Zirve Yayınevi davasını tutuklu sanığı Abdullah Atılğan, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’na gönderdiği suç duyurusu dilekçesinde, "Savcı Zekeriya Öz ve İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi nöbetçi hakimi Mehmet Karababa hakkında, “İstanbul Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz, 04/01/2011 tarihinde adıma kayıtlı …. 68 ve …. 90 numaralı hatların, 01/01/2001-04/01/2011 tarihleri arası HTS kayıtlarını çıkarttırma ve 3 ay süreyle dinlenmesi talebinde bulunmuştur. Bu taleplere gerekçe olarak “Malatya Zirve Yayınevi cinayeti” göstermiştir.

`TELEFONUMU DİNLETTİ`

Bu cinayet konusunda soruşturma yetkisinin olmadığını bilen savcı Zekeriya Öz, bu durumu gizlemek içinde talep yazısına “Ergenekon adına faaliyet gösterme suç şüphesi” sahte gerekçesini göstermiştir. Bu suretle görevini kötüye kullanarak yetkisiz soruşturma yapmış, yetkisiz iletişimimi tespit ettirmiş, telefonumu dinlettirmiş haberleşmenin gizliliğini ihlal suçunu işlemiştir. Savcı Zekeriya Öz, İstanbul Emniyet TEM Şube Müdürlüğü görevlilerine imza yetkisini gayri yasal olarak devretmiştir. İstanbul Emniyet TEM Şube Müdürlüğü görevlileri onun yerine soruşturma işlemleri yapmış, soruşturmaya ilişkin evrak düzenleyip imza atmışlar ve Savcı Zekeriya Öz’de buna göz yummuştur. Savcı Zekeriya Öz bu suretle görevi ihmal ve özel hayatın gizliliğini ihlal suçunu işlemiştir. Savcı Zekeriya Öz’den şikayetçiyim. İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi nöbetçi hakimi Mehmet Karababa, 04/01/2011 tarihinde adıma kayıtlı olan … 68 ve …. 90 numaralı hatların 01/01/2001-04/01/2011 tarihleri arası döneme ait HTS kayıtlarını çıkarttırma ve 3 ay süreyle dinlenmesi yönünde karar vermiştir. Bu kararına gerekçe olarak “Malatya Zirve Yayınevi cinayetini” göstermiştir.

SAHTE GEREKÇE

Soruşturma ve kovuşturması Malatya Adliyesi tarafından yürütülen ve suçun işlendiği yer Malatya ili olan bir suçla ilgili karar verme yetkisinin olmadığını bilen Hakim Mehmet Karababa, bu durumu gizlemek için “Ergenekon adına faaliyet gösterme suç şüphesi” sahte gerekçesi ile bu kararı vermiştir. Bu suretle görevini kötüye kullanarak yetkisiz iletişimin tespiti, dinlenmesi, kayda alınması, sinyal bilgilerinin değerlendirilmesi kararı vermek suretiyle, görevini kötüye kullanma ve haberleşmenin gizliliğini ihlal suçlarını işlemiştir. Hakim Mehmet Karababa’dan şikayetçiyim” ifadelerine yer verdi.

İSTANBUL TEM ŞUBESİNE İLGİNÇ İDDİALAR

Astsubay Murat Göktürk ise İstanbul Emniyet Müdürlüğü TEM Şubesi eski müdürü Yurt Atayün hakkında Malatya cumhuriyet Başsavcılığına verdiği şikayet dilekçesinde, “Yurt Atayün’ü ‘Arama-El Koyma-İnceleme Kararı’ alabilmek için gerçeği yansıtmayan sahte içerikli evrak hazırlamakla” suçladı.

Malatya Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunan Astsubay Abdullah Atılgan ise, “İstanbul İl Emniyet TEM Şube Müdürü Yurt Atayün, 16/03/2011 tarihinde İstanbul Cumhuriyet Savcısına gönderdiği arama, el koyma ve inceleme talebi içeren 55 sayfalık yazısında gerçekleri çarpıtmış, yargı mensuplarını yanıltmıştır. Malatya’da meydana gelen ve yargılaması devam eden olayla ilgili olduklarından şüphe edilen aralarında benimde bulunduğum şahıslarla ilgili arama el koyma ve inceleme kararı talep etmiştir. Bu olayla ilgili soruşturma yapmaya yetkili olmadığını bildiğinden, istediği kararları aldırabilmek için içerisinde benimde bulunduğum 9 kişiyi iddia olunan Ergenekon terör örgütü mensubu gibi göstermiştir” iddialarını ileri sürdü.

`YETKİSİZ SORUŞTURMA YAPMIŞ...`

Astsubay Atılgan’ın dilekçesinde şu iddialar yer aldı, “İstanbul Emniyet TEM Şube Müdürlüğü görevlileri, yetkisiz soruşturma yapmış, yetkili olmamasına rağmen Malatya’da meydana gelen bir olayla ilişkili olduğundan şüphe ettiği kişiler hakkında HTS kaydı talep etmiş, yetkisizliğini gizlemek için iddia olunan Ergenekon terör örgütünün hiyerarşik yapısını ortaya çıkarma sahte gerekçesini kullanmıştır. Bu suretle sahte belge tanzimi, haberleşmenin gizliliğini ihlal ve görevi kötüye kullanma suçlarını işlemişlerdir. Malatya Cumhuriyet Başsavcılığının talebi üzerine soruşturma dosyasının hazırlanmasına yardımcı olmak üzere İstanbul TEM şubeden görevlendirilen komiser yardımcısı H.Ö. ile H.E. Malatya ve Mersin İl J.K.lığına ait GİZLİ gizlilik dereceli evraklardan haber elemanlarına yapılan ödemelerin tutulduğu kasa ödeme defterini, ödeme fişlerini ve haber alma ödeneği ile ilgili yapılan Gizli gizlilik dereceli yazışmaları soruşturma ile alakası bulunmamasına rağmen iddianame eklerine koyarak haber elemanlarını ve devlete ait istihbarat kayıtlarını deşifre etmişlerdir. İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü TEM şubede görevli polisler tarafından iddianame eklerinde yer alan Defter-Doküman İnceleme ve Tespit tutanağında Mersin İl J.K.lığınca haber elemanlarına yapılan ödemeleri olduğundan fazla yapılmış göstermek için, kayıtlar üzerindeki haber elemanları kod numaraları ve yapılan ödemelere ait içeriklerde oynama yapılarak bu kayıtları mükerrer olarak göstermişlerdir.”

Astsubaylar Abdullah Atılgan ve Murat Göktürk, şikayet dilekçelerinde Malatya Adliyesindeki hakim ve savcılardan da şikayetçi olurken, İstanbul Emniyet Müdürlüğü İstihbarat şubesi ile TEM Şubesini kendileri hakkında sahte belge hazırlamakla suçladılar.