etkilemektedir. Sigara dumanı, pasif içici durumundaki çocuklar için büyük sağlık sorunlarını beraberinde getirir. Yapılan araştırmalar, çok az sigara dumanına maruz kalan bebek ve çocukların bile bundan son derece olumsuz etkilendiğini gösteriyor” ifadelerine yer verdi.


Türkiye’de çocukların ortalama 13-15 yaşlarında sigara ile tanıştığına dikkat çeken Dülger daha sonra, “Sigara içmeyi deneyen her 3 çocuktan 1’i de bağımlı oluyor. Ailelerin sosyoekonomik ve eğitim düzeyleri düştükçe gençler arasında sigara kullanımı yükseliyor. Ailede sigara kullanan bir birey olması gencin sigara ile tanışmasına neden oluyor. Ebeveynin sigara kullanması gencin sigara kullanma riskini iki kat artırıyor. Aile desteğinin yetersizliği, aile ile yetersiz ilişki sigara kullanmayı artırıyor. En yakın arkadaşın sigara kullanması ya da arkadaş grubunda sigara kullanılması gencin sigara ile tanışmasına neden oluyor. Gençler sigaraya en çok yakın arkadaşlarının sigara ikramı ve ısrarları ile başlıyor. En iyi arkadaşının sigara kullanması, gencin sigara içme riskini 3-4 kat artırıyor. Ülkemizdeki yapılan araştırmalarda pek çok genç ‘arkadaş etkisi’ nedeniyle sigara içmeye başladıklarını belirtiyorlar” diyerek gençlerin arkadaşlar arasında kendine yer bulma isteğinin de sigaraya başlamaya neden olabildiğini vurguladı.


Koku alma ve cinsel yaşam da olumsuz etkileniyor
Dülger, sigara içenlerde koku ve tat duyularının da bozulduğunun altını çizerek,  “Sigara yalnızca insan ömrünü kısaltmıyor, yaşanan yılların da kalitesini olumsuz yönde etkiliyor. Uzm. Dr. Seyhan Dülger geçtiğimiz yıllarda Yunanistan’da yapılan bir çalışmada sigara içenlerin koku testi sonuçlarının, içmeyenlere göre anlamlı olarak düşük bulunduğunu ifade etti. “2013’te İtalya’da yapılan bir çalışmada ise genç erkeklerde koku testi eşik değeri ile cinsel istek arasındaki birlikteliğe dikkat çekilmişti. Biz de hastanemiz Kulak Burun Boğaz ve Üroloji Klinikleri ile birlikte hastalarımızın sigara içerken ve bıraktıktan sonraki koku duyuları ve cinsel disfonksiyonlarını değerlendirerek halen bir çalışma yürütmekteyiz” diye konuştu.

 

Uzm. Dr. Seyhan Dülger sigarayı bırakmak için yapılabilecek olan şeyleri  ise şöyle sıraladı:

 

-Sigarayı bırakmaya hazır olun: Kesin bir bırakma zamanı belirleyin. Sigara içilen ortamlardan uzak durun. Sigarayı bırakma girişimlerinizi hatırlayın, böylece nelerin işe yaradığını, nelerin boş girişimler olduğunu gözden geçirin.

-Çevrenizden yardım ve destek isteyin: Çevrenize sigarayı bırakmak istediğinizi ve size bu konuda yardımcı olmalarını rica edin. Çevrenizde sigara içilmemesine dikkat edilmesini isteyin.

-Yeni davranışlar geliştirin: Dikkatinizi sigara içme isteğinden başka konulara çekmeye çalışın. İlk defa sigarayı bırakıyor iseniz günlük rutin davranışlarınızı değiştirin, işe, okula başka yollardan gidin, yaptığınız rutin işleri başka şekillerde yapmaya çalışın. Bol su veya kilo aldırmayan başka sıvılar için.

-Doktora başvurun: Doktorunuzun önerdiği destek niteliğindeki ilaçları kullanabilirsiniz. Ancak ilaçları kendi başınıza karar verip almayın.

-Risklere dikkat edin: Kendinizi, sigara içmeyi bırakmanın zorluklarına ve kimi zaman da yeniden başlama riskine karşı hazırlayın.