ANKARA - İçişleri Bakanı Efkan Ala, 6. Büyükelçiler Konferansı`nda yaptığı konuşmada, içinde bulunulan zamanın, Dışişleri ve İçişleri Bakanlıklarının hem ulusal, hem uluslararası hedefleri gerçekleştirme bakımından ciddi bir işbirliğini zorunlu kıldığını söyledi.
 
Ala, Türkiye`nin dış politika uygulamalarında 10 yıldır ortaya koyduğu bir paradigma değişimi olduğunu ve kendini net bir biçimde gösterdiğini belirterek, "İçeride de biz artık sorunlarımızı gizleyerek, örterek kapalı sistemin bize sunduğu ama millete faydası olmayan çeşitli enstrümanları kullanarak çözme, az gelişmiş alışkanlığından kurtularak daha dünyayla entegre, daha gelişmelere eklemlenmiş dünyayı okuyabilen bir anlayışı hayata geçirmeye çalışan bir irade var, bir politika var. Bu ikisi bir araya geldiğinde bunun hinterlandımızda, fiziki coğrafyamızda, tarihi coğrafyamızda, kültürel coğrafyamızda nasıl bir etki yarattığını hep birlikte görüyoruz. Türkiye ortaya koyduğu bu performansla, vizyonla, bulunduğu bölgede değil, dünyanın bir çok bölgesinde dikkatleri üzerine çeken izlenmeye değer bir ülke konumunu almıştır" diye konuştu.
 
İstisnai görevler
"Türkiye`yi ne ilgilendiriyor ise, Türkiye`nin ihtiyacı ne ise, bunun tamamının sorumluluğu dışarıda büyükelçiler olarak sizin, içeride de valilerindir" diyen Ala, bu iki görevin istisnai görevler olduğunu kaydetti.
 
Büyükelçilerin yurt dışında Türkiye`nin ortaya koyduğu politik anlayışı, iradeyi, idari mekanizmalara yayacak ve talimata dönüştürecek mevki, makam ve merci olduklarını ifade eden Ala, ilgilenmeyecekleri hiçbir alan olamayacağını söyledi. Ala, "Çeşitli derecedeki memurlar `bu benim işim değil` diyebilir bir hususta. Ama siz, size ulaşmış hiçbir konuda `bu benim işim değil` diyemezsiniz. Çünkü Türkiye`yi ilgilendiren her bir husus, sizin vaziyet etmeniz gereken bir iştir, bir işlemdir. Bu bakımdan biz dışarıda ne ki iyi olmuştur; sizden biliriz, ne ki kötü olmuştur sizden biliriz" dedi.
 
Büyükelçilerin ve İçişleri Bakanlığına bağlı görevlilerin vatandaşların sorunlarının çözülmesi konusunda işbirliğinin önemine değinen Ala, "İşbirliği yapacağız ve böyle yöneteceğiz memleketi, ki vatandaşlarımızın devlete olan güveni artsın ve kendilerini birinci sınıf vatandaş olarak hissetsinler" diye konuştu.
 
Ala, Türkiye`nin, tarım toplumu, sanayi toplumu ve bilgi toplumu aşamalarını birlikte yaşadığını ifade ederek, büyükelçilere "Bu karmaşık ilişkileri yönetmek, dışarıda sizin içeride bizim görevimiz" dedi.
 
Toplumun, dünyanın içinde bulunduğu küresel fırsat ve sorunları bir arada değerlendirerek yeni yönetim politikaları ve teknikleri oluşturmanın önemine değinen Ala, aksi halde çok gerilerde kalınacağını söyledi. Ala, "İşimiz değil, kendi pozisyonlarımız tartışma konusu olur. Kendi pozisyonlarımız tartışma konusu olduğunda da ben buna şahidim ki zaman zaman çok moral bozucu çıkarsamalarda bulunuyoruz. Bundan kendimizi bertaraf etmenin yolu kendimizi sürekli toplumun ve dünyanın gittiği yönde geliştirmek, değiştirmektir" değerlendirmesinde bulundu.
 
"Demokrasiye saldırının çaresi daha fazla demokrasidir"
İç ve dış kamuoyu önemsediklerini anlatan Ala, kara propagandalara fırsat verilmemesi gerektiğine işaret etti. Ala, sözlerini şöyle sürdürdü:
 
"Türkiye ne zaman yatırım ortamını iyileştirecek, dünyadaki gelişmelerden pay alabilecek, dünyaya hizmet ve mal ihraç edebilecek çok ciddi inisiyatifler alıyorsa, ne zaman o meselelerin üzerine kararlılıkla gitmeye başlıyorsa o zaman demokrasimize, irademize, milli iradeye yönelik birtakım, demokrasi açığından yararlanarak, yahut sistem açığından, kapalı sistemin daha açık topluma dönüşüyor olması sürecinden yararlanarak çeşitli saldırıları birlikte yaşıyoruz. Çeşitli, dilim varmıyor ama darbe girişimlerini sürekli bir arada yaşıyoruz. Bunları bertaraf etmenin yolu, bir çok yolu var ama en önemli yolu, doğru enformasyondur, toplumu, uluslararası toplumu doğru bilgilendirmedir ve doğru duruştur. Bir demokrasiye saldırı varsa onun çaresi daha fazla demokrasidir ama bunun da daha iyi anlatılmasıdır."