DİYARBAKIR- İnsani Hak ve Hürriyetler Derneği (HÜR-DER) Genel Başkanı Av. Şaban Dalgın yaptığı basın açıklamasıyla, 15 Kasım 2013 tarihinde Fethullah Gülen’in 28 Şubat sanıklarına atfen, “Elimde imkân olsa hepsine serbestsiniz” şeklinde basına yansıyan açıklamasıyla 28 Şubatçıları ve darbecileri dışarı çıkarmaya, kurtarmaya yönelik bir çığır açıldığına dikkat çekti.
Dalgın, “Her ne kadar beklenmedik sonuçlar nedeniyle şu an geri adım atma şeklinde bir pozisyona girilmiş ise de bu çığırlar devam edecektir.” İfadelerine yer vererek, “Beklenmeyen sonucun, AK Parti’nin yargılamanın yenilenmesi atağı ve Kürtlerin eşitlik istemi nedeniyle gelişen olaylar olduğu açıktır. Başlangıçta Kürtleri hesaba katmayan ve kaale almayan bir tutum sergilenmişse de vicdan sahibi kamuoyunun baskısıyla kerhen de olsa yeni bir tavırla eşit davranma mecburiyeti hissetmişlerdir.” Dedi.
“Kürdistan’da on binlerce kişi hukuksuz bir şekilde yargılandı”2000 yılı sonrası darbe teşebbüslerinin teşebbüs aşamasında kaldığını ama 28 Şubat Darbesi’nin tam bir darbe olduğunun altını çizen, Dalgın basın açıklamasını, “Bu darbe nedeniyle tüm dindarlar baskı ve zulme maruz kalmış, on binlerce öğrenci eğitim hakkından mahrum bırakılmış ve aynı şekilde birçok kamu görevlisi işlerinden olmuştur. Bu süreçte İslam’ın kamuda varlığı silinmeye çalışılmış, özellikle Kürdistan coğrafyasında on binlerce kişi olağanüstü mahkemelerde hukuksuz bir şekilde yargılanmış, binlercesine ağır cezalar verilmiş ve bu kişilerden bir kısmı halen dindar kişiliklerinden dolayı cezaevlerinde haksızca tutulmaktadırlar.” İfadeleri ile sürdürdü.
“28 Şubat darbecilerinden kimse cezaevinde kalmadı”
Dalgını daha sonra basın açıklamasına şöyle devam etti: “28 Şubatçıların bu zulümlerine karşılık olarak bu sürecin baş aktörleri ile ilgili açılan davada ne yazık ki 15 Kasım 2013’te yayınlanan direktif sayılabilecek açıklama nedeniyle tutuklu kimse kalmamıştır. Görüldüğü kadarıyla AK Parti de bu direktife karşı konjonktürel tutum takınarak onların bir adım ötesine geçmiş ve mevcut kamplaşmada darbecileri kendisine karşı olan cepheden ayırmak için yeniden yargılama yolunun açılması çabasına girmiştir.”
Dalgını daha sonra basın açıklamasına şöyle devam etti: “28 Şubatçıların bu zulümlerine karşılık olarak bu sürecin baş aktörleri ile ilgili açılan davada ne yazık ki 15 Kasım 2013’te yayınlanan direktif sayılabilecek açıklama nedeniyle tutuklu kimse kalmamıştır. Görüldüğü kadarıyla AK Parti de bu direktife karşı konjonktürel tutum takınarak onların bir adım ötesine geçmiş ve mevcut kamplaşmada darbecileri kendisine karşı olan cepheden ayırmak için yeniden yargılama yolunun açılması çabasına girmiştir.”
“Darbe heveslileri heveslerinden vazgeçtiklerine dair belirti yok”
Dalgın Müslüman halka zulmeden darbecileri affetme yetkisinin bizzat zulme maruz kalmış ve hapiste bu zulmü çekmekte olan mağdurlara ait olduğunun altını çizerek, “Darbe heveslilerinin henüz bu heveslerinden vazgeçtiklerine dair en ufak bir belirti olmamasına rağmen AK Parti ve Gülen Grubu’nun bu yöndeki çabaları tüm 28 Şubat mağdurlarına ve özellikle bu zulmü en yoğun şekilde yaşamış Müslüman Kürt halkına hakarettir.” İfadelerine yer verdi.
Dalgın Müslüman halka zulmeden darbecileri affetme yetkisinin bizzat zulme maruz kalmış ve hapiste bu zulmü çekmekte olan mağdurlara ait olduğunun altını çizerek, “Darbe heveslilerinin henüz bu heveslerinden vazgeçtiklerine dair en ufak bir belirti olmamasına rağmen AK Parti ve Gülen Grubu’nun bu yöndeki çabaları tüm 28 Şubat mağdurlarına ve özellikle bu zulmü en yoğun şekilde yaşamış Müslüman Kürt halkına hakarettir.” İfadelerine yer verdi.
Dalgın basın açıklamasının sonunda, “28 Şubat darbecilerinin serbest bırakılması yolunda çığır açan ve bu çığırı devam ettiren anlayışın temsilcilerini kınıyor, halkımızı ve kamuoyunu duyarlı olmaya davet ediyoruz.” İfadelerini kaydetti. (İLKHA)