ERZURUM - Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, bir düğün salonunda düzenlenen Erzurum Büyükşehir Belediyesi toplu iş sözleşmesi imza töreninde yaptığı konuşmada, 17 Aralık`ta başlayan, paralel devlet, yolsuzluk operasyonları konusunda bir kısım çevrelerin iktidarla, hükümetle mücadelelerini, Hak-İş üzerinden yapmaya özen gösterdiğini savundu.
Hak-İş`in bu tartışmalarda taraf olduğunun altını çizen Arslan, şunları kaydetti:
"Nerede taraftır, millet iradesinin yanında taraftır. Aynı zamanda yolsuzluğa, hırsızlığa, uğursuzluğa, rüşvete karşı da durduğu yerde taraftır. Biz, paralel devlet ve onun uzantılarına, onun Türkiye`deki faaliyetlerine, devlete ortak olma niyetlerine şiddetle karşı duracağız.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti`nin ortak kabul etmediğini ve bu devletin bin yıllık bu topraklarda bir geleneğinin olduğunu, beş bin yıllık bir devlet geleneğimizin ortak kabul etmeyecek bir noktada olduğunu hatırlatmak isterim. Ama aynı zamanda kim olursa olsun, unvanı, makamı, ismi kim olursa olsun bu ülkenin bir kuruşuna tenezzül edip, bir kuruşuna eğer göz dikmişse bunun da hesabının sonuna kadar sorulmasından yanayız."
Taşeron çalışanların, toplu sözleşmeler olmadığı için hiçbir sosyal hakkı yok"
Genel Başkan Arslan, belediyelerde ve kamu kurumlarında genel olarak yaşanan taşeron uygulamalarıyla ilgili Türkiye`de sürdürülemez, içinden çıkılamaz ve devam ettirilemez durumla karşı karşıya kalındığını savundu.
Türkiye`ye yakışmıyor
Türkiye`de 1999`da belediyelerdeki kadrolu işçi sayısının yaklaşık 250 bin civarında olduğunu anımsatan Arslan, şunları kaydetti:
"Taşeron işçisi hemen hemen yoktu. Geçici işçiler vardı. Bugün geldiğimiz noktada belediyelerde toplam 70 bin kadrolu içi var. 400 bine yakın da taşeron işçisi var. Dolayısıyla kamuda toplam taşeron işçisi bir milyon civarında. Toplam kadrolu işçi sayısı da 150 bine düştü. Dolayısıyla bu tablo Türkiye`ye yakışmıyor. Değişen, büyüyen, gelişen, dünyanın 17. büyük ekonomisi, milli geliri her yıl artan, hakikaten ciddi anlamda bir değişim, dönüşümü gerçekleştiren Türkiye`nin çalışma hayatında böyle bir yapının gerçekten sürdürülebilir olması mümkün değil.
Çünkü taşeron işçisi dediğimiz arkadaşlarımızla beraber çalışıyorsunuz. Onların ücretlerini, başkanlarımız biraz daha zorlayarak, belki asgari ücretin üzerine çıkarıyor ama toplu sözleşme olmadığı için hiçbir sosyal hakları yok. İkramiyeleri yok, fazla mesaileri, yıllık izinleri, kıdem tazminatları maalesef bunun büyük ölçüsünden mahrumlar."