KONYA- 110 STK’dan oluşan Konya Sivil Toplum Kuruluşu,  Kayalıpark alanında yaptıkları kitlesel basın açıklaması ile, Müslümanları Suriye’de yaşanan zulme  duyarlı olmaya çağırdı.

 

110 STK adına yapılan basın açıklaması İsmail Yaprak’ın Kuran-ı Kerim tilavetiyle başladı.

 

Daha sonra,  düzenli olarak camide namaz kıldığı için,  21 sene Esed rejiminin zindanlarında  en acımasız işkencelere maruz kaldığını belirten Suriyeli Ebu Düccane  adlı Suriye vatandaşı yaşadıklarını anlattığı konuşmasında, “Bizim birçoğumuz hayatını kaybetti. Biz geri kalanlarsa nasıl sağ kaldığımıza hayret ediyoruz. Bizim gördüğümüz işkencenin en hafifini sizlere söyleyeyim kardeşler, bizlerden biri yere yatırılır, iki ayağına kemikleri görünene kadar sopa vurulurdu ve birçoğunun kemikleri de görülürdü. Askerlerin başındaki adam  bana dedi ki ‘Siz Allah’a secde ediyorsunuz, O’na ibadet ediyorsunuz,  biz ise, Hafız Esad’e tapıyoruz. Kim demiş Arap ülkelerinin yöneticileri Müslüman diye? Onların tamamı kâfir ve kâfirlere hizmet ediyorlar.’ dedi” ifadelerini kullandı.

 

Katılımcılar, Ebu düccane’nin gördüğü işkenceleri anlatması ve alanda kurulan sinevizyonla, Suriye’de çocuklara karşı işlenen vahşet görüntüleri karşısında gözyaşlarını tutamadılar.

 

Ardından  Konya’da faaliyet gösteren 110  Sivil Toplum Kuruluşu  adına, basın açıklamasını,  İcra Heyeti Başkanı Latif Selvi okudu.

 

Selvi konuşmasında,”Komşumuz Suriye'de yaşanan zulmün, yıkımın, vahşetin, katliamların, insanın kanını donduran insanlık dışı uygulamaların oluşturduğu travmaya, Konya Sivil Toplum Kuruluşları olarak dikkat çektik. Yaşanan acıları Kamuoyumuzun dikkatine sunarak Vicdanı olan herkesi zulmü durdurmak için duyarlılığa çağırdık. Yaraları hep birlikte saralım. Savaşın mağdurlarına insani yardımlarımızı ulaştıralım. Kardeşlik hukukunun gereğini yerine getirelim istedik. Üzülerek belirtelim ki dünyanın ilgisizliği sonucunda katliamları durdurmak mümkün olmadı. Ancak son günlerde yayınlanan fotoğraf kareleri ise kıyımın ve acımasızlığın boyutlarını bir kez daha ortaya koydu. İzan sahibi herkesi adeta göreve çağırdı. Verdiği mesaj, yeryüzünde hamiyet sahibi kimse kalmadı mı? Yok mu? Vicdanının sesini dinleyip bu vahşete dur diyecek diye adeta kulaklarımızda yankılandı. İşte bizler bugün o sesin yankısını duyanlar olarak görevimizi yerine getirmek için tekrar bu alanda bir araya gelmiş bulunuyoruz. “ dedi.

 

Haksız saltanatlarını sürdürmek adına halkına düşmanlık yapanları lanetlediklerini dile getiren Selvi, ”Düşman ordularının bile yapamayacakları kötülükleri halkına reva görenler, hala bu toprakları yönetmemeli. Bu hainlere vicdanı olan tüm insanlık ailesi dur demeli. Suçlu yalnızca Esed ve avanesi değil, bu katliamların gerçekleşmesine mani olmaya çalışmayan, görmezden gelen, destek verenler de suçun ortaklarıdır. Bunların hepsi mahşeri vicdanda hep birlikte mahkûm olacaklardır. Suriye halkını bu insanlık dışı uygulamalara esir edenler bununla kalmıyor. Onların haklı taleplerini, Çıkarları uğruna görmezden gelerek, zulmü yapanlara destek anlamına gelen bir takım çalışmalar gerçekleştiriyorlar. Kimisi Esed'i ayakta tutmanın yollarına bakıyor. Kimisi Esed ile birlikte savaşıyor, kimisi de Suriye Halkının imdadına koşan damarları kesmeye çalışıyor.” İfadelerini kullandı.

 

Suriye konusunda Türkiye’de yaşananları da değerlendiren Selvi,  “Bütün mağdurların yükü Türkiye ile birlikte bir kaç komşu ülkeye bırakılıyor.

 

Esed'in ajanları muhaberat üyeleri sığınmacıların kaldığı yerlerde bir takım isyanlar çıkararak, Türkiye Halkının yardımseverliğini tepkiye dönüştürmeye çalışıyorlar. Yerli bir takım unsurlarla çadırlara baskınlar düzenlemek süratiyle tedirginlik oluşturuyorlar. Reyhanlı başta olmak üzere bombalı saldırılarla o müşfik kardeşlerimizi canından bezdiriyor, tepkiye teşvik ediyorlar.  Şimdi de TIR baskınları, dünya kamuoyunda Türkiye'yi suçlayıp mahkûm etmek suretiyle Suriye halkının can damarlarını kesmek istiyorlar.” şeklinde konuştu.

 

Selvi konuşmasını sonunda,”Bizden istedikleri tedirginlik duyarak hainlerin yaptıkları gibi sırtımızı dönelim. Ancak biz buradan haykırıyoruz. Bu fotoğraflar bizim vicdanımızı dağlıyor Yaşananların gizlenmesi asla mümkün değil. Hatta daha fazlasının yapıldığını biliyoruz. Çünkü biliyoruz ki Esed'in katilleri daha önce de katliamlar yapmıştı. Bunları görmek isteyenler görürler. İçimizi parçalayan, ciğerimizi dağlayan, kardeşlerimize reva görülen zulmü durdurmalıyız. Örümcek ağı mesabesindeki tuzakları ve engelleri önemsememeliyiz. Bunları dağıtacak irade bu millette mevcuttur. Yeter ki silkinip sahip olduğumuz seciye ve şecaatle haksızlıkların karşısına çıkalım.” dedi.

 

Konuşma arasında sık sık tekbir getirilen program, Necmettin Erbakan Üniversitesi Kıraat Anabilim Dalı Başkanı Ali Öge’nin yaptığı dua ile sona erdi.  (İlyas Yavuz-İsmail Yılmaz-İLKHA)