DİYARBAKIR – 9 Mayıs’ta Sağlık Bakanlığının açmış olduğu açıktan atama kuralarına başvuru yapan Mütedeyyin bir kişinin, evraklarının tam olmasına ve hiçbir olumsuzluk olmamasına rağmen Devlet Personel Başkanlığı tarafından atanmasının yapılmaması akıllara “28 Şubat süreci devam mı ediyor?” sorusuna getirdi.
 
30 Mayıs tarihinde Sağlık Bakanlığında noter huzurunda gerçekleştirilen kurada, Kamu Hastaneler Birliğine ataması yapılan Muzaffer Beber’in, atamanın gerçekleşmesi için gerekli belgeleri Devlet Personel Başkanlığına gönderdiği, ancak Devlet Personel Başkanlığının haksız ve hukuksuz bir şekilde bu atamayı reddettiği ifade edildi.
 
“Kamu Hastaneler Birliğine atandım, ancak…”
Sağlık Bakanlığının açmış olduğu “1’inci Dönem İstifa Sonrası Yeniden (Açıktan) Atama Kurasına” 9 Mayıs itibariyle başvuru yaptıklarını ifade eden Beber, “Sağlık Bakanlığına başvurduk, Sağlık Bakanlığı bunu değerlendirdi ve evraklarımızı inceledi. Herhangi bir problem çıkmadı ve talebimizi kabul edip kuraya dâhil etti. 30 Mayıs tarihi itibari ile Sağlık Bakanlığında noter huzurunda kura gerçekleştirildi. Kura neticesinde Kamu Hastaneleri Birliği’ne atamam yapıldı. Toplam 76 kişi ile birlikte yerleştirme listelerimiz Kamu Hastaneleri Kurumuna gönderildi. Kamu Hastaneleri Birliği gerekli prosedürleri tamamlama adına incelemeleri yaptı ve gerekli belgeleri istedi, bizde gönderdik. Bununla birlikte açıktan atama gerçekleşmesi için Devlet Personel Başkanlığına yazılarımız gönderildi.” dedi.
 
“Son süreçte tamamen önyargılı davranan bürokrasinin yaptığı bir hukuksuzluktur”
Yazıların gönderildiğini ancak hukuksuz bir şekilde Devlet Personel Başkanlığı tarafından reddedildiğini ifade eden Beber, “Devlet Personel Başkanlığı bizim atamamızla ilgili olumsuz görüş bildirdi, yazımız tekrar Kamu Hastaneler Kurumuna geldi. Onlarda ikinci defa yazımızı Devlet Personel Başkanlığına gönderdi. Devlet Personel Başkanlığı haksız ve hukuksuz bir şekilde bizim bu atamamızı kesin bir şekilde reddetti. Herhangi bir sabıkam olmamasına rağmen bu talebimizi geri çevirmesi hukuksuzdur ve tamamen önyargılı şekilde yapılmış bir davranıştır. Muhtemelen bu son süreçte tamamen önyargılı davranan bürokrasinin kendi inisiyatifi ile yapmış olduğu bir yazı, bir ret cevabıdır.” şeklinde konuştu.
 
 
“Devlet Personel Başkanlığı genelge maddelerini görmezden geliyor”
Başbakanın 2005’e 14 sayılı genelgesi olduğunu ancak Devlet Personel Başkanlığının bunu görmezden geldiğini söyleyen Beber, “Genelgenin ikinci maddesinde, ‘Görevden çekilen veya çekilmiş sayılanlar ile memnu haklarını kararını alanlar, memuriyete dönmek isteyenlerin talepleri halinde durumlarına uygun kadrolara kurulan ihtiyacı hizmet gerekleri ve bütçe imkânları çerçevesinde ilgili mevzuat çerçevesinde ataması yapılır.’ Bu genelgeye göre ataması yapılır diyor fakat Devlet Personel Başkanlığı görmezden geliyor. İkincisi Devlet Personel Başkanlığının kendi internet sitesinde değişik kurumlara yazmış olduğu kararları var. Ben burada 11 tane karar çıkardım. Bu 11 tane kararın hepsinde de memnu haklarını iade kararı almış olanların başvurmaları halinde memuriyete alınabilecekleri denmektedir. Ve en önemlisi de Danıştay’ın bu karara binaen Danıştay’a başvurmaları halinde devlet memuriyeti bulunabileceği yönünde karar vermiş bu şekilde bir yazı yayınlamış ve kurumlara göndermiş. Ancak görülen o ki devlet personel başkanlığında çalışan artık bürokrat mı diyelim orda çalışan mı diyelim, memurlar mı diyelim. Tamamen önyargılarına binaen Kamu Hastaneleri Kurumu için göndermiş olduğu bu yazıya ret cevabı vermeleri tamamen art niyetlerinden kaynaklanan bir şeydir.” ifadelerini kullandı.
 
“Onları Mahkeme-i Kübra’ya havale ettik”
Hukuka olan güvenlerinin alt üst olduğunu ifade eden Beber, “Ancak ne olursa olsun bunun peşini bırakmayacağız. İdare Mahkemesi ve hukukçularla görüştük yüzde yüz bu kararı bozarlar diyorlar. Bozulmazsa biz bunu Danıştay’a götüreceğiz, Danıştay olmadıysa anayasa mahkemesine başvuracağız. Bunlarda da bir sonuç çıkmazsa zaten biz gerekli olan Mahkemeyi Kübra’ya havale etti,k rabbimiz Allah’ın izniyle onların hesabını görecek çünkü en büyük mahkeme orasıdır. Yaptıkları bu hukuksuzluğu Allaha havale ediyorum.” dedi.
 
Hukukun üstünlüğünden söz eden Başbakan bunun düzeltilmesi için bir şey yapacak mı?
Yaşanan bu mağduriyetin sadece kendisiyle sınırlı olmadığını, diğer kamu kuruluşlarında da aynı mağduriyetlerin yaşandığını dile getiren Beber, “Hukukun üstünlüğünden söz eden Başbakan bunun düzeltilmesi için gerekli talimatları vermesini umuyorum. Çünkü bu sadece benimle sınırlı şey değildir. Diğer kamu kuruşlarında mağduriyeti yaşamış olan değişik memurlar var. Ancak gel gör ki memurların ya da orda çalışan bürokratların ön yargılı şekilde cevap vermeleri ya da görüş bildirmeleri kanunlarına tamamen aykırıdır. Bunu süreçle birlikte kimin yaptığı da aleni bir şekilde ortadadır. Ancak bu şekilde bir karar vermeleri bu şekilde bir yorumda bulunmaları, insanların mağduriyetinin devam etmesine sebep olmaları işgüzarlıktır başkada bir şey değildir. Umuyoruz ki idare mahkemesi bu kararı düzeltecektir. Düzeltilmezse hakkımızı sonuna kadar arayacağız.” ifadelerini kullandı.
 
“1997 yılında sırf dindar olduğum için zulme uğrayan insanlardan bir tanesiyim”
1997 yılında sırf dindar olduğu için zulme maruz kalan insanlardan bir tanesi olduğunu ifade eden Beber, “28 Şubat mağduriyetinin giderilmesi için bir takım kanunlar çıkarıldı ve halkın içinde büyük bir algı uyandı. Ancak üzülerek söylüyorum ki bu algı tamamen boştur. Daha önce kamuoyunda şahit olduk nice imamlar mağdur olmuş, sırf camide kuran dersi verdiği için görevinden uzaklaştırılmış olan imamlar gördük. Onlar da başvurdular ama imamların tamamının talebi reddedildi. Bununla birlikte Milli Eğitim camiasına mensup olan öğretmenler ve memurlar başvurdular ama onlardan da hiçbir şey çıkmadı. Sadece başörtüsünden dolayı görevinden uzaklaştırılan, mağdur olmuş olan bir kısım mağdurlar, memurlar görevlerine iade edildiler. Ancak geri kalan iftiraya uğramış olan veya sırf başka nedenlerle mahkemede yargılanıp ceza yiyen ve memnu haklarını almış olan hiçbir memur görevine iade edilmedi tam tersine talepleri reddedildi.” şeklinde konuştu.
 
Son süreçle birlikte bürokrasinin içinde kemikleşmiş, kalıplaşmış olan art niyet zihniyetine sahip olanların ayıklanacağı temennisinde bulunan Beber, mağduriyetlerin ancak bu şekilde giderileceğini kaydetti. (Ömer Yasin Ergin - İLKHA)