BATMAN - Mustazaflar Cemiyeti Batman Şubesi, saat 13.00’da Gülistan Caddesi İnsan Hakları Anıtı önünde kitlesel basın açıklaması yaparak PKK/BDP’nin organize ettiği kişilerin Diyarbakır’ın Lice ilçesinde seçim çalışmaları kapsamında esnafı ziyaret eden HÜDA PAR üyelerine düzenlediği saldırıları lanetledi.
Basın açıklamasına Âlimler Cemiyeti başkanı Molla Enver Kılçaslan, HÜDA Par Batman Adayı Dr.Aydın Gök, HÜDA PAR ve STK yetkilileri ile kadınlarında olduğu kalabalık bir kitle katıldı.
Basın açıklaması Ramazan Biçer Hoca’nın Kur’an’ı Kerim tilaveti ve okunan meali ile başladı. Ardından söz alan Hira Der Genel Başkan Yardımcısı Moll M.Beşir Şimşek Kürtçe bir konuşma yaptı.
“Halkımız saldıran tarafa, ‘Êdî bese (Yeter artık)’ desin”
Lice’de HÜDA PAR’a yönelik saldırılara değinen Şimşek, “Bu camiaya karşı son zamanlarda yüzlerce saldırı oldu. Halka hizmet eden derneklere saldırdılar. HÜDA PAR kurulduktan sonra halka hizmet etmesin diye HÜDA PAR’a da saldırdılar. Buna karşın camia olarak sabrettik. Ancak herkes bilsin ki, sabrımız korkudan değildir. Halkımıza olan sevgi ve bağlılığımızdandır” dedi.
Lice’de HÜDA PAR’a yönelik saldırılara değinen Şimşek, “Bu camiaya karşı son zamanlarda yüzlerce saldırı oldu. Halka hizmet eden derneklere saldırdılar. HÜDA PAR kurulduktan sonra halka hizmet etmesin diye HÜDA PAR’a da saldırdılar. Buna karşın camia olarak sabrettik. Ancak herkes bilsin ki, sabrımız korkudan değildir. Halkımıza olan sevgi ve bağlılığımızdandır” dedi.
Barış ve Demokrasi adını kullananlarada seslenen Şimşek, “Barış ve demokrasi adını kullananlara soruyorum? Barışınız, demokrasiniz Müslüman Kürt halkının kanını dökmek üzerine midir? Bu mudur barış ve demokrasiniz? Halkımızda bu soruları onlara sorsun istiyoruz” ifadelerini kullandı.
Halka seslenen Şimşek, “halkın iyiliğini isteyenleri ve halkın arasına fitne ve yangın çıkarmak isteyenleri iyi tanıması gerektiğini söyledi. Şimşek sözlerinin devamında, “Çıkacak olan ateş herkesi yakacaktır. Bu yüzden halkımız saldıran tarafa, ‘Êdî bese (Yeter artık)’ desin” şeklinde çağrıda bulundu.
“Bu nuru tarihte kimse söndüremedi, sizlerde söndürmeyeceksiniz”
BDP’lilerin daha öncede devletten şikâyet ettikleri saldırı ve eylemleri yaptığına işaret eden Şimşek şöyle devam etti: “Daha önce şikâyet ettiğiniz hususları şimdi siz Müslüman Kürt halkına sizin gibi düşünmediği için yapıyorsunuz. Onlardan ne farkınız var. Korkunuz halkın İslamı ve gerçekleri anlamasıdır. Onun için saldırıyorsunuz. Ancak bu nuru tarihte kimse söndüremedi, sizlerde söndürmeyeceksiniz. Bu kervan yürüyor ve bunu engeleyemeyeceksiniz” diye tepki gösterdi.
BDP’lilerin daha öncede devletten şikâyet ettikleri saldırı ve eylemleri yaptığına işaret eden Şimşek şöyle devam etti: “Daha önce şikâyet ettiğiniz hususları şimdi siz Müslüman Kürt halkına sizin gibi düşünmediği için yapıyorsunuz. Onlardan ne farkınız var. Korkunuz halkın İslamı ve gerçekleri anlamasıdır. Onun için saldırıyorsunuz. Ancak bu nuru tarihte kimse söndüremedi, sizlerde söndürmeyeceksiniz. Bu kervan yürüyor ve bunu engeleyemeyeceksiniz” diye tepki gösterdi.
Şimşek Osman Baydemir’in “Seçimlere kadar elimizde taş olmayacak” açıklamasını hatırlatarak, “Osman Baydemir’e soruyorum! Lice’de atılan taşları, soplaraı, satırları gördün mü?” diye sordu.
Şimşek konuşmasının sonunda, saldırlara inat herkesin İslam ve halkın hizmeti için daha çok çalışması gerektiğini belirterek, “Saldırılarına inat azim, kararlılığımız ve heyecanımız daha çok artacak ve çalışmalarımıza daha çok eğileceğiz” diyerek konuşmasını sonlandırdı.
Daha sonra Mustazaflar Cemiyeti Batman Şube Başkanı Davut Şahin basın açıklamasını okudu.
“Kolluk saldırıya adeta seyirci kaldı”
Şahin yine vahşiyane bir saldırı ile karşı karşıya olunduğunu belirterek, “Yine mustazaflığımızla, mazlumiyetimizle, Rabbimizle başbaşayız” diyerek basın açıklamasına başladı.
Şahin yine vahşiyane bir saldırı ile karşı karşıya olunduğunu belirterek, “Yine mustazaflığımızla, mazlumiyetimizle, Rabbimizle başbaşayız” diyerek basın açıklamasına başladı.
Lice’de HÜDA PAR’a yönelik saldırıya değinen Şahin, güvenliği sağlamakla görevli kolluk güçleri de saldırıyı önlemediğine dikkat çekerek, “Yaşanan saldırıya her zaman olduğu gibi güvenlik güçleri adeta seyirci kalmışlardır. Görüntülerden ve görgü tanıklarından edindiğimiz izlenim, oradaki güvenlik güçlerinin resmen sahayı terk ettikleri ve bu tavırlarıyla adeta söz konusu fitneye sebep olduklarıdır. Emniyet güçleri araçların güvenli bir şekilde teslim edileceğinin sözünü verdikleri halde, araçların yakılmasına seyirci kalması, bunları doğrular ve destekler mahiyettedir” ifadelerini kullandı.
BDP yetkililerinin bugüne kadar gerek HÜDA PAR binalarına, gerekse de İslami STK’lara yapılan yüzlerce saldırıyı kınamadığı gibi, bu türden vahşi saldırılara açıklamalarıyla ve olay yerlerine gönderdikleri yetkililerin tavırlarıyla adeta çanak tuttuklarına işaret eden Şahin, “Hatırlanacağı üzere BDP yetkilileri kısa bir süre önce İstanbul Esenyurt’ta MHP binasına yapılan saldırıyla ilgili hemen açıklama yapmış ve saldırıyla ilgilerinin olmadığını belirtmişlerdi. BDP, yüzleri bulan saldırıları bir yandan teşvik ederken, diğer yandan kolluk güçleri de aralarında işbirliği varmışçasına bu saldırıları önlememiş, failleri de açığa çıkarmamıştır. Lice’de de aynı şey yaşanmış, kolluk güçleri saldırıyı önlemeye dönük etkin bir girişimde bulunmamışlardır” diye tepki gösterdi.
“Huzur kalmazsa bundan kimse fayda görmez”
Huzur ortamının bozulmaması için ellerinden gelen çabayı sarf ettikleri ve etmeye de devam ettiklerini dile getiren Şahin, “Fakat saldırgan ruhlu çeteler huzuru bozmak için yoğun çabalarını devam ettiriyorlar. Huzur kalmaz ise, bu kimseye fayda vermez. Kandan ve şiddetten beslenenler, bunun kendilerine de bir fayda sağlamayacağını artık anlamalıdırlar! Kandan, kinden, anarşiden ve gözyaşından beslenen, Kürt ve Kürdistan düşmanları yine kendilerine yakışanı yapmış, kendi evlerinde misafirlerine barbarca saldırmış, kanlarını dökmüş, polisin de zemin oluşturmasıyla araçlarını yakmışlardır. Zaten bu insanlık düşmanlarından mertçe bir tavır beklenemezdi. Çünkü gözlerini kan bürümüş bu vampirler, varlıklarını ancak bu şekilde zulümle, canavarlıkla devam ettirebilirler” ifadelerine yer verdi.
Huzur ortamının bozulmaması için ellerinden gelen çabayı sarf ettikleri ve etmeye de devam ettiklerini dile getiren Şahin, “Fakat saldırgan ruhlu çeteler huzuru bozmak için yoğun çabalarını devam ettiriyorlar. Huzur kalmaz ise, bu kimseye fayda vermez. Kandan ve şiddetten beslenenler, bunun kendilerine de bir fayda sağlamayacağını artık anlamalıdırlar! Kandan, kinden, anarşiden ve gözyaşından beslenen, Kürt ve Kürdistan düşmanları yine kendilerine yakışanı yapmış, kendi evlerinde misafirlerine barbarca saldırmış, kanlarını dökmüş, polisin de zemin oluşturmasıyla araçlarını yakmışlardır. Zaten bu insanlık düşmanlarından mertçe bir tavır beklenemezdi. Çünkü gözlerini kan bürümüş bu vampirler, varlıklarını ancak bu şekilde zulümle, canavarlıkla devam ettirebilirler” ifadelerine yer verdi.
Devletten bunca tecrübelerden sonra hiç bir şey beklemediklerinden halkın vicdanına seslenen Şahin, “Buradan halkın vicdanına sesleniyoruz: Bu zalimlerin zulmüne bu halk daha ne zamana kadar sessiz kalacak? Halkımız gözlerinin önünde cereyan eden bu manzaraları iyi okumalı ve kendi evlatlarına yönelik saldırılara karşı tavır almalıdır” diye çağrıda bulundu.
“HÜDA PAR’a yapılacak saldırı bize yapılmıştır”
HÜDA PAR`lıların kendi kardeşleri olduğunu ve bu halkın ta kendisi olduğuna değinen Şahin, “HÜDA PAR`lılar bizim kardeşlerimiz ve bu halkın ta kendisidir. Kardeşlerimize yapılan en ufak bir saldırıda onların yanında olduğumuzu, onların dökülen kanlarının bizim kanımız olduğunu kabul ettiğimizin bilinmesini istiyoruz. Bu zalim cenaha da diyoruz ki; Sizler bu halka saldırdıkça eriyeceksiniz. Bizim sağduyumuz ve sabrımız karşısında buhar olup yok olacaksınız! Bunu hiç bir zaman unutmayın ve kulaklarınıza küpe yapın! Çünkü kan dökmekten başka Kürt halkına verecek bir sermaye ve misyonunuz yoktur. Eliniz ağzınız kan, kin ve barut kokuyor. Ve elbette ateşe verdiğiniz bu ortamda, sizler de bu yangından kurtulamazsınız” şeklinde basın açıklamasını sürdürdü.
HÜDA PAR`lıların kendi kardeşleri olduğunu ve bu halkın ta kendisi olduğuna değinen Şahin, “HÜDA PAR`lılar bizim kardeşlerimiz ve bu halkın ta kendisidir. Kardeşlerimize yapılan en ufak bir saldırıda onların yanında olduğumuzu, onların dökülen kanlarının bizim kanımız olduğunu kabul ettiğimizin bilinmesini istiyoruz. Bu zalim cenaha da diyoruz ki; Sizler bu halka saldırdıkça eriyeceksiniz. Bizim sağduyumuz ve sabrımız karşısında buhar olup yok olacaksınız! Bunu hiç bir zaman unutmayın ve kulaklarınıza küpe yapın! Çünkü kan dökmekten başka Kürt halkına verecek bir sermaye ve misyonunuz yoktur. Eliniz ağzınız kan, kin ve barut kokuyor. Ve elbette ateşe verdiğiniz bu ortamda, sizler de bu yangından kurtulamazsınız” şeklinde basın açıklamasını sürdürdü.
“Duyarlı STK ve kanaat önderleri saldırgan tarafı dizginlemeli”
Duyarlı sivil toplum kuruluşlarını, kanaat önderlerine seslene Şahin, “Duyarlı sivil toplum kuruluşlarını, kanaat önderlerini bu konularda insiyatif bu konularda insiyatif almaya ve saldırgan tarafı dizginlemek için sorumluluk üstlenmeye ve toplumun kendilerinden beklentilerini karşılamalarını talep ediyoruz” diye kaydetti.
Duyarlı sivil toplum kuruluşlarını, kanaat önderlerine seslene Şahin, “Duyarlı sivil toplum kuruluşlarını, kanaat önderlerini bu konularda insiyatif bu konularda insiyatif almaya ve saldırgan tarafı dizginlemek için sorumluluk üstlenmeye ve toplumun kendilerinden beklentilerini karşılamalarını talep ediyoruz” diye kaydetti.
çıklamanın sonunda Şahin şunları söyledi: “HÜDA PARlı kardeşlerimize yapılan bu haksız saldırıyı ve zulmü Kahhar olan Rabbimize havale ediyor, yaralı kardeşlerimize Şafi olan Yüce rabbimizden acil şifalar dilerken, Hüda Par camiasına da geçmiş olsun temennilerimizi iletiyoruz.”
Kitlesel basın açıklaması İmam Hatip Der Başkanı Osman Teyfur Hoca tarafından okunan dua ile sona erdi.
Basın açıklamasında sık sık tekbir getirilirken, Türkçe ve Kürtçe olarak “Zalimler için yaşasın cehennem” ve “Kahrolsun işbirlikçi hainler” sloganları atıldı. Basın açıklamasının sonunda toplanan kitle sessizce dağıldı.