Osman Baydemir, BDP’nin Şanlıurfa adayı.
Diyarbakır’dan Şanlıurfa’ya… nasıl yorumlarsınız bilmem.
Bu adaylıkla Baydemir’in üstünün çizildiğini herkes anlamıştır sanırım. Aslında çok önceden çizilmişti Baydemir’in üstü.
“Ağız yırtma demokrasisi”ni hatırlarsınız.
Baydemir 2011’de bir açıklama yapmıştı. Açıklamasında “Silah miadını doldurdu” demişti Baydemir.
Öcalan’ın tepkisi sert olmuştu. “Çocukların düşüp öldüğü çukurlara iki kepçe toprak doldur” demişti. Haddini bilmesi gerektiğini aksi takdirde Diyarbakır gençlerinin ağzını yırtacağını söylemişti.
Haddini bilmişti Baydemir. Göze girmek için iş makinalarının, Toma’ların üzerine çıkmıştı.
Büyük ihtimalle özeleştirisini de vermişti.
Ama üstü çizilmişti bir kere.
Bir “Büyükşehir”den bir diğer “Büyükşehir”e gönderildi.
Şanlıurfa Diyarbakır’a göre sakin ya. Baydemir de havaya girmiş olmalı.
Seçim sürecinde BDP’lilerin asla bir başka parti veya adayına sataşmayacağını iddia etmiş Baydemir. “60 günlük zaman dilimi içerisinde tek bir partili arkadaşımız, tek bir fikirdaşımız bir başka siyasi partiye ve partinin adayına tek bir çakıl taşı atmayacaktır. Kendini bilmez birisi çıkar ve bana taş atarsa da biz kendisine gülle yaklaşacağız. Asla ve asla şiddet bu kentte olmayacak. Tek bir esnafımın, tek bir kardeşimin bırakın canı, camı dahi kırılmayacak. Biz miting yaptığımız gün bile trafikte sorun yaşanmasın diye konvoyumuzu iptal ettik. Halka saygılı olmanın gereği de budur.”
Herkes şaşırdı tabii.
Durmadan dernek ve parti binası taşlayanlar, molotof atanlar kimler acaba?
“Vandalist eğilimli, madde bağımlısı birkaç psikopat” mı diyorsunuz?
O zaman bir tane parti yetkilisi çıkıp desin ki bizim bu olaylarla bir alakamız yok!
Baydemir, üslup ve siyaset olarak BDP’den farklı olduğunu mu söylemeye çalışıyor yoksa?
Baksanıza “Asla ve asla şiddet bu kentte olmayacak!” diyor.
Bu arada trafiğe bile zarar vermediklerini, halka saygılı olmanın gereğinin bu olduğunu söylüyor.
Yani BDP’nin halka saygılı olmadığını (mı) ima ediyor.
Böyle bir şeyi ima edemez, öyle değil mi?
Böyle bir şey ima ederse yine “ağız yırtma demokrasisisi”nin devreye gireceğini biliyor.
O zaman bu sözleri nereye oturtalım?
Tek açıklaması şu: Baydemir kendinde değil ve farklı bir dünyada yaşıyor.
Yaşadığı dünyada uçurtmalar, balonlar ve gülücükler uçuşuyor.
Çok sevmiş orayı ve dönmek istemiyor.
Karışmayalım daha fazla.