MUŞ -  Muş’un, fiziki yapısıyla beraber ahlaki yapısında değişikliklerin olduğunu ifade eden vatandaşlaryaşanan bu değişimde üniversitenin rolünün büyük olduğunu söylüyor. Değişimin özellikle gençler üzerinde büyük olumsuzluklara yol açtığını belirten halk, İslami şuur ve bilince sahip olan gençliğe çok iş düştüğünü belirterek gençlerin artık silkinmesi  gerektiğini ifade ediyor.

 

Özellikle üniversitelerde öğrenciler arasında ve üniversite etkinlikleri kapsamında düzenlenen programlarda öğrencilerin karşı cinslerine karşı olan ilgilerini arttırılmasına yönelik programlar yapıldığını kaydeden Kenan Sezgin, gençlerin elden gittiklerini söyledi.

 

Sezgin, “ Öğrencilerin sözüm ona sosyalleşmeleri amaçlı üniversitelerde  programlar düzenlenir.  Sosyalleşmeye yönelik bahar şenlikleri konserler ve çeşitli etkinlikler yapılarak insanların bir birlerine yakınlaşmaları sağlanır. Bu tür etkinlikler  gençler üzerinde  olumsuz etkilere  neden oluyor. Bu programlar özellikle aile ortamında istediği ortamı bulamayan öğrenciler üzerinde olumsuz etkiler oluşturuyor.  Ailelerinden uzak kalan örgenciler ve farklı kültürdeki arkadaşlıklar sebebiyle gençlerde karşı cinse olan diyalogların artmasına sebep oluyor. Bu nedenle aileler çocuklarını üniversiteye gönderdiklerinde onları takip etmeli, arkadaş ortamını bilmeli ve çocuklarının hem eğitimine katkı sağlaması bakımından hem de maneviyatlarını muhafaza etmeleri açısından önceden tedbirini almalı ve zemin hazırlamalıdır.’’ dedi.

 

İslami ahlaka sahip olan gençlerin kendi arkadaş çevreleri tarafından İslami yaşantısı nedeniyle yadırgandıklarını ve bunun sonucunda gençlerin zaman zaman kendilerini önü alınmaz nefsi arzularının esaretine teslim ettiklerini belirten Sezgin, ’’Üniversitenin genel anlamda mevcut ortamına uymayarak, İslami kişiliğini muhafaza etmeye çalışan üniversiteli gençler çevreleri tarafından yadırganıyor. Üniversiteli olma tabiri gençlerde; kız arkadaşım olacak, belirli bir siyasi görüşüm olacak tarzını benimsetiyor. gençler arasındaki  algı, bu yaşayış biçimini benimsenmeyen gençlerin hayata bakış açılarını etkiliyor’’ İfadelerini kullandı.

 

Düzenlenen etkinliklerde alkolün gençlere özendirildiğini belirten Sezgin, ‘’Okul yönetmenliklerinde yasak olan bazı kurallar, özellikle Bahar Şenlikleri adı altında düzenlenen programlarda çok rahat bir şekilde çiğneniyor. Örneğin üniversitede alkol kullanmak yasak olmasına rağmen düzenlenen konserlerde üniversitede, hatta üniversitenin içinde alkol standı kuruluyor. Bu şekilde gençler alkole özendirilmeye çalışılıyor.’’  ifadelerini kullandı.

 

Üniversite öğrencisi Emre yılmaz ise üniversitelerdeki serbestliğin gençler üzerindeki olumsuz etkilerini şu sözlerle ifade etti: “Gençlerin hareketli olduğu, kanlarının kaynadığı bir dönem olan üniversite dönemi gençlerde şu algıyı oluşturuyor; ‘Ben niçin istediğim gibi yaşamayayım ki. Bir defa üniversite okuyorum zaten’’ diyor ve bugüne kadar bulamadığı ortamı kendince en güzel bir şekilde değerlendirmeye çalışıyor. Özellikle daha rahat ve istedikleri gibi yaşamak için ayrı ve kızlı erkekli evlere geçiyorlar. Bunun sonuçlarını da izah etmeye gerek yok. Çünkü bunun sonuçlarını zaman zaman basında veya bire bir şahit oluyoruz.’’ 

 

Üniversitelerin toplum üzerinde ekonomik, ahlaki, eğitim yönünden etkili olduğunu belirten Hakan Saygın ise “Üniversitenin maddi açıdan şehir halkı üzerinde ekonomik olarak gelir düzeyinde artma oluyor fakat; manevi açıdan toplumu da yok ediyor.  Benim kız çocuğum yok ama olursa okula daha doğrusu çirkefliğin içine göndermem.

 

Bir şehirde üniversitenin olması o şehrin ekonomik açıdan yükselmesi demektir. Fakat başka bir konu vardır ki bununla beraber yeni sorunlar da ortaya çıkıyor.  Öğrenci sayısının artmasını fırsat bilen ev sahipleri kira fiyatlarını artırıyor. Öğrenciye yansıyan bu etki esnaf ve halkı da etkiliyor. Bir yerde üniversitenin açılması, o yerin  gelişmesi açısından önemlidir; fakat kazanan yine sermaye sahipleri oluyor’’ dedi. (M. Şirin Çağlayan-İLKHA)