Tel Aviv Filistin direnişinin füze menzilinde olduğuna göre demek ki Gazze’yi kuşatan işgal rejimine baskı kartı Filistin direnişinin elindedir. Hayat için gereken temel ihtiyaçların dibe vurduğu direnişçi ve devrimci Gazze adam gibi adamlarla dolu olduğuna göre, demek ki buradaki insanlar sanıldığı gibi Hamas hareketine karşı bir güç değildir. Aksine bu, Hamas’ın elinde muazzam bir güç olduğunu göstermektedir.
 
Yukarıda altını çizdiğimiz gerçeklikten hareketle ben Hamas liderlerine ve komutanlarına çağrıda bulunuyorum. Tel Aviv halkını füzelerle uyarsınlar. Gazze kuşatmasını kaldırması ve saldırganlığa son vermesi için hükümetlerine baskı yapmaları için kendilerine sadece yirmi dört saat mühlet versinler. Savaş sınavına girmenin onu beklemekten daha iyi olduğu gibi, direnişi fiilen yapmanın da sabretmeye alış(tır)maktan bin kez daha iyi olduğunu düşünüyorum.
 
Gazze’deki Filistin hükümetinin, “bu aşamada savaşa girmek siyasi intihardır” diyenlere kulak vermemesi gerekir. Bu tür sözler söyleyenlere de diyecek bir çift lafım var: “Filistin davasına gerçek manada destek vermek varlığı hâlâ devam eden Mısır halkına destek vermekten geçer. Gazze’de çıkacak bir savaş veya Tel Aviv’i vuracak füzeler Mısır devrimi için tarihi bir dönüm noktası bile olabilir. Bu durumda Gazze’den vazgeçmeyen Mısır halkı işgalcinin Gazze saldırılarına karşı ayağa kalkacak, Batı Yaka halkı ayaklanacak, Ürdün olup bitene öfkelenip meydanlara inecek, uzun süre sakin geçen bölge suskunluğunu bozacak ve ciddi bir deprem yaşayacaktır.”
 
İnsanların hayattaki temel ihtiyaçlarını sağlayan bağlantı noktalarını kesmek, savaş uçaklarının bombardımanlarından daha büyük felaketlere neden oluyor. O nedenle direnişçileri hazır olmaya, harekete geçmeye ve silah gücüyle Gazze kuşatmasını kaldırmaya çağırıyorum. Oldukça riskli görülen ve gösterilen savaş olsun diyorum. Resulü Ekrem’in şu sözü bizim için küpe olmalı: “Toprağı için öldürülen şehittir. Namusu için öldürülen şehittir. Malı için öldürülen şehittir.” Gazze halkı buna “Gazze kuşatmasını kaldırma uğruna öldürülen şehittir” şıkkını da eklesin. Tabi bu savaşta Tel Aviv’deki Siyonistlerin üzerine füzelerin yağmur gibi yağması gerekir.
 
Ey Gazze! Savaş için ziynetlerini kuşan. İçinde yaşayan halk, düşmanın savaş uçaklarının saldırılarına ve füzelerine hazırlansın. Buradaki insanlar ihtiyaçlarını stok etsin. Çünkü bu ölüm kalım savaşıdır. Bu savaş kuşatmayı sonlandıracak bir savaş olacak.
 
İşgal uçaklarının bir dizi saldırısının ardından Gazze üzerindeki kuşatmanın daha da ağırlaştırılmaya kalkışılması çatışmayı ileri bir aşamaya taşıyacaktır. Bu konuda Hz. Ali’nin güzel bir sözü var. Onu kendimize düstur edinelim. O şöyle diyordu:
 
“Günlük yiyeceğini bulamayan bir kişinin elinde kılıcıyla insanların karşısına çıkmamasına şaşarım.” Ya Gazze’yi günlük yiyeceğinden mahrum eden ve onu sürekli uçaklarla vuran hain, zalim, işgalci Siyonist İsrail ise…
 
Bu kaçınılması mümkün olmayan bir savaştır. Savaşta kurtuluş, çıkış vardır. Tel Aviv’e savaş, büyük hayırların ve bol rızkın kapısını açar. Bunda fedakarlık, bedel ve özveri vardır. Siyonist düşman elinden geleni ardına koymasın. Gazze’de masumların kanı dışında üzerine ağlayacağımız hiçbir şey yok. Yani Gazze’de kaybedeceğimiz bir şey yok. Düşmanımızın da kadın ve çocuklardan öldüreceği bir kaç bin insandan başka bir kazancı olmayacaktır.
 
Düşmanımız Filistin kanından dilediği kadar alsın.
 
Hesabın zor geçeceği günde tarihin önüne çıplak olarak çıkmaya da hazırlansın.
 
Dr. Fayiz Ebu Şemmale  (Flistin E: M)