HBR MRK- Ergenekon davasından tutuklu olan  Doğu Perinçek’in kurucusu olduğu İşçi Partisi, 90’lı yıllarda birlikte hareket edip, Hizbullah Cemaatine karşı söylem geliştirdiği ve o dönem, kampında  Prinçek’i güllerle karşılayan Öcalan’ın, tarihe geçecek itiraflarının yer aldığı iki yeni videoyu basın mensuplarıyla paylaştı.
 
Öcalan video görüntülerinde, 90’lı yıllardan bu yana, Kürt halkını devletle çatıştırıp on binlerce insanın ölümüne neden olması konusunda da itiraf niteliğinde sarf  ettiği,  “Türkiye üzerine yine çeşitli ittifaklar gelişebilir. Üzerimizde oynadılar. 90`lardan sonra bu etki daha büyüktü. Bir yığın devlet var... Bunlar bana göre 93`ten beri Türkiye ile beni dengesiz bir biçimde çalıştıra çalıştıra, birbirimizle vuruştura vuruştura bu noktaya getirdiler.” sözleriyle, lideri olduğu PKK’nın, yaptığı  30 yıllık mücadeleyle kimlere hizmet ettiğini özetliyor.
 
Video  görüntülerinde Öcalan ayrıca, “...0 eylemler hep Yunan kaynaklıdır. TİKKO`ya da, bizim bazılarına da yaptırdı, yaptırıyor. Mesela bir Alman mantık yapısına göre yetiştirilen yüzlercesi (PKK`lı) var. Aynı şekilde İngiliz, Fransız yapısına göre var. Hepsini de destekliyorlar.
Avrupa PKK üzerinde kendi modelini kurmuş. Ben onlara fazla geliyorum. Batı... Yıllarca Türkler üzerinde her türlü oyunu oynamıştır... Dolayısı ile Kürt olayı üzerinde çok kapsamlı duruyorlar. Attıkları adımlar da küçümsenemez.
Biliyorsunuz bu Körfez olayından sonra İngiltere`nin bölgede Kürt olayına şeyi başladı... Talabani  ile rol oynadılar. Arkalarında İngiltere ve Yunanistan`ın olduğundan hiç şüphe etmemek gerekiyor.
Mesela Kani gibi diyelim. Mesela Rusya`da Mahir Welat gibi. Tam bir kukla.
Tıpkı 20`lerdeki gibi bir durum yaşıyoruz. Çok daha dikkatli olmak zorundayız.
Türkiyelileşme ile emperyalist merkezlerin aleti olmak arasında korkunç bir gidip gelme var şu anda. Biz bu aşamada buna çözüm getirmek zorundayız." ifadelerini kullanıyor.
 
Görüntülerde,  muhatabının  değindiği Cumhuriyet döneminde gerçekleşen halk ayaklanmalara  değinerek, ‘gerici’ tabiri ile niteleyen Öcalan, ayaklanmaların katliamlar yapılarak bastıranların haklı olduğunu ifade ediyor.
 
Cumhuriyet’in kuruluşundan bu yana rejimi elinde bulunduranların işlediği katliamı mazur gösteren Öcalan, “Biz Atatürk`ü yeniden keşfetmiyoruz. Bir hakikati teslim etmek gerekir... Zor bela Cumhuriyeti kurdu. Bu ayaklanmalar da öyle, yani ayaklanmaları Kürde karşı olduğu için değil, İngiliz, İstanbul ve Irak bağlantılı düzenlenen şeyler. Yani Vahdettin ve Hilafet tekrar getirilmek istenmiştir. Bastırılmasında özel bir Kürt düşmanlığı yoktur.” ifadelerini kullanıyor.
 
Şeyh Said (r.a) Kıyamına da dil uzatıyor
Bir ara Öcalan ile sohbet eden şahsın, "Çerkez Etheim`in bastırdığı Yozgat ayaklanması... Hendek ayaklanması... Diğer ayaklanmalar, bunlar Kürt ayaklanması mıdır?" diye sorması üzerine, Öcalan`ın, "Değil, değil" sözleriyle yanıtlayarak  bu konuda muhatabıyla aynı fikirde olduğunu vurguluyor.  
 
Yine aynı şahsın, "Şeyh Said`inki de dahil. İddia ediyorum, İngiliz artı İslami kalkışma hareketidir..." demesi üzerine Öcalan  "Tabi, tabi.." diyerek aynı düşünceleri paylaşmasıyla, sahip olduğu gerçek düşünceyi gözler önüne sererek, yıllardır lideri olduğu PKK’nın, Şeyh Said’i sahiplenmeye çalışması konusundaki samimiyetsizliğini ortaya koydu. 
 
Öcalan, söyleşi sırasında, Müslüman Kürt halkının dinine bağlı olmasının kendisini rahatsız ettiğini de gizlemeden, “Cumhuriyetin kurulduğunu, saltanat ve hilafetin gittiğini gördükten sonra ayaklandılar, bu çok açıktır. Toplumun yapısı dincidir, feodaldir. Ayaklanmalar olmuş ve elbette bastırılmıştır. Bastırılması Kürde karşı olduğu için değildir. Ayaklanmanın nedeni Vahdettin`in saltanatını, hilafetini getirmektedir. Bunların hepsi saltanatı istiyordu. Orada özel bir Kürt düşmanlığı yoktur." sözleriyle kıyamın katliamla bastırılmasını haklı göstermeye çalışması esefle karşılandı. 

 
Halkın İslam’a olan bağlığının kırılması gerektiğini savunan Öcalan kendisiyle muhatap olan kişiye, “Türkiye’deki demokrasinin bu kadar sancılı olmasının sebebi hep doğu ve güneydoğudaki problemdir. Bu feodal, aşiretçi, dinci şey kırılırsa, o zaman inanılmaz gelişme olacaktır." tavsiyesinde bulunuyor.
 
Video  görüntülerinde, Hizbullah Cemaati’nin gelişmesini de, dilinden düşürmediği ‘Feodalite’ ye bağlayan Öcalan, “Cumhuriyet halkın idaresi  değil midir? Ağalar, Şeyhler, tarikatlar demek değildir... Bir sürü dinci şey vardır. Elli altmış yıldır bu vardır. İlişkilerin kaynağı bu ilişkiler yumağı değil midir? Feodalite meselesini küçümsememek gerekir. Türkiye`deki demokrasiyi zehirleyen de budur. Feodalitenin ilişkiler yumağıdır. İşte Hizbullah, şimdi bunu esas alarak gelişiyor mu, işte her türlü tarikat, böyle gelişiyor mu, yetmiş beş yıldır Türkiye`nin demokratik gelişmesini zehirleyen bu ortam değil mi?” sorularını yönelterek, adeta bunların önünün alınması gerektiğini haykırarak, bir yerlerde medet umar mahiyetinde göndermeler yapıyor. (İLKHA)