MERSİN- Mersin İl Müftüsü Ali Melek, Mekke’nin fethi ve son dönemlerde İslam coğrafyasında yaşananlar hakkında İLKHA’ya açıklamalarda bulundu.

 

Mekke’nin 12 bin kişilik İslam ordusu tarafından kan dökülmeden fethedilmesi ve ardından Peygamber Efendimizin azılı düşmanlarını af etmesi, İslam dinin insanlara getirmiş olduğu şefkat ve merhameti gösterdiğini belirten İl Müftüsü  Melek, bugün içerisinde bulunduğumuz durum itibari ile Müslüman olarak en çok vahdete ihtiyacımız olduğunu vurguladı.

 

Mekke’nin fethinin Müslümanlar açısında çok önemli olduğunun altını çizen Melek, “Kabe Mekke’dedir. Mescidi Haram Mekke’dedir. İslam’ın kutsal mekanları Mekke’dedir. İslam’ın ilk davetinin başladığı yer, Peygamber Efendimizin doğduğu, gençliğini geçirdiği, Peygamberliğe muhatap  olduğu,  Kur’an’ın nazil olmaya başladığı, çok mukaddes mekanlardır. Mekke’nin fethi, İslam’ın temellerinin atıldığı yerin fethidir.” dedi.

 

Melek, “Peygamber Efendimiz çevredekilerin de katılımı ile 12 bin kişilik bir ordu ile Mekke’yi fethetmesine rağmen, burada kan akmamasına özen göstermesi, hayatına kast eden bir çok insanı af etmesi ile Mekke’nin fetih edilmesi, insan olarak İslam’ın insana vermiş olduğu değeri, İslam’ın insanlara getirmiş olduğu mesajı, İslam’ın insanlara getirmiş olduğu şefkat ve merhameti anlatan en güzel bir mesajdır.  Mekke’nin fethi bütün İslam aleminde coşku ile kutlanmak suretiyle değer bulmakta ve onun mesajı gönüllerde yer almaktadır” görüşlerine ter verdi.

 

Mekke’nin fethinde olduğu gibi Müslümanların tekrar birlik ve beraberliğine ihtiyaç olduğunu kaydeden Melek, Müslümanların içersine düşmüş olduğu durumdan ancak birlik ve beraberlik ile çıkabileceğini belirtti.

 

Melek şöyle devam etti: “Günümüzde en çok ihtiyaç duyduğumuz, Müslümanlar olarak birlik ve beraberliğimizdir. Müslüman coğrafyasına baktığımız zaman, gerçekten acı ve gözyaşını görüyoruz. Bu acı ve göz yaşı ise hem İslam  aleminin kendi toplulukları içerisinde, yüce dinin istemiş olduğu o birliği, o vahdeti bulamamamızdandır. Müslümanların kendi aralarında ayrılığa düşmeleri, parçalanmaları, kan kaybetmeleri elbette ki Müslümanlığın ve İslam’ın tasvip edeceği durumar değildir. Bugün Müslümanlara düşen, bu kardeşliği, birliği, beraberliği en güçlü bir şekilde oluşturmak olmalıdır.”

 

İslam dininin  insanlık için geldiğine dikkat çeken Melek, “İslam, insanların hidayeti için gelmiştir. Kur’an, Peygamber Efendimizin tebliği ile insanlara ulaştırılmaya çalışılmıştır. Yani bizi bizden daha iyi bilen Yüce Halık’ımızın, bizim dünya ve ahret mutluluğuna sahip olabilmemiz için, o mutluluğa erişebilmemiz için, bizi kendi halimize bırakmamış, yol gösteren hem Peygamberi, hem İlahi mesajların yer aldığı Kur’an’ı bize indirmiştir. Yeter ki biz bu ilahi reçeteyi alabilelim, yeter ki biz bu İlahi reçetenin bizden istediği şekilde davranıp hayatımızı idame ettirelim. Bunu sağlayabilirsek, insanlar hem dünyasını hem de ahretlerini  de mamur edeceklerdir.” ifadelerine yer verdi. (Osman Öksüz-İLKHA)