İSTANBUL - Orta Afrika Cumhuriyeti`ndeki (OAC) krize ilişkin hazırlanan raporun kamuoyuna duyurulması dolayısıyla düzenlenen toplantıda konuşan İHH Başkanı Bülent Yıldırım, egemen devletlerin dünyayı bir pasta olarak gördüğünü ve bu yüzden dünyanın bir savaşa doğru sürüklendiğini söyledi.
Afrika`nın uzun yıllardan beri sömürgeci devletlerin iştahını kabarttığını vurgulayan Yıldırım, "Orta Afrika Cumhuriyeti, Sudan ve Darfur`da uzun zamandır bir kriz yaşanıyor. Önümüzdeki 10 yılda Müslüman Hristiyan çatışmasının yoğun olarak yaşanma ihtimali ön görüyoruz. Son zamanlarda yüzde 25`i Müslüman olan Orta Afrika`da yaşananlar bizi ürkütüyor. Müslüman, Hristiyan çatışmasının denemesi yapılıyor. Çıkan çatışmalardan sonra Fransa, Birleşmiş Milletler (BM) üzerinden Orta Afrika`ya asker gönderdi ve müdahale etti. Fransa`dan cesaret alan yerel örgütler Müslümanlara yönelik bir katliam başlattı. İnsanları diri diri timsahlara atıyorlar. Hamile kadınların karınları yarılıp çocuklar öldürülüyor. Mescitler cesetlerle dolu. Müslümanlar da karşılık verirse, Müslüman, Hristiyan çatışması bölgede kaçınılmaz." diye konuştu.
Medeniyetler arası çatışma isteyen gruplara dur denmesi gerektiğine işaret eden Yıldırım, OAC`deki çatışmaların durdurulması için Türkiye`nin BM`yi harekete geçirmesini istedi.
Yıldırım, sömürgeci devletler açısından insanların hiç bir değerinin olmadığını ifade ederek, bu devletlerin Afrika`daki yeraltı zenginlikleri için sömürgeci devletlerin kendi toprakları saydıkları Afrika topraklarına yeniden dönmeye başladıklarına dikkati çekti.
Çatışmalardan sadece Müslümanların zarar görmediğine dikkati çeken Yıldırım, "Müslümanlar Hristiyanlar iç içe yaşıyor, Bazı örgütler burada katliam yapıyor. Müslüman, Hristiyan çatışması bir tutarsa, bu her tarafa yaygınlaşır." ifadesini kullandı.
Orta Afrika`nın sesini dünyaya duyurmak ve yaşanabilecek Müslüman, Hıristiyan çatışmasını önlemek için OAC`ye bir heyet gönderdiklerin ve bu heyetin bir rapor hazırlandığını belirten Yıldırım, hazırlanan raporun, devletin ilgili kuruluşlarına, milletvekillerine, parti liderlerine, BM`ye, dini otoritelere ulaştıracaklarını söyledi.
Dinler arası çatışma kapıda
İHH Afrika Direktörü Serhat Orakçı da, hazırladıkları rapor hakkında basın mensuplarına bilgi verdi. Orakçı, güvenlik nedeniyle küçük bir heyetle OAC`ye gittiklerini kaydederek şunları söyledi:
İHH Afrika Direktörü Serhat Orakçı da, hazırladıkları rapor hakkında basın mensuplarına bilgi verdi. Orakçı, güvenlik nedeniyle küçük bir heyetle OAC`ye gittiklerini kaydederek şunları söyledi:
"Ülkedeki devlet yetkilileri, sivil toplum kuruluşları ve vatandaşlar görüşerek oradaki atmosferi anlamaya çalıştık. Ülke ciddi bir kaosun içinde. Başkent Bangui bir toplama kampını andırıyor. Başkentteki hava alanının sınırları içinde 100 bin insan yaşamaya çalışıyor. Kilise, cami, medrese gibi yerler yaşam alanına çevrilmiş. Ülkede 67 tane kamp var. Bir milyon insan evini terk etti. Ölü sayısının bildirilenin çok fazla üstünde olduğunu tahmin ediyoruz. Doktor ve ilaç sıkıntısı çok fazla. Ülkedeki şartlar dinler arasında bir çatışmaya dönüşmek üzere. İnsanlık adına çok geç olmadan buradaki krizin çözülmesini anlamında adımların atılması gerekiyor.
Başbakan Erdoğan’a mektup
Orakçı, OAC Cumhurbaşkanı Michel Djotodia`nın kendilerine Başbakan Recep Tayyip Erdoğan`a ulaştırılmak üzere bir mektup verdiğini ve Djotodia`nın, `Türkiye`nin Somali`de üstlendiği rolü OAC`de de yerine getirmesini istediğini` söyledi.
Orakçı, OAC Cumhurbaşkanı Michel Djotodia`nın kendilerine Başbakan Recep Tayyip Erdoğan`a ulaştırılmak üzere bir mektup verdiğini ve Djotodia`nın, `Türkiye`nin Somali`de üstlendiği rolü OAC`de de yerine getirmesini istediğini` söyledi.
Sessiz katliam yaşanıyor
Olayları yerinde gözlemlemek için OAC`ye giden Star Gazetesi Muhabiri Kemal Gümüş de, ülkede sessiz bir katliam yaşandığını ve Müslümanlar açısında güvenliğin önemli bir sorun olduğunu vurguladı.
Olayları yerinde gözlemlemek için OAC`ye giden Star Gazetesi Muhabiri Kemal Gümüş de, ülkede sessiz bir katliam yaşandığını ve Müslümanlar açısında güvenliğin önemli bir sorun olduğunu vurguladı.
OAC`de İslam ülkelerinden gelen çok az sayıda medya mensubunun çalıştığını ifada eden Gümüş, "Buraya gelenler tamamen Batılı gazeteciler. Olayları Fransa`nın tankları üzerinden takip ediyorlar. Olayların arka planını görmek için ülkenin başka bir bölgesini gittik. Girdiğimiz bir camide ağır bir kokuyla birlikte 23 kişinin cesedine rastladık. Mezarlık şehir dışında olduğu için güvenlik nedeniyle cenazeleri gömemiyorlar. Kefenleri dahi yoktu. İHH yetkililerin yardımıyla kefen bulundu ve o insanlar caminin bahçesinde gömüldüler.” dedi.
Çektiği fotoğrafları basın mensuplarını gösteren Gümüş, uluslararası medya kuruluşlarının olayları kamuoyundan doğru yansıtmamasından yakındı. OAC`nin zengin yeraltı kaynaklarına dikkat çeken Gümüş, sözlerini şöyle sürdürdü: "Fransa askerleri ülkenin her tarafında. Ülkenin Müslüman cumhurbaşkanı çalıştırılamaz hale getirmiş. Ülkenin gelirinin yüzde 60`ı elmastan elde ediliyor. Ama tek bir Orta Afrikalı elması işleyip yurt dışına satamıyor. Bu işe girişen bir kişi ölümle tehdit edilmiş. İsrail ve Fransızlar, Orta Afrikalılara müsaade etmiyor."
Gümüş, ayrıca Fransız askerlerinin el altında Hıristiyan Balaka örgütünü silahlandırdığını, olaylara sanal dini çatışma süsü verildiğini vurgulayarak, olayların bir trajediye dönüşmemesi için bir an önce müdahale edilmesini istedi.
Model aldıkları ülke Türkiye
OAC İnsani Yardım Koordinatörü İbrahim Osman, Türkiye`ye ve İHH`ya ülkesinde yaptıkları çalışmalardan dolayı teşekkür etti. Yüzyıllardan beri Hıristiyanların ve Müslümanların OAC`de barış içinde yaşadığına dikkati çeken Osman, "Mesele dini değil, siyasi ve ekonomik nedenlerden kaynaklanıyor. Medya savaşı körüklüyor. Tek istediğimiz barış. Türkiye, model aldığımız bir ülke. Türkiye`nin Somali`de yaptığı çalışmaları bizim ülkemizde de yapsın." ifadelerini kullandı.
OAC İnsani Yardım Koordinatörü İbrahim Osman, Türkiye`ye ve İHH`ya ülkesinde yaptıkları çalışmalardan dolayı teşekkür etti. Yüzyıllardan beri Hıristiyanların ve Müslümanların OAC`de barış içinde yaşadığına dikkati çeken Osman, "Mesele dini değil, siyasi ve ekonomik nedenlerden kaynaklanıyor. Medya savaşı körüklüyor. Tek istediğimiz barış. Türkiye, model aldığımız bir ülke. Türkiye`nin Somali`de yaptığı çalışmaları bizim ülkemizde de yapsın." ifadelerini kullandı.
Reuters`in abonelerine geçtiği haberi yalanlayan Osman, isyancı Seleka koalisyonunun mart ayında eski Devlet Başkanı François Bozize`yi devirmesinin ardından hareketin 135 üyeli Ulusal Geçiş Konseyi tarafından nisan ayında Cumhurbaşkanlığı görevine getirilen Michel Djotodia`nın istifa etmediğini kaydetti.
(Erkan Yavuz - İLKHA)