DİYARBAKIR – Şehir içi toplu taşıma araçlarında güvenlik kamera sisteminin olmayışı veya var olan kameralarının kayıt almaması para ve özel eşyalarını düşüren Diyarbakırlıları mağdur ediyor.
 
Son olarak 18 Ocak’ta saat 07.40’ta işyerine gitmek için özel halk otobüsüne binen ve araçta bir miktar parasını düşüren Mehmet Salih Keskin, toplu ulaşım hizmetlerinde daha güvenli bir şekilde seyahat etmek için özel halk otobüslerine güvenlik kamera sisteminin takılması istedi.
 
Yaşanan mağduriyetlerin tekrarlanmaması için İLKHA’ya konuşan Keskin, minibüsçüler ve özel halk otobüsleri kooperatifleri başkanlarına çağrıda bulundu.
 
Yolcuların ikazıyla şoför yerdeki parayı aldı
İlk önce başında geçenleri anlatan Keskin, 18 Ocak Cumartesi günü saat 07.40’ta işyerine gitmek için Özel Halk Otobüsüne bindiğini söyleyerek, “Cüzdanımda bulunan ücretsiz Diyarkart’ı makineye bastım. Birinci defa bastığımda ses çıkmadı, ikinci defa bastığımda ise ‘Bakiye yetersiz’ dedi. Bunun üzerine şoföre cüzdanım ile birlikte basın kartımı gösterdim ve gazeteci olduğumu söyledim. Ancak şoför, basın kartını kabul edemeyeceğini belirterek ücret istedi. Bunun üzerinde cebindeki bozuk para ile ücretimi verdim. Bu diyalog yaklaşık 2 dakika sürdü, bu yüzden arkamda ücretini vermek isteyen birkaç kişi sıra bekliyordu. Bende biraz acele ettim ve kapıdan uzaklaşırken araç vitesinin hemen yanında bir 100 TL ve 20 TL Banknot gözüm çarptı. Arkamda ücreti vermek için bekleyen bir yolcu bayan ise hemen şoföre yerde para olduğunu söyledi. Şoför hemen yerden parayı aldı. Bende yerime geçtim tabi… İş yerime geldikten sonra düşen paranın benim param olduğunu fark ettim.” dedi.
 
Parasının kaybolduğunu fark ettikten sonra kooperatifi aradığını, ancak yetkililere ulaşamadığın söyleyen Keskin, bunun üzerine Dağkapı durağında bekleyen kâhyayı aradığını söyledi. Söz konusu olayı kâhyaya izah ettiğini söyleyen Keskin, ancak kendisine geri dönüş yapılmadığını söyledi.
 
Şoför: Yerde sadece 10 TL vardı
Keskin sözlerine şöyle devam etti: “Pazartesi günü Diyarkart’a gittim ve kartımın neden okunmadığını sordum. Eğer süresi dolmuş ise yenilenmesi için müracaatta bulunacaktım. Oradaki görevli de kartta bir problemin olmadığını söyledi. Bunun üzerine Cumartesi gününün kartımın okunmadığını, ayrıca bindiğim otobüste bir miktar para düşürdüğümü söyledim. Görevli ise 18 Ocak Cumartesi günü saat 07.40’ta 21 H … plakalı otobüse bindiğimi söyledi. Aracın plakasını alıp Dağkapı durağına gittim, orada hem kahya hem de kulübede bekleyen görevlilerle görüştüm. Bir süre sonra söz konusu plakalı araç geldi, durumu izah ettik. Ancak şoför, yerde 120 TL değil, 10 TL olduğunu iddia etti. Bende 18 Ocak Cumartesi günü saat: 07.00’daki araç içi kamera sisteminin kayıtlarına bakalım dedim.  Ancak kamera sisteminin kayıt almadığını söylediler. Tabi artık yapacak bir şey kalmadı.”
 
Mesele bir miktar paranın kaybolması değil
Araç içi güvenlik kamera sisteminin kayıt almaması bu tür mağduriyetlerin yaşanmasına sebep olduğunu dile getiren Keskin, “Mesele bir miktar paramın kaybolması değil. Şimdi halk otobüsleri sabahtan akşama kadar şehrin içinde dolaşıyor ve günler yüzlerce insan binip/iniyor. Bu durum hem toplu taşıma araçlarını kullanan yolcular için hem de sürüceler için büyük bir tehlikedir. Daha büyük mağduriyetlerinin yaşanmaması için halk otobüslerine ve minibüslere güvenlik kamera sistemi takılması gerekir. Minibüsçüler ve özel halk otobüsleri kooperatifleri başkanlarına bu duruma acilen el atmalarını bekliyoruz.” dedi.  
 
Yetkililerden kamera itirafı
Öte yandan konu ile ilgili görüştüğümüz yetkililer ise “Araçlarda güvenlik kamera sitemi olsaydı, bu tür olaylarda yaşanmamış olacaktı. Araçlara güvenlik kamera sisteminin takılması için bir çalışma başlatacağız.” dediler. (Ömer Yasin Ergin - İLKHA)