ŞANLIURFA- birçok STK'nın da desteklediği ve Memur Sendikaları Konfederasyonu (Memur-Sen) Şanlıurfa İl Temsilciliği tarafından düzenlenen basın açıklamasında, gündemdeki olaylar değerlendirildi.

 

Ahmet Bahçivan İş Merkezi önünde yapılan basın açıklamasını, Eğitim Bir Sen Şanlıurfa Şubesi İbrahim Çoşkun okudu.

 

Saat 14.00'de başlayan etkinlikte, ilk önce söz alan Memur Sen İl Temsilcisi Mahmut Atçı yaptığı konuşmada, yapılanları operasyon olarak değil, dış mihraklar ve içteki işbirlikçileri tarafından yapılan bir darbe olduğu şeklinde değerlendirdi.

 

"Küresel operasyona bilerek destek verenler, millet nezdinde netleşmişir"

Dershanelerin dönüşümü süreciyle başlayıp, 17 Aralık'ta gerçekleştirilen kolluk operasyonuyla zirve yapan Cemaat-AK Parti tartışmasının gün geçtikçe daha da derinleştiğini ifade eden Çoşkun " Gelişmeler Başbakan üzerinden, Türkiye'yi hedef alan küresel operasyonu bütün çıplaklığıyla ortaya çıkarmıştır. Aynı süreçte, Türkiye'nin yakın ve uzak geleceğini kuşatmayı hedefleyen küresel operasyona bilerek destek verenler de eylem ve tutumlarıyla destek olduklarını göremeyenler de millet nezdinde netleşmeye başlamıştır." dedi.

 

Çözüm sürecinde kat edilen mesafe ince bir mühendislikle baltalanmaktadır
Çoşkun konuşmasının devamında, " Sorumluluğumuz gereği olarak küresel operasyona ve bu kapsamda yaşananlara bugün 81 ilde düzenlediğimiz basın açıklamasıyla bir kez daha dikkat çekiyoruz. Darbe dönemi yasaları ve yasaklarının temizlenmesi ile yıkımların onarılması, eğitim ve çalışma hayatında kadına devlet eliyle şiddetin sembolü başörtüsü yasağının kaldırılması, 8 yıllık zorunlu kesintisiz eğitim dayatmasına son verilmesi, ötekileştirmeye son verilip kardeşlik ikliminin tesisi edilmesi, devletin milletinden, milletin devletine geçilmesi dahil sayılmakla bitmeyecek dönüşümler, milletin ve millet iradesinin eseridir. Bu dönüşümler, küresel operasyonu planlayanların ve destekleyicilerinin gözünü korkutmakta, farkında olmadan destek verenlerce göz ardı edilmektedir. Çözüm sürecinde kat edilen mesafe başta olmak üzere ülkenin bütününü kaplayan ümit, ince bir mühendislikle baltalanmaktadır." şeklinde konuştu.

 

"Yaşananlar Cemaat hakkında kaygılara sebep oluyor"
Çoşkun son günlerde yaşananların, İslami hizmetleri ile milletin takdirini kazanan bir cemaatin, devletin gücünü ve imkanlarını diğer toplumsal kesimleri yok sayacak ve onları hak kaybına uğratacak biçimde kullanma teşebbüslerinin ve en azından buna dair kaygıların nedeni olarak algılanması sonucunu doğurduğunu belirterek, Cemaatın söylem ve eylemleriyle kamuoyunu rahatlatması gerektiğinin altını çizdi.

 

"Kardeşlik iklimini hakim kılmak isteyenler ülkeyi kutuplara bölmek için harekete geçirilenleri devre dışı bırakacak"
"Aksi halde cemaatin 2010 referandumuna verdiği destek, kamuoyu tarafından millet iradesini tesis etme olarak değil, devlet idaresini zimmete geçirmenin stratejik hamlesi olarak görecektir" görüşünü dile getiren Coşkun, Cemaat-AK Parti tartışmasını fırsat bilen ve bunun arkasında gizlenen küresel güçlerin, toplumsal bütünleşmeye zarar vererek yeni kutuplaşmalara da zemin hazırladığına dikkat çekerek, ülkeyi kutuplara ve kamplara bölmek için harekete geçirilenlerin, milli iradeyi, kardeşlik iklimini hakim kılmak isteyen, değerlerine bağlı kitleler tarafından devre dışı bırakılacağını ifade etti.

 

Basın açıklaması, bir süre yapılan oturma eyleminden sonra sona erdi. (Osman Gülebak/Sedat Kuşulay-İLKHA)