İSTANBUL- İlmi alanda yaptığı programlarla Müslümanların gönlüne taht kuran İstanbul İlim Eğitim, Kültür, Yardımlaşma Dayanışma Derneği (İLİM-DER), örnek bir programa daha imza attı.
Kültür Merkezi böyle bir kalabalık görmedi
Yılbaşı gecesinde Hristiyan âdeti olan yılbaşını değil de Mekke`nin Fethi`ni kutlayan İstanbul İlim Der, yüzlerce insanı bir araya topladı. Bağcılar Kültür Merkezi`nde gerçekleştirilen programa 7`den 70`e insanlar akın etti. Program, sadece erkeklere yönelik olmasına rağmen Kültür Merkezi hınca hınç doldu. Salonun içine sığmayan onlarca kişinin programı, koltuk kenarındaki boşluklardan ve kapı önlerinden takip ettiği görüldü. Salondaki aşırı yoğunluktan kendilerine yer bulamayan çocukları Mehmet Göktaş Hoca, konuşma yaptığı sahnenin üzerinde topladı.
Bu gece Müslümanlar olarak geçen yılın muhasebesini yapalım
Kur`an-ı Kerim tilavetiyle başlayan programda açılış konuşmasını yapan İstanbul İlim Der Başkanı M. Sait Rüzgar, "İstanbul İlim Der olarak şu ana kadar üyelerimizle, gönüllülerimizle ve aynı zamanda siz değerli konuklarımızın da teşrifleriyle bir çok programa imza attık. Bugün geldiğimiz gün itibariyle bir yılı daha geride bıraktık. Bize düşen bu geçen yılımızın tefekkürünü yapıp, hayat muhasebesi yapmamız ve bundan ders çıkarmamızdır" diye konuştu.
Yapılan açılış konuşmasının ardından Grup Özlem sanatçıları günün anlam ve önemini belirten İlahi ve ezgiler okudu. Seyfullah Sivi`nin okuduğu Mekke`nin Fethi şiiri salondakilere duygulu anlar yaşattı.
Mekke`nin Fethi bir dönüm noktasıdır
Mekke Fethi`nin bir dönüm noktası olduğunu ifade eden İlahiyatçı yazar Mehmet Göktaş Hoca, "Mekke`nin fethi kadar önemli bir fetih daha vardır. Kur`an`da Bedir ile ilgili, Uhud savaşı, Hendek savaşı ve Tebük savaşından sonra inen Tevbe süresi vardır. Ama dikkat ederseniz bu sureler yaşanan savaşlardan sonra inmiştir. Ama insanımızın yanıldığı bir nokta vardır ki o da Fetih suresidir. Bu sure Mekke`nin fethi`nden sonra inmemiştir. Buradaki Fetih Hudeybiye`dir. Hudeybiye fethi Mekke`nin fethinden daha önemlidir. Allah u Teâlâ`nın `sana apaçık bir fetih verdik dediği fetih Hudaybiye`dir" dedi.
Peygamberimiz, Müslümanlara Merhametli, kâfirlere de şiddetliydi
Peygamber efendimizin çok geniş bir af ve mağfireti olmansın yanında kâfirlere karşı da şiddetli olduğunun altını çizen Göktaş Hoca, "Eğer bir kâfir kâfirliğinde ısrar ediyorsa, bir tek kâfiri dahi affetmemiştir. Bir tek kâfiri bağışlamamıştır. Hendek savaşını bir okuyun bakalım savaşın sonunda neler oluyor. Beni Kureyza savaşının da ardından Peygamberimiz, `Kimdi o Kureyş müşrikleri ile birlik olup bize ihanet edenler, bize saldıranlar. Kim oldukları tespit edildikten sonra Peygamberimiz birini dahi affetmemiştir.
Peygamber Efendimiz yine Mekke`nin fethi zamanında on kişinin ismini sayıyor ve `Bu on kişiyi nerede bulursanız bulun onları öldürün` diyordu.
Kâbe`nin örüntüsüne sarılıp ağlıyor olsa bile onları öldürün diyordu. Bunlardan dört tanesi de kadındır. Bu on kişiyi iki grupta toplayabiliriz. Bunlardan birincisi işkenceci polislerdir. İslam`ın ilk döneminde Müslümanlara işkence eden zalimlerdir. İkinci grup ise Allah ve Resulü aleyhinde durmadan şarkı söyleyip şiirler okuyanlardır. Bunu şunun için söylüyorum. Evet, Peygamber Efendimiz merhamet peygamberi olduğu kadar kâfir ve zalimlere karşı da şiddetlidir" diye ifade etti.
Mekke`nin fethinde hepimiz için ibretler vardır
İnsanlığın bu dönemlerde dahi işgal edilmiş olduğuna dikkat çeken Göktaş Hoca, "Hepimizin işgal edilmiş, putlarla doldurulmuş bir Mekke`si var. Hepimizin kadre uğrayan bir Mekke`si var. Hepimizin sürülüp çıkarıldığı garip bırakıldığı bir Mekke`si var. Onun için Mekke`nin fethinden hem ibretler, hem hukuk, hem de fıkıh öyle çıkaracağımız çokça dersler vardır" dedi.
Coşkulu ve heyecanlı bir atmosferde gerçekleşen program yapılan duanın ardından sona erdi. (Adem Çiçek/ İLKHA)