İSTANBUL- 1939 İstanbul doğumlu, 3 çocuk ve 6 torun sahibi Yaşar İnan, inanılması güç bir şekilde tam olarak 42 yıldır Küçükçekmece Sefaköy Tevfik bey mahalle muhtarı muhtarlığı yapıyor. 1967 yılında herkesin yardımına koşan ve vatandaşlar tarafından çok sevilen Tevfik Bey denen şahıstan ismini alan mahallede muhtarlık yapan Yaşar İnan, mahalle sakinleri tarafından çok seviliyor.
Fakir İnsanlarımızın Yardımına Hep Koştum
Muhtar İnan, fakir insanların kendi mahallesinde çok olduğunu, bunun içinde her zaman yardıma koştuğunu belirterek şöyle konuştu: "42 yıldır muhtar olarak bu güzel ilçemizin Tevfik bey mahallesinde görev yapmaktayım. Mahalle sakinleri çok değerli insanlardır. Bende onların bir ağabeyleri amcaları gibi onları çok seviyorum. Burada yoksul fakir binlerce insanımız var. Hayat şartları zor öyle insanımız geliyor bir TL ücret vermesi gerekiyor ama maalesef yoktur. Yüzlerce insanımız nerden getirsin elimden geleni yapıyorum. Hastalıkları ile problemleri ile cenazeleri ile her zaman yanlarındayım. Beni de çok severler halimize şükredelim çok zor günler yaşadık hepsini atlattık. Allah büyüktür her şey zamanla düzelir. İnsanlara hizmet etmesem kendimi kötü his ediyorum. iki günlük dünyadır her şey boştur ama geriye kalan insanlıktır. Bir kişi vefat ettiği zaman Allah razı olsun çok iyi bir insandı demeleri ne kadar güzel bir duygu
Sabah namazımı kılar muhtarlığı açarım camiden muhtarlıktan başka bir yere gitmem evimde devamlı bulunurum çünkü insanlar beni aradıkları zaman bu üç yerde bulurlar. Bizlere kalan insanlıktır."
Diyarbakır`ın Bereketi, Huzuru, İnsanlığı Vardı
Anne ve babasının yıllar önce Diyarbakır`ın ilçesi Bismil`de yaşadıklarını belirten Muhtar Yaşar İnan, 1960 yıllarında o bölgede huzurun, barışın, kardeşliğin olduğunu belirterek şöyle devam etti: "Diyarbakır`a olan sevgim saygım sonsuzdur. Diyarbakır`ı duydukça içim sızlıyor. Mardinkapı, Gazi köşkü, Ben-u seni, Kore mahallesini hiç unutmuyorum. Çok güzel anılarım geçti. Babam annem Bismil`de Eyüp Cuma mahallesinde yaşamışlar. Diyarbakır`ı da çok severlermiş. 1960 yıllarında Bismil`de şeftali tarlaları vardı. Hele meşhur karpuzu unutulur mu Diyarbakır`ın bereketi vardı, huzuru vardı, insanlığı vardı. Diyarbakır insanlık şehridir. Şimdi bir olay duyduğum zaman çok üzülüyor ve kahroluyorum. Hiç yoktan insanlar ölüyor. Bir lokma ekmek için mücadele ediyoruz. İnsanca yaşamak varken dostluk varken nedir paylaşılmayan? Eskiden çok güzeldi şuan da güzel ama huzur olmayınca ne ye yarar."
M. Salih Keskin - İLKHA