Türkiye son yıllarda dünya siyasetinde önemli rol oynamaya başlamıştı ki bu durumun bazı güçlerin hoşuna gitmediği aşikâr. Siyonist güçlerin dünyada oynadığı oyunları herkes bilir. Birileri bundan faydalanır, birileri de bundan zulüm görür. Bizler hangi tarafta bulunmaktayız acaba? Önemli olan budur. Türkiye bugünlerde dış siyasetinden daha çok iç meselelerine dönmüş durumda. Ancak, Türkiye iç meseleleriyle uğraşırken etrafında ciddi hareketlenmeler devam etmektedir.
AZERBAYCAN YÖNETİMİ SİYONİSTLERİN KONTROLÜNDE
Azerbaycan yavaş yavaş AB’ye ve NATO’ya entegre olmaya devam ediyor. Azerbaycan, İran’a komşu olması ve petrol sahibi olması nedeniyle siyonist güçler için çok önemli bir konumda. Azerbaycan’da son beş yılda İslami çalışmalarda bir artış görülmedi. Tam tersi Azerbaycan’da kilise ve sinagog sayısı artarken cami sayısı azalmaktadır. Siyonistlerin koruması altındaki Aliev Ailesi, israil ile kurduğu özel ilişkilerden dolayı ülkede hükümdarlığını sürdürmektedir. Son yıllarda israil ile askeri ve ticari ilişkileri geliştiren Azerbaycan’da halk gün geçtikçe fakirleşiyor. Azerbaycan deyince bunu Bakü devleti olarak anlamamız gerekiyor. Bakü gelişirken diğer bölgeler tam tersi sefalet içinde. Azerbaycan, halen Sünni mi yoksa Şii mi olduğu belli değilken siyasi olarak Batı’nın ve israil’in dostu olduğunu açıkça belirtiyor. Nitekim Azerbaycan Dışişleri Bakanı Elmar Memmedyarov bir açıklamasında şunları söylüyor: “Azerbaycan politikasının temel önceliklerinden biri, Avrupa-Atlantik yapılarına istikrarlı stratejik entegrasyonu ve AB ile özellikle siyasi, ekonomik ve insani alanlarda işbirliği içinde olmaktır.”
İran, ezeli düşman olarak lanse edilen ABD ile ciddi iyileştirmelere gidiyor. AB, İran’da temsilciliklerini açmayı düşünüyor.
İran’a yönelik ambargo hafifletiliyor. Uranyum zenginleştirmeye izin veriliyor.
TUNUS SANKİ DERS ALMAMIŞ GİBİ
“Arab Baharı”nın başlangıç ülkesi Tunus’un Rusya özel elçisi Ali Ğutali, Tunus eski diktatörü Zeynel al-Abidin’in kaçış yıl dönümünde “Arap Baharı” dalgasından sonra ilk defa özellikle Suriye konusunda resmi görüşlerini dile getirirken Suriye’de yaşanan çatışmaların herhangi bir netice vermeyeceğini söyleyerek Rusya’nın izlediği yolu desteklediklerini vurguladı. Tunus sanki hiçbir şeyden ders almamış gözükmektedir. Tunus, Ceneve-2 Konferansı’ndan bir sonuç çıkacağına ve Suriye’ye barış geleceğine inanıyor. Kendi ülkesinde bir birlik sağlayamayan Tunus, şimdiden diğer devletlerin himayesine girmeye çalışmakta.
LİBYA’DAKİ SUİKASTIN ARKASINDA İSRAİL ARANMALIDIR
Libya da kendi içinde bir birlik sağlayamadı. Çatışmalar yine devam etmekte. Ülkede bir savunma bakanına suikast yapılıyor veya bir bakan yardımcısına veya ülke başbakanına suikast düzenleniyor. Hepsi Müslüman ve birbirini kırıyor. Suriye meselesinde nasıl Müslüman gruplar birbiriyle sorunlar içerisinde ve zalim Esad karşısında bir birlik sağlanamıyorsa Libya da aynı müşküllerle boğuşuyor. 12 Ocak’ta Libya Sanayi Bakanının yardımcısı bir suikast sonucunda öldürüldü. Bakan yardımcısı memleketi olan Sirte şehrine gelince bilinmeyen kişi veya kişilerce ateş açılarak öldürüldü. Belki bu iç çatışmalar olabilir belki yarın bir grup çıkıp suikastı üstlenebilir de. Ancak, bu gibi olaylar sadece Müslümanlar arasında yaşanan problemlerden kaynaklanmıyor. Bu olayların arkasında nerede olursa olsun, ABD, AB ve israil’in parmağı aranmalıdır. Siyonist güçlerin petrol sahibi ülkelerdeki varlığını ve oyunlarını bilmekteyiz. Libya, siyonistlerin iştahını kabartan bir ülkedir.
SİYONİSTLER SANKİ DECCAL GİBİ
Son zamanlarda Türkiye’de oynanan oyunlar da aynı siyonist güçlerin özellikle para lobilerinin oyunlarıdır. Petrol bölgesinde büyüyen yeni bir gücü istemeyen siyonist güçler, Türkiye’yi zayıflatmak ve iç çatışmalara sürüklemek için elinden geleni yapmaktadır. Müslümanlar olarak bizim çok ciddi çalışmalar yapmamız gerekiyor. Siyonistler sanki bir deccal gibi sağında cenneti solunda cehennemi gösteriyor. Kendilerine tabi olanlara aldatıcı cennet vaad ederken tabi olmayanlara ise zulüm uyguluyorlar. Çok derin bir sistemle bir dünya ağı kuran siyonistler, kendi hayallerini gerçekleştirmek için Müslüman’ı Müslüman’a kırdırmaya çalışıyor. Allah bizi deccalın şerrinden ve hayatın ve mematın fitnesinden korusun! Âmin.