ÜlkeTV`de yayınlanan `Sıradışı` programına telefonla bağlanan Öztürk şu açıklamaları yaptı;
``FOTOĞRAFLARI ÇEKEN POLİSİN PSİKOLOJİSİ BOZULUYOR``
``Bu fotoğrafları çeken askeri polisin görevi, gözaltında öldürülen muhaliflerin fotoğrafını çekmek. İki yıl boyunca yaptığı bu görevden dolayı psikolojisi bozuluyor ve vicdanı el vermediği için bu fotoğrafların bir kopyasını gizli bir şekilde çıkartıp Suriye dışındaki insan hakları aktivistlerine ulaştırıyor.
İngiltere`de daha önce savaş suçu mahkemelerinde görev yapmış bir soruşturma komisyonu tarafından bu 55 bin fotoğraftan 26 bine yakını inceliyor. İncele sonucunda bu fotoğrafların orijinal ve hiçbir şekilde üzerinde oynanmadığı tespit ediliyor.``
FOTOĞRAFLARA NASIL ULAŞILDI?
``Sonra bu fotoğrafları çeken askeri polis Suriye`den gizli bir şekilde kaçırılıyor ve komisyonla yüz yüze görüştürülüyor. Komisyon bu kişinin haberleri doğru bir şekilde aktardığını ve olayları abartmadığına karar vererek bunu bir rapor haline getiriyor. Fotoğrafları, şahitleri ve bu olayları birleştirerek bir rapor hazırlıyorlar işte biz bu raporu aldık raporla beraber 20 kare fotoğrafa ulaştık ve bunu bütün dünyaya yaydık.``
NE KADAR FOTOĞRAF VAR?
``Bizim elimizde sadece 20 kare fotoğraf bulunuyor ancak komisyonun elinde 55 bin kare var. Biz yayın yayın ilkemiz olarak çıplak ölü fotoğrafı yani insan cesedi yayınlamıyoruz ama uluslararası savaş hukukunda insanlığa karşı işlenmiş bir suç varsa o deliller bütün ilke ve kuralların üzerinde kabul edilir. Bunlardan daha kötü fotoğraflar olabilir.``
``EN ÇOK ETKİLENDİĞİM FOTOĞRAF...``
``Beni en çok etkileyen fotoğraf ise inların, bir aracın trigel kayışına benzer bir kayışla boğulması. Yani idam bir saygın ölüm şeklidir, kurşuna dizilmek bir saygın ölüm şeklidir ama trigel kayışıyla boğmak inanılmaz bir manzara benim kanaatimce. Bu olayların Cenevre görüşmelerini etkileyeceği görüşündeyim.
Fotoğrafları, CNN International, The Guardian ve TRT ile birlikte eş zamanlı olarak yayınladık. Bu fotoğrafların bu haberlerin bütün gündemi ve algıyı değiştireceğine inanıyorum.``