17 Aralık Operasyonu`nda eski Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar`ın oğlu Abdullah Oğuz Bayraktar`ın ofisinde yapılan aramada, bacak bacak üstüne atarak, elinde tespihle ofis çalışanlarına lahmacun siparişi verdirttiği öne sürülen Başkomiser Recep Can, görevinden alındı ve İstanbul`daki bir ilçede pasif göreve çekildi.

Hürriyet`te yer alan habere göre; hakkında, İstanbul Emniyet Müdürü Selami Altınok`un talimatıyla başlatılan idari soruşturmada, Can`ın davranışlarının yanı sıra, izinsiz olarak eski Bakan Bayraktar`ın ofisine girilmesi iddialarının da soruşturulacağı belirtildi. Aramaya katılan diğer polisler de ilçe emniyet müdürlüklerine dağıtıldı.

17 Aralık 2013 günkü operasyonun ardından ofiste arama yapan polislere ait olduğu öne sürülen görüntüler internete düşmüştü. Görüntülerde aramanın başındaki bir polisin koltukta bacak bacak üstüne atarak elindeki tespihi çevirdiği, polislere talimatlar verdiği görülüyordu. Lahmacun siparişi de veren polisin Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü`nde görevli başkomiser Recep Can olduğu anlaşıldı.

BAKAN`IN ODASINI İZİNSİZ ARAMIŞTI
Can, arama sırasında "Bu da bir şey mi? Ben ne operasyonlar yaptım. Şike Operasyonu`nu da ben yönettim" dedi. Bunun üzerine ofisteki çalışanlardan birisi "O zaman Trabzonspor`un kupasını verin" diye espri bile yaptı. Görevli memurlar ofiste aradıkları şeyi bulamadıklarını Can`a bildirdi. Can, bunun üzerine telefonla birisini aradı. "Efendim aradığımızı bulamıyoruz. Ne yapalım?" diye durumu bildiren Can aynı zamanda 4`üncü katta Bakan Erdoğan Bayraktar`ın ofisinin de olduğu bilgisini hatırlattı. Can, aldığı talimat üzerine polis yeleğini çıkartarak bakanın ofisini de aradı.

BAŞBAKAN KIZMIŞTI
Polisin görüntülerinin internete düşmesinin ardından Başbakan Tayyip Erdoğan, Samsun mitinginde tepki göstererek şöyle demişti: "Şu hale bakın. Yürütmenin mensubu bir eve baskın yapacak. Baskın yaptığı evde bacak bacak üstüne atacak, eline tespihi alacak külhanbeyi gibi. Bir de yemek ısmarlayacak bu nasıl bir iş. Bunu yapan yargı mensubunu seyir mi edeceğiz. Gereği neyse bunu yaparız."