MARDİN-Edinilen bilgiye göre, daha önce Kızıltepe Belediyesi ile Devlet su işlerinin 16 kilometrelik Zergan Deresinin ıslahı için protokol imzalayıp çalışmalara başlanmış, dere kenarındaki bazı ev ve bahçelerin Belediye tarafından istimlak edilmemesi sonucunda da çalışmaların sekteye uğradığı belirtildi.

 

Atatürk mahallesi sakinleri, mahalle arasından geçen dere suyunun birikmesi sonucu, kokusundan rahatsız olduklarını, bir çok hastalıkla karşı karşıya olduklarını ve bir an önce Belediyenin dere içindeki su ve atıkları temizlenmesi gerektiğini dile getirdiler.

 

Evlerinin dereye bitişik olduğunu, yaklaşık bir iki haftadır bu derenin kokusundan dolayı huzurlarının kalmadığını söyleyen mahalle sakini Medeni Gezer, "Batıdaki hangi şehirde böyle bir şey var? İstanbul'da böyle bir şey olabilir mi? Dün akşam misafirimiz vardı, inanın kokudan kapı ve pencerelerimizi açamadık. Kapı ya da pencereleri açtığımızda deredeki kanalizasyon kokusu içeriye geliyor. Sözde Belediye ve Devlet su işleri gelip bu dereyi ıslah edeceğiz dediler. Hepsini bozup öyle bıraktılar. Organize Sanayi Bölgesinden gelen bu suyu kessinler. Bu millet için çalıştığınızı söylüyorsunuz da bu halimizi görmüyor musunuz? İsterlerse gelip başımı kessinler. Yalan bir şey mi söylüyoruz. Bir de yapılan köprü ve dere kenarlarının korkulukları yok. Yarın bir çocuğumuz bu dereye düşerse, bunun hesabını kim verecek?Bir çocuk düşse onu kurtarmak için atlasak onu çıkarana kadar bizde boğulacağız."şeklinde sitemlerini dile getirdi.
Yaklaşık 15 gündür, deredeki kanalizasyon kokusundan çok rahatsız olduklarını belirten, mahalle sakinlerinden Sebahattin Erden, "Mardin Organize Sanayi Bölgesinin, kimyasal atıkları, bir de bazı köylerin kanalizasyonlarını bu derenin üzerine bırakmaları sonucu, bu pis kokular etrafa yayılıyor. Zergan Deresi Kızıltepe merkezinin içerisinden geçiyor. 15 gündür kanalizasyon kokusundan başka bir şey gelmiyor. Ne pencerelerimizi açabiliyoruz ne de çocuklarımız dışarıya çıkabiliyor. Yetkili kimse belediye mi, Devlet Su İşleri mi? Bir an önce bu kirli suyu üzerimizden kessinler. Bu kokudan dolayı çok rahatsısız." İfadelerini kullandı.

 

Bu derenin böyle kalmasının özellikle, insan sağlığı açısından çok tehlikeli olduğunu ifade eden Yakup Doğu, "İlk önce bize bu kokuyu engellemek için dere kenarlarını duvarla örüp, derenin üstünü kapatacağız dediler. Ama gördüğünüz gibi eskisinden daha berbat olmuş. Bu küçücük çocuklar bunun farkında değil, dereye iniyorlar. Yarın bu çocuklarda bir çok hastalık meydana gelecek. Batıda üstü açık böyle bir dere olsa, oranın halkı buna çok büyük bir tepki verir ve bunu kabul etmezler. Böyle bir şey nerede var? Bir de dereyi genişletmişler, etrafında korkuluk yok, yarın bir çocuk bu dereye düşse, kimse onu kurtaramaz benim evim derenin çok uzağında olmasına rağmen, bu pis kokudan dolayı pencerelerimizi açamıyoruz." sözlerine yer verdi.

 

Dayanacak güçlerinin kalmadığını söyleyen Doğu, " Dereyi ıslah edeceğiz dediler, sevindik. Derinin içine duvar ördüler ama, şimdi de derenin tüm suyu burada birikmiş akmıyor. Mahalleli kokudan derenin etrafından geçemiyor. Mahallenin ortasındaki görüntüsünü de görüyorsunuz. Çok berbat bir görüntü veriyor.Ben öğrenciyim. Bugün buradayım, yarın olmayabilirim ama, bir mahalle sakini olarak böyle bir şeyi kesinlikle kabul etmiyoruz. Belediyeye buradan sesleniyorum bize bir çare bulsunlar. Dereye temiz su bırakabilirler. Belki kokusu azalabilir. Yani ne yapacaklarsa biraz hızlı hareket etsinler. Bu saatten sonra mahalleli olarak bunu kesinlikle kabul etmiyoruz. Artık dayanacak gücümüz kalmadı."ifadelerini kullandı.

 

"Belediye bize hem yalan söyledi, hem de bizimle dalga geçti"
Belediye ve dereyi ıslah edenler, bizimle dalga geçtiklerini belirten Sare Kora ise, "Belediye ve bu dereyi yapanlar hem bize yalan söylediler, hem de bizimle dalga geçtiler. Derenin kokusundan perişan olduk bir çok çocuğumuz hastalandı. Çünkü bu derede hem kanalizasyon kokusu, hem de ölen hayvan leşleri var. Bizi perişan etti. Bir çok ağaçlarımızı yerinden söktüler. Dediler ki dereyi yapacağız ve böyle bırakıp gittiler. Halimizi görüyorsunuz. Başımıza neler getirdiler. Akşamları inanın burası dayanılmıyor yandık, perişan olduk. " sözleriyle sıkıntılarını dile getirdi.

 

Atatürk mahallesinin bir başka sakini olan Gazal Öncel, " Şuan ki sıkıntımız, evlerimizin önünden geçen bu derenin içindeki pisliklerdir. Nerede bir pis koku varsa bu dereden geliyor. Çocuklarımız hastalanıyor, her gün doktorlardayız. Böyle devam ederse çocuklarımız kansere yakalanacaklar. Kimse sahip çıkmıyor, bunun sorumlusu kimdir? Biz de diyoruz ki kimin yetki alanındaysa, bir an önce hastalık kokan bu dereyi temizlemelerini istiyoruz." dedi. (Mehmet Aslan-İLKHA)