Hüseyin Kaya / Doğruhaber / Yorum

MHP’nin İstanbul/Esenyurt’taki seçim bürosuna düzenlenen silahlı saldırıda bir kişi öldü, 6 kişi yaralandı.

Seçim sürecine girilirken yapılan saldırının ortamı germeye yönelik olduğu konusunda hemen herkes hemfikir.

Devlet Bahçeli, provokasyonu görmüş olmalı ki, “Bizi sokağa çekmek istiyorlar; ama bunu başaramayacaklar” dedi.

Hükümet ve muhalefet de saldırıya tepki gösterdi.

En ilginç tepki ise BDP’den geldi.

BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, MHP’nin seçim bürosuna düzenlenen saldırının BDP teşkilatı ile ilgisinin olmadığını iddia ederek, ‘‘Hükümet sözcüsü dâhil olmak üzere doğrudan ya da dolaylı bütün bu provokasyonları partimizle ilişkilendirmeye çalışıyorlar. BDP’nin bu kirli taraklarda bezi yoktur.’’ dedi.

Bu saldırıyı bilemem; ama BDP’nin kirli taraklarda bezi yoktur iddiasına katılmıyorum.

Bu saldırı gerçekten de BDP’liler tarafından yapılmamış olabilir.

O yüzden de hemen açıklama yapıp “Bizimle alakası yok” diyorlar.

Peki, İslami derneklere, Hür Dava Partisi şubelerine saldıranlar kimler?

Yüzlerce saldırı yapıldı şimdiye kadar.

Hiç kimse şimdiye kadar BDP yöneticilerinden birinin “Bizim bu saldırıyla alakamız yok!” dediğini duydu mu?

Böyle bir açıklama yapılmadı.

Demek ki, BDP İslamî derneklere yapılan saldırıları üstleniyor.

Başka suçlanan kimse yoksa ve suçlananlar “Bu işi yapanlar biz değiliz” demiyorsa suçluyu tespit etmek zor değil sanırım.

BDP, birinci dereceden molotof ve bombadan sorumludur.

Sessiz kaldığı müddetçe de bu sorumluluğu devam edecektir.

İstanbul’daki olayla ilgili açıklama yapıp diğerleriyle ilgili açıklama yapmamasının başka nedenleri de olabilir.

İstanbul’da seçimler konusunda bir iddiası yoktur.

Saldırıyı üstlenmesi durumunda karşı saldırıya uğradığında mağdur edebiyatı yapması bir işe yaramayacaktır.

Ama bölgede şiddetin de gölgesine sığınarak kendini alternatifsiz olarak göstermek istemektedir.

Tutumları tam da parti ismine yakışmaktadır.

Saldırganlıklarıyla ne kadar “barışçı” olduklarını, tehditlerle adaylara engel olmakla ne kadar “demokrat” olduklarını göstermiş oluyorlar.